tr
stringlengths 3
588
| en
stringlengths 3
558
|
|---|---|
Oda dumanla doluydu.
|
The room was full of smoke.
|
Gölün yanındaki ev bana aittir.
|
The house by the lake is mine.
|
Gölün yanındaki ev benimdir.
|
The house by the lake is mine.
|
Tom bana yanlışlıkla vurdu.
|
Tom hit me by mistake.
|
Neden bu kadar delirdin?
|
Why are you so mad?
|
Motor tekrar çalışmaya başladı.
|
The engine started again.
|
Tom iyi mi, değil mi?
|
Is Tom OK or not?
|
Hayır, aşkım.
|
No, my love.
|
Oldukça ilginç bir şey buldum.
|
I found something really interesting.
|
Tütün çok, kebap yok.
|
Much ado about nothing.
|
Miden hala rahatsız mı?
|
Is your stomach still upset?
|
Tom'un bazı tablolarını gördüm.
|
I've seen some of Tom's paintings.
|
Avukatımla konuşmam gerekir.
|
I need to speak to my lawyer.
|
Bu benim ev arkadaşım.
|
This is my housemate.
|
Özür dilemeyi unutma.
|
Don't forget to apologise.
|
Özür dilemeyi unutmayın.
|
Don't forget to apologise.
|
Kırk yaşındaydı ama daha yaşlı görünüyordu.
|
She was forty, but she looked older.
|
İş bulmayı düşündünüz mü?
|
Have you considered getting a job?
|
Kütüphane şehir merkezinde.
|
The library is in the city centre.
|
Şehrin merkezinde güzel bir park var.
|
There's a nice park in the centre of town.
|
Kahverengi onun doğal saç rengi değil.
|
Brown is not her natural hair colour.
|
Şehir merkezinde yaşıyoruz.
|
We live in the city centre.
|
Şehrin merkezinde yaşıyoruz.
|
We live in the centre of town.
|
Bu kurşunkalemler aynı renkte.
|
These pencils are the same colour.
|
Otel rezervasyonumu iptal ettim.
|
I cancelled my hotel booking.
|
Yine de teşekkürler. Minnettarım.
|
Thanks, though. I appreciate it.
|
Yine de teklif için teşekkürler.
|
Thanks for the offer, though.
|
Annem her zaman erken kalkmaz.
|
My mother doesn't always get up early.
|
Dünya yuvarlaktır.
|
The world is round.
|
O (kız) hiç bir zaman duvarın üstünden atlayamaz çünkü yükseklikten korkuyor.
|
She'll never be able to jump over the wall because she's scared of heights.
|
Biraz uyuyabilirim.
|
I could use a little sleep.
|
Tom kazanamayacak kadar aptal.
|
Tom is too stupid to win.
|
Marry ona(kız) bunu yapması gerektiğini söyledi.
|
Mary said she could do that.
|
Tom uzun (yorucu) bir gün geçirdi. Şuan sana yardım edemeyecek kadar yorgun.
|
Tom has had a long day and he's too tired to help you now.
|
Tom'un etkileyeci (çekici) bir karakteri var.
|
Tom has a magnetic personality.
|
Bunu yapmanın çok zor olmadığını hissetmiştim.
|
I have a feeling that wasn't too difficult to do.
|
Cezayir nispeten güvenli bir ülke sayılır.
|
Algeria is a relatively secure country.
|
Lourdes ne zamandır seninle birlikte çalışıyor?
|
How long has Lourdes worked with you?
|
Araba nerede?
|
Where is the car?
|
Bu bilgi doğru değil.
|
This information isn't accurate.
|
Sami ve Layla'nın kaç çocuğu var?
|
How many kids do Sami and Layla have?
|
Kontekst mühimdir.
|
Context is important.
|
Bağlam önemlidir.
|
Context matters.
|
Kontekst mühimdir.
|
Context matters.
|
İngiltere'de hangi para birimi kullanılıyor?
|
What currency do you use in England?
|
Sorunu nasıl çözmeliyiz?
|
How should we solve the problem?
|
Sorunu nasıl halletmeliyiz?
|
How should we solve the problem?
|
Problemi nasıl çözmeliyiz?
|
How should we solve the problem?
|
Problemi nasıl halletmeliyiz?
|
How should we solve the problem?
|
Bu site yapım aşamasında.
|
This website is under construction.
|
Cezayir'de ortalama bir maaşın satınalma gücü nedir?
|
What's the purchasing power of an average salary in Algeria?
|
Bilgisayarım kendiliğinden kapandı.
|
My computer shut down automatically.
|
Parti için yeni ayakkabılar aldın mı?
|
Did you buy new shoes for the party?
|
Duygularımı ifade edemem.
|
I can't express my emotions.
|
Yılda kaç kere dişçiye gidersiniz.
|
How many times a year do you go to the dentist?
|
Arkadaşlarıma para borçlanmayı sevmem.
|
I don't like owing money to my friends.
|
Temellerden başla.
|
Start from the basics.
|
Yeni arkadaşının adı ne?
|
What's your new friend called?
|
Müşterilerle flört etme.
|
Don't flirt with the customers.
|
Her nedense bundan şüpheliyim.
|
I somehow doubt that.
|
Ben de seninle konuşmak istemiyorum.
|
I don't want to talk to you either.
|
Bu onun daha çok ağlamasına sebep oldu.
|
That just made her cry more.
|
Hepiniz emniyette misiniz?
|
Are you all safe?
|
Bu isim bana tanıdık geliyor.
|
This name is familiar to me.
|
Patronum çok zengin.
|
My boss is very rich.
|
Ne yiyorsun? "Buna kuskus deniyor."
|
What are you eating? "It's called couscous."
|
Hayat, zevk almak içindir.
|
Life is to be enjoyed.
|
Onun bir faresi var.
|
He has a mouse.
|
Onun bir faresi var.
|
She has a mouse.
|
Ben Meryem.
|
I'm Mary.
|
Benim adım Shu.
|
My name is Shu.
|
Shu benim adım.
|
My name is Shu.
|
İsmim Shu.
|
My name is Shu.
|
İsminiz ne?
|
What is your name?
|
İsminiz ne?
|
What's your name?
|
Müzeye gidiyorum.
|
I'm going in the museum.
|
Bugün doğum günüm değil.
|
Today isn't my birthday.
|
Tom işini gerçekten beğenmedi.
|
Tom really didn't like his job.
|
Tom işini gerçekten beğenmedi.
|
Tom didn't really like his job.
|
Bunu imzalamak istemiyorum.
|
I don't want to sign it.
|
Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısıdır.
|
Turkey is the heir of the Ottoman Empire.
|
Bir yılda kaç mevsim var?
|
How many seasons are there in a year?
|
Bir yılda kaç mevsim vardır?
|
How many seasons are there in a year?
|
Sen bayağı bayağı ciddisin.
|
You are really serious.
|
Hemşerim, sen oraya nasıl geçtin?
|
Homie, how did you cross over there?
|
Hata yapmaktan korkmayın.
|
Don't be afraid of making mistake !
|
Ciddi görünüyor.
|
It seems serious.
|
Korsika'yı ziyaret ettin mi?
|
Have you ever been to Corsica?
|
Baba evin direğidir. Gölgesi bile yeter.
|
Father is the breadwinner. Even his shadow is enough.
|
Allah esirgesin.
|
God forbid.
|
Başka kanallarda spor hakkında yayınlar var mı?
|
Are there broadcasts about sport in other channels?
|
Mary ne zaman gelse yağmur yağar.
|
It rains whenever Mary arrives.
|
Az daha yavaş yürümek istiyorum.
|
I want to walk a little bit slower.
|
Bu pagoda.
|
This is a pagoda.
|
Başın ve boğazın ağrıyor mu?
|
Do you have a headache and a sore throat?
|
Sadece bilmiyorum.
|
I just don't know.
|
Tom bunları yapmama yardımcı oldu.
|
Tom helped me make these.
|
Almanya'da 3 Ekim'de ne kutlanır?
|
What is celebrated in Germany on 3 October?
|
Neden geç kaldın? "Bisikletim kanala düştü."
|
Why are you late? "My bike fell into the canal."
|
Görmek istediğimiz her şeyi görmeye vaktimiz olmadı.
|
We didn't have time to see everything we wanted to see.
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.