url
stringlengths 21
253
| text
stringlengths 0
99.4k
|
|---|---|
https://www.cnnturk.com/ajanda/1-karat-kac-gramdir-bir-karat-kac-gram
|
1 Karat Kaç Gramdır? Bir Karat Kaç Gram?
Değerli madenleri ölçmek için kullanılan bir ölçü birimi olarak karat ifade edilmektedir. Özellikle elmas başta olmak üzere pek çok değerli madeni ölçmek amaçlı önemli bir yere sahiptir. Bu doğrultuda karat ölçüm birimi aynı zamanda gram üzerinden de dönüşüm şansı vermektedir.
Bu dönüşüm üzerinden bakıldığında ise bir karat 0,2 grama denk gelir. Böylece değerli taş madenlerin kütleleri hesabı yapılmak suretiyle buna uygun şekilde fiyatlandırması çıkarılır. Özellikle de güncel piyasa konusunda önemli yere sahiptir.
1 Karat Kaç Gramdır?
Karat kelimesi günlük yaşamda çok sık karşılaşılan bir sözcük olarak öne çıkar. Özellikle bu kelime değerli madenleri ölçmek amaçlı ele alınan bir ölçüm değeridir. Elmas ile beraber nadir bulunan ve çok değerli olan madenleri ölçmek için kullanılan bir ölçüm olduğunu söylemek mümkün. Tabii farklı amaçlar altında kullanmak için bazı durumlarda dönüşüm sağlamak gerekir. Bu dönüşümü gerçekleşmek için ise karat ile birlikte gram üzerinden karşılıklı dönüşüm sağlanır. Bu doğrultuda bir karat 0,2 gram olarak ön plana çıkmaktadır. Ele alınan bu ölçüm ile birlikte böylece değerli madenlerin ne gibi bir değere sahip olduğu anlaşılır.
Bir Karat Kaç Gram?
Çok küçük bir birim ağırlığına sahip olması ile beraber karat kelimesi maden değerli madenler için öne çıkar. Hem günlük yaşamda hem de birçok yatırım sektörü ile dizi veya filmde de karşılaşılan bir kelimedir. Bu kelime çıkarılan değerli madenlerin ölçümü ve ne kadar değerli olduğu anlaşılması noktasında kullanılır. Bu kullanım kapsamında ise bir karat ele alındığı zaman bunun 0,2 gramı karşılık geldiğini söylemek mümkün. Böylece değerli madenler öncelikle kart üzerinden hesap edildikten sonra, isteğe bağlı şekilde gramaja dönüştürülerek buna göre değerlendirilir.
Karat Ne İşe Yarar?
Karat dünyanın her yerinde çıkarılan değerli madenlerin ölçümünün sağlanması için kullanılan bir birimdir. Direkt olarak çok değerli ve nadir olan madenlerin ölçümü adına kullanılır. Çünkü bu madenler değerli oldukları için yüksek fiyatların hesaplamada zorluk çıkarmaması adına karat kullanılır. Bununla beraber gram üzerinden bakıldığı zaman 1 karat 0,2 gram olarak değerlendirilir.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/1-yumurta-kac-gram-protein-icerir-bir-yumurtada-ne-kadar-protein-var
|
1 Yumurta Kaç Gram Protein İçerir? Bir Yumurtada Ne Kadar Protein Var?
Protein bakımından zengin yiyecekleri ön plana çıktığında bu konuda yumurta ön sıralarda yer alır. Hem uygun maliyeti hem de kolayca tüketimi ile birlikte et ve tavuğa göre daha fazla tercih edilmektedir.
Çünkü kırmızı et ile tavuk gibi önemli oranda protein irtibatı sağladığını söylemek mümkün. Bu doğrultuda 100 gram üzerinden ele alındığında yumurta 13 gram protein sağlar. Tabii bu durum ortalama üzerinden bir yumurta ile alındığında 6,5 gram ettiğini söylemek gerekir.
1 Yumurta Kaç Gram Protein İçerir?
Yumurta en sevilen ve aynı zamanda en çok tüketilen sağlıklı besin kaynakları içerisinde yer alır. Özellikle söz konusu protein ihtivası olduğunda en yüksek miktarı veren ürünler içerisinde bulunmaktadır. O yüzden 7'den 70'e herkesin düzenli tüketmesi gerektiği en önemli protein kaynakları arasında gelir. Sağlamış olduğu protein miktarı açısından bakıldığı zaman ise 100 gramı 13 gram sunmaktadır. Bununla beraber bir yumurta ortalama olarak bakıldığı zaman 6,5 gram protein sunar. Bu miktar üzerinden ele alınarak gün içerisinde ne kadar protein tüketilmesi gerektiği bilgisi elde edilebilir.
Bir Yumurtada Ne Kadar Protein Var?
Proteinler gezen ve köy yumurtası ile birlikte aynı zamanda fabrikalarda yetiştirilmiş tavukları üzerinden üretilen yumurta olarak ayrılır. Bu bağlamda proteinlerin aşağı yukarı belirli oranlarda farklılık gösterdiğini söylemek mümkündür. Ancak standart olarak bir yumurta ele alındığı vakit bunun 6,5 gram karşılık protein sağladığını söylemek gerekir. Aynı zamanda 100 gram açısından bakıldığı zamanda yine bu durumun 13 gram protein ile beraber karşılık bulduğunu eklemek mümkün.
Yumurtanın Faydaları Nelerdir?
Protein başta olmak üzere pek çok açıdan sağlamış olduğu faydalar ile beraber yumurta en önemli besin kaynaklarından biridir.
- İçerisinde yer alan amino asitler ile birlikte vücudu besler ve protein sağlar.
- İçerisinde birden fazla mineral ve vitamini yapısı bulundurur.
- Kalp sağlığını korur ve iyi kolesterolü önemli oranda yükseltir.
- Kas ve kemik gelişimine önemli oranda güçlendir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir ve dış etkilere karşı önemli bir koruma sağlar.
Bu gibi faydaları ile beraber yumurta gün içerisinde düzenli olarak tüketilmesi gereken en önemli besin kaynakları arasında bulunur.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/ahmet-melih-yilmaz-kimdir-son-hali-degisimini-gozler-onune-serdi
|
Ahmet Melih Yılmaz kimdir? İşte Ahmet Melih Yılmaz'ın son hali
Çukur dizisinde Timsal Celil karakterine hayat veren Ahmet Melih Yılmaz son hali ile takipçilerini oldukça şaşırttı. Değişimini sosyal medya hesapları üzerinden paylaşan Yılmaz "ben bütün benlerimi seviyorum" ifadelerini kullandı. Peki, Ahmet Melih Yılmaz kimdir, kaç yaşında, hangi yapımlarda rol aldı?
Oyuncu Ahmet Melih Yılmaz bu günlerde büyük değişimi ile takipçilerini oldukça şaşırttı. Çukur dizisinde Timsal Celil karakterine hayat veren oyuncu bir dizi operasyon geçirdi. Değişimini de düzenli olarak sosyal medya hesapları üzerinden paylaşan oyuncu Amet Meli adını kullanmaya başladı.
1989, Ankara doğumlu. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü mezunu. Deneyimli bir tiyatro oyuncusudur. Erdal Beşikçioğlu'nun yönettiği "Woyzeck Masalı" isimli tiyatro oyunundaki oyunculuk performansı ile çok sevildi.
Ahmet Melih Yılmaz, tiyatro çalışmaları yanı sıra 2010 yılından itibaren film ve dizilerde rol almaya başladı. 2015'te Hatırla Gönül dizisinde yer aldı, 2018'den itibaren Çukur dizisinde Timsah Celil karakterini canlandırmaya başladı. Çukur dizisinden daha sonra ayrıldı. Son olarak Show TV ekranlarında yayınlan Cam Tavanlar dizisinde Şinasi rolünde kameraların karşısına geçmişti.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/altin-cesitleri-nelerdir-en-cok-bilinen-altin-cesitleri
|
Altın Çeşitleri Nelerdir? En Çok Bilinen Altın Çeşitleri...
Yeryüzünde bulunan birçok element vardır. Bunlardan bir tanesi ise altındır. Altın eski tarihten beri çok değerli bir madde olarak bilinirdi. Zenginliğin ve gücün simgesi olan altın günümüzde hem takı yapımında hem de yatırım amaçlı kullanılan bir maddedir.
Altın, Au simgesi ile gösterilmektedir. Bu Latince dilinde parlayan ve ışıldayan anlamına gelmektedir. Parlak, yumuşa ve sarı renkteki madde doğada bulunmaktadır. Ancak nadir bulunduğundan değeri oldukça yüksektir.
Altın Çeşitleri Nelerdir?
Antik çağlardan beri altın çok değerli bir madde olarak bilinirdi. Görüntüsü ile ışıldaya ve etkileyen altın, ilk Mısırda bulunmuştur. Asitlere karşı oldukça dayanıklıdır. Serbest olarak doğada bulunabilir ve demir gibi de paslanmaz. Çok kolay işlenmesi ve sağlam olması ise onu cazip olmasını sağlamaktadır. Takı ve süs eşyalarında kullanılan altın, günümüzde yatırım amaçlı tercih edilmektedir. Çok çeşitli altın seçenekleri vardır. Cumhuriyet altını, ziynet altını, Reşat altın, Hamit altın, Külçe altın ve gram altın bulunmaktadır. Osmanlı döneminde kullanılan altın ise Hamit altın ve Reşat altıdır.
En Çok Bilinen Altın Çeşitleri
Altın günümüzde takı olarak veya yatırım amaçlı kullanılıyor. Özellikle kültürümüzde altın takılır. Yeni evlilere özellikle altın takılır. En çok bilinen altın seçeneklerinde gram altın, çeyrek ve tam altın seçeneğidir. Külçe altın ve Gremse altını da bilinmektedir. Altınlar gram seçenekleri farklıdır. Boyutu, şekli gibi detaylar farklılık göstermektedir. Takı olarak tercih edilen altınlar ise kolye, bilezik, küpe veya yüzük olarak karşımıza çıkıyor.
Altın Maddesinin Tarihteki Yeri Nedir?
Altın sadece bugün değiş, geçmişte de değerli sayılan bir madde olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Antik Mısırda, 3200 yıllarında para olarak kullanılmaya başlanmıştır. Eşit boyda çubuk altınlar ticarette kullanılmaktaydı. M. Ö.550 yılında altın tam anlamı ile Anadolu coğrafyasında para olarak kabul edilmiştir. Bu durum Lidyalılara kadar uzanmaktadır. Azka ve İnka uygarlıkları tarafından altın çok değerli bulunmuştur.
Türkiye'de ise altın biraz daha geç kullanılmaya başlanmıştır. 2001 yılında Türkiye Cumhuriyetinde altın üretime başlanıştır. Buna rağmen zaman içerisinde Türkiye diğer ülkelere yetişmeyi başarmıştır.
Tarihte Altın Nasıl Kullanılmıştır?
Hükümdarlığın, gücünü sembolü olarak kabul edilen altının tarihi bir yolculuğu var. Kral ve padişahların taçları üzerinde altınlar bulunmaktaydı. Tarihte altından yapılmış objelere ve süs eşyalarına rastlamak mümkün. Arkeolojik kazılarda bu durum net olarak görülmüştür. Bu objeler ve süs eşyalar Güney Irak bölgesinde bulunmuştur. Türk uygarlıklarda ise altın devletin ve hükümdarlığın sembolü olarak kabul edilmekteydi. Sadece altın, yüzük ve kolye değil, altın mızraklarda bulunmaktaydı. Ancak Müslümanlık kabul edildikten sonraki dönemde altın eşyaları eskisine oranla daha az kullanılmaya başlandı.
Kültürümüzde nişan, düğün gibi özel merasimlerde insanlar gelin veya damada takı takarlar. Bu takılar altından yapılan gram altın olabileceği gibi, takı şeklinde de hediye verilebilir. Altın çekici ve değerli bir maddedir. Hediye olarak da verildiğinde kişinin ne kadar değerli olduğunu da gösterir.
Tarihe baktığımızda bu durum bazı diğer kültürlerde de görmek mümkün. Düğünlerde, nişanda takılan altın çifte destek vermek amacı ile takılmaktadır. Yapılan düğün belli bir masraf içermektedir. Evli çift bunun üstesinden gelebilmesi adına maddi destek olarak altın takılmaktadır.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/aym-uyesi-kenan-yasar-kimdir-hangi-gorevlerde-yer-aldi
|
Kenan Yaşar kimdir, hangi görevlerde yer aldı? Kenan Yaşar AYM üyesi oldu
AYM üyeliğine seçilen Kenan Yaşar son olarak Çorum Barosu Başkanı olarak görev almıştı. Rakiplerinden daha fazla oy alarak AYM üyesi olan Yaşar, daha önce de Çorum Barosu'nda farklı görevlerde bulunmuştu. Peki, Kenan Yaşar kimdir, kaç yaşında?
Anayasa Mahkemesi'nde üyeler arasına eklenen son isim Kenan Yaşar oldu. Çorum Barosu'nda başkan olarak görev yapan Yaşar, seçimle birlikte AYM üyeliğine gidecek isim oldu. İşte Kenan Yaşar'ın yaşamıyla ilgili bilgiler...
Kenan Yaşar, 1971 yılında Çorum Mecitözü'de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimi İskilip'te okudu. Lise yıllarında şiir ve edebiyata ilgi duydu. Çok sayıda şiiri bulunan Kenan Yaşar, bir dönem 'Aşkın -e Hali' adlı edebiyat dergisi çıkarmıştır.
Önlisans eğitimini İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tapu Kadastro bölümünde, lisans eğitimini ise Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. 1996 yılından Çorum Barosuna kaydolarak serbest avukatlık yapmaya başladı. Çorum Barosu'nda genel sekreter olarak görev yaptı. 2018-2022 yılları arasında Çorum Baro Başkanlığı görevinde bulundu.
AYM üyeliğinden yaş haddi nedeniyle 31 Ocak'ta emekliye ayrılacak Celal Mümtaz Akıncı'dan boşalacak koltuğa yeni üye seçimi TBMM Genel Kurulu'nda yapıldı. Çorum Baro Başkanı Kenan Yaşar, Diyarbakır Barosu üyesi Zülal Erdoğan ve Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan'ın aday olduğu AYM üyeliği için gizli oylama yapıldı. Yapılan 3 tur oylama sonucunda Kenan Yaşar 302 oy alarak AYM'nin yeni üyesi seçildi.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/ceyrek-altin-kac-gram-1-tane-ceyrek-altin-kac-gram-agirligindadir
|
Çeyrek Altın Kaç Gram? 1 Tane Çeyrek Altın Kaç Gram Ağırlığındadır?
Döviz açısından kullanılan en önemli yöntemler içerisinde altın gelir. Aynı zamanda dünyanın en önemli madenleri arasında geldiğini söylemek mümkündür. Piyasa açısından bakıldığında ise en çok kullanılan değerli maden olarak ilk sırada yer alır.
Özellikle çeyrek altın Türkiye'de çok fazla kullanılan altın türü olmaktadır. Bu doğrultu bir çeyrek altın ise 1,75 gram kadar gelir. Güncel piyasa değeri üzerinden gramaj açısından bakıldığında buna uygun 1,75 gramın ne kadar geldiği anlaşılabilir.
Çeyrek Altın Kaç Gram?
Birçok amaç altında kullanılan en önemli altın çeşitleri içerisinde çeyrek altın gelir. Bunlar özel zamanlarda hediye vermek, düğünler, nişanlar ve sünnet ile beraber aynı zamanda döviz amaçlı da değerlendirilir. Yastık altı olarak da ifade edilen çeyrek altın 22 ayar. 22 ayar olması ile beraber 18 milimetre çapında olan çeyrek altın, 1,75 gram olarak öne çıkar. Özellikle yatırım için en uygun altın türleri içerisinde ön sırada gelir. Aynı zamanda piyasada en çok bulunan altın çeşitleri arasında önde geldiğini söylemek mümkündür.
1 Tane Çeyrek Altın Kaç Gram Ağırlığındadır?
Çeyrek altın en çok kullanılan ve en önemli altın türlerinin başında gelir. Pek çok kişi değişik amaçlar altında değerlendirilir. Bazı insanlar yastık altı kullanmak amaçlı ele alır. Bazıları ise sevdikleri ve yakınları için değişik organizasyonlar söz konusu olduğunda hediye amaçlı değerlendirir.
Bu doğrultuda bir tane çeyrek altının kaç gram geldiğini merak edilen konular arasında yer alır. 22 ayar olması ile birlikte 18 milimetre çapa sahip olan bir tane çeyrek altın, 1,75 gram olarak değerlendirilmektedir. Bu ağırlığı ile beraber altının güncel gramaj ağırlık fiyatı üzerinden satın alma durumu gerçekleşebilir.
Çeyrek Altın Nerelerde Kullanılır?
Çeyrek altın günümüzde birçok farklı amaç altında ele alınan ve kullanılan altın türleri içerisinde gelir. Özellikle düğün ve en sünnet ile beraber benzeri organizasyonlarda hediye amaçlı kullanılır. Diğer yandan yeni doğum yapmış kişilerin bebekleri içinde yine değerlendirilmektedir.
Bununla beraber yastık altı kullanım noktasında bir yatırım amaçlı değerlendirildiğini ifade etmek mümkün. Aynı zamanda piyasa değeri devamlı değişkenlik gösterdiği için sürekli piyasa üzerinde hareketlilik söz konusudur. Özel kutlama günleri ile birlikte hediye amaçlı ve yatırım konusunda en çok kullanılan altın türü olarak ön plana çıkar.
Çeyrek Altın Hakkında Bilgiler
Çeyrek altın aynı zamanda 22 ayar altın olarak piyasa üzerinde ifade edilmektedir. Daha çok kuyumcular başta olmak üzere birçok farklı yerden değerlendirmek ve almak mümkün. Süsleme ve takı amaçlı kullanılan altınlar aynı zamanda organizasyon ve yatırım konusunda yaygın değerlendirilir. 22 ayar olmasının yanı sıra 18 milimetre çaplık bir yapıya sahip. Diğer yandan kulpsuz haliyle beraber 1,75 gram geldiğini söylemek mümkün. Yaygın olarak satın alınan ve piyasada aktif olan bir altın türüdür.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/filistin-haritasi-yeri-konumu-komsu-ulkeleri-filistin-nerede-hangi-kitada
|
Filistin haritası: Yeri, konumu, komşu ülkeleri! Filistin nerede, hangi kıtada?
İsrail-Filistin gerilimi sonrasında ülke ile ilgili aramalar hız kazandı. 7 Ekim tarihinde Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas, İsrail'e karşı Aksa Tufanı Operasyonu'nu başlattı. Dünya yaşanan gelişmeleri takip ederken Filistin'in haritadaki yeri, konumu ve komşu ülkeleri gibi detaylar gündem oldu. Peki, Filistin nerede, hangi kıtada? İşte detaylar.
Hamas'ın 'Aksa Tufanı' operasyonunu dünyaya duyurmasıyla birlikte Filistin gündeme geldi. Dünya Gazze ve Filistin arasında yaşanan gerilimi konuşurken Filistin'in coğrafi konusu araştırılmaya başladı. Coğrafi konum olarak Orta Doğu'da yer alan Filistin Arap yarım adasının en küçük yüzölçümüne sahip ülkelerinden biri. Filistin, Orta Doğu'da yer alan ve tarihsel olarak önemli coğrafi ve ulusal bölgedir.
Filistin, Orta Doğu'da, Akdeniz kıyısında yer almaktadır. Kuzeyde Lübnan, doğuda Ürdün, güneyde Mısır ve batıda İsrail ile sınırlıdır. Filistin toprakları şu anda Batı Şeria ve Gazze Şeridi olarak bilinen iki ana bölgeden oluşmaktadır. Filistin başkenti Kudüs olarak bilinse de Batı Şeria'daki Filistin Ulusal Yönetimi'nin idari merkezi olarak kabul edilen Ramallah'tır. Gazze Şeridi, Hamas tarafından kontrol edilmektedir ve Batı Şeria'daki Filistin Ulusal Yönetimi'nden ayrıdır.
Batı Şeria, İsrail ve Ürdün arasında, Gazze Şeridi ise İsrail ve Mısır arasında bulunmaktadır. İki bölge arasında coğrafi bir bütünlük bulunmamaktadır ve her iki bölge de İsrail tarafından 1967'den bu yana işgal altında bulunmaktadır. Filistin Devleti, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından bazı derecelerde tanınmıştır. 30 Eylül 2015 tarihinden beri de Birleşmiş Milletlerin binasının önünde Filistin'in bayrağı asılıdır. Filistin'de para birimi olarak ise Ürdün dinarı ile Yeni İsrail Şekeli kullanılmaktadır.
Filistin halkının tarihini, kimliğini ve mücadelesini yansıtan anlamlı sembollerle tasarlanmıştır.
Bayrakta yer alan ana semboller şunlardır:
Üç Yatay Şerit: Filistin bayrağı, yatay olarak üç eşit şeritten oluşur. Üst şerit siyah renkte, orta şerit beyaz renkte ve alt şerit yeşil renktedir.
Kırmızı Üçgen: Bayrağın soldan sağa doğru uzanan siyah ve yeşil şeritlerin birleştiği noktada, beyaz şerit üzerinde bir kırmızı üçgen yer alır.
Filistin bayrağındaki renklerin anlamları şu şekildedir:
Siyah renk, Filistin halkının acılarını, acılarını ve zorluklarını simgeler.
Beyaz renk, Filistin halkının barışı ve umudu temsil eder.
Yeşil renk, Filistin topraklarının verimli doğasını ve halkın yaşamını sürdürdüğü toprakları sembolize eder.
Kırmızı üçgen, Filistin halkının birliğini ve dayanışmasını temsil eder.
Batı Şeria Şehirleri:
Ramallah: Filistin Ulusal Yönetimi'nin idari merkezi olan Ramallah, Batı Şeria'da bulunur.
Nablus: Tarihi ve kültürel zenginliğiyle ünlü olan Nablus, Batı Şeria'da yer alır.
Hebron : İbrahim Peygamber'in mezarının da bulunduğu Hebron, Filistin'in önemli tarihi şehirlerinden biridir.
Bethlehem : İsa Mesih'in doğum yerine ev sahipliği yapan Bethlehem, Hristiyanlar için kutsal bir şehirdir.
Gazze Şeridi Şehirleri:
Gazze: Gazze Şeridi'nin en büyük ve en önemli şehri olan Gazze, sahil şeridi boyunca yer alır.
Rafah: Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Rafah, Gazze Şeridi'nin ikinci büyük şehridir.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/fosfor-bombasi-nedir-fosfor-bombasi-etkileri-nelerdir
|
Ölümcül etkileri var! Fosfor bombası nedir? Fosfor bombası etkileri nelerdir?
Fosfor bombasının etkileri bazı bölgelerde bu silahların kullanıldığı iddiaları sonrasında merak konusu olmuştu. Peki, tam olarak fosfor bombası nedir, neden bu kadar tehlikeli ve etkileri neler?
Ölümcül sonuçlar doğuran ve kimyasal silahlar sınıfına dahil edilebilecek etkilere sahip olan bomba atıldığı bölgedeki canlıların tamamını etkiliyor. İşte bombanın etkilerine dair bazı bilgiler...
Fosfor bombası nedir, etkileri nelerdir?
Fosfor buharının solunması, akciğerlerde ani hasarlara yol açarak kişinin nefes alamamasına neden olabilir. Bu durum, bireyin içten yanmasına yol açarak, dış kısımda çok az belirti göstermesine rağmen ciddi yanıklara yol açar.
Beyaz fosforun etkisi altında kalan bireylerin çoğunlukla giysilerinde belirgin bir hasar oluşmazken, vücut iç kısmında ciddi yanıklar meydana gelir. Yanma süreci başladığında bu reaksiyonu durdurmak neredeyse imkansızdır. Dünya genelinde birçok insan hakları grubu, fosfor bombalarının kimyasal silahlar sınıfına dahil edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu taleplerini, fosfor bombalarının uluslararası antlaşmalarda açıkça yasaklanmadığına dayandırmaktadırlar.
Fosfor bombası, ölümcül olabilen zehirli bir bileşen içermektedir. Bu bileşen, derin yanıklara sebep olmasının yanı sıra, karaciğer, kalp ve böbrek gibi organlara da zarar verebilir. Fosfor bombası, deriden sızarak organlara zarar veren ve kısa sürede bireyi ciddi şekilde etkileyen son derece tehlikeli bir silahtır.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/garkat-agaci-nedir-neden-onemlidir-gargad-agaci-hikayesi-nedir-gargat-agaci-hadisi
|
Garkat ağacı nedir, neden önemlidir? Gargad ağacı hikayesi nedir? Gargat ağacı hadisi...
Gargat ağacı nedir, nerede ve nasıl yetişir? sorgulamaları zaman zaman hız kazanıyor. Çok fazla duyulmamış ağaçlar arasında yer alan Gargat ağacıyla ilgili detaylar merak ediliyor. Gargat ağacının Latince ismi Nitraria Retusa olarak bilinmektedir. Peki, Garkat ağacı nedir, neden önemlidir? Gargat ağacı hikayesi nedir? İşte detaylar.
Yahudilerin sevdiği ağaç olan Gargat, beyaz çiçekleri ve dolgun yapraklarıyla tanınır. Bu ağacın "Yahudi ağacı" olarak bilinmesinin nedeni, Yahudi topluluğu tarafından özel bir öneme sahip olması ve bu kültürde değer verilen bir tür olmasıdır. Gargat ağacının en önemli özelliği hem Müslümanları hem de Hristiyanları ilgilendiren dini konularda yer alması olarak ifade edilmektedir.
Özellikle Filistin taraflarında çok fazla yetişmekte olan bir ağaç türü olarak bilinen Gargat ağacının kırmızı ve yenilebilir bir meyvesi de bulunmaktadır. Yaprakları ise oldukça etli bir yapıya sahiptir. İsrail de en fazla dikilen ve yetiştirilen ağaçlardan birisi olarak bilinmektedir. Bahar döneminde özellikle de Nisan ve Mayıs aylarında beyaz çiçekleri açan bir ağaçtır.
Gargat ağacı daha çok Filistin ve İsrail topraklarında yetişir. Bunun yanı sıra Medine de bu ağaç türünün yetiştiği bölgelerden birisidir. Pakistan'a kadar uzanan kurak iklim içerisinde Gargat ağaçlarına rastlamak mümkündür. Aynı zamanda Arabistan'ın bazı bölgelerinde de yetiştiği bilinmektedir.
Hadislere göre gargat ağacının Müslümanlar ile Yahudiler arasında çıkacak olan bir savaşta Yahudileri saklayacağı düşünülmektedir. Bu yüzden de Yahudiler tarafından özellikle İsrail bölgesine bol miktarda gargat ağacı dikilmektedir. Yahudiler'in arkasına saklandığı her ağaç ve her taş arkasında bulunan Yahudi'yi haber verecek ancak gargat ağacı sessiz kalacaktır. Bu yüzden Yahudiler tarafından bol olarak dikilmekte olan bir ağaçtır.
Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır,' diyecek. Sadece 'gargat ağacı' bunu söylemeyecek. Çünkü o Yahudi ağacıdır.
Yapılan tespitlere göre garkad kelimesinin etimolojik anlamları arasında; yaprakları gür, dikenli, sağlam, yeşil ve beyaz bir ağaç türü ve yumurta akı manaları dikkat çeker. Cahiliye şiirlerinde garkad ağacının kişiyi dış etkenlere karşı koruyan bir tür olarak anlatılması, bu ağacın gövdesinin uzun olmadığını, dallarının bir şemsiye gibi yana açılarak kişiyi koruduğunu ortaya koymaktadır. Ferezdak'ın şiirinde geçen Zebur metninin garkad ağacına yazılmış olduğu bilgisi, Ortadoğu'da en sağlam ağaçlar arasında garkadın yer aldığı fikrini akla getirmektedir.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/hasan-can-kaya-kimdir-nereli-kac-yasinda-sevgilisi-kim
|
Hasan Can Kaya kimdir, nereli, kaç yaşında, sevgilisi kim?
Youtube'da sunduğu stand-up ile geniş kitlelere adını duyuran Hasan Can Kaya kısa sürede 2 milyon 300 bin takipçi sayısına ulaştı. Son olarak Acun Ilıcalı'nın yeni platformu Exxen ile anlaşan ve programını bu platforma transfer eden Kaya, yeni projelerini de anlattı. Peki, Hasan Can Kaya kimdir, kaç yaşında, nereli ve sevgilisi kim?
Sosyal medya platformu Youtube'da sunduğu Konuşanlar programı ile tanınan Hasan Can Kaya geçtiğimiz yıll Exxen'de yerini almıştı. Youtube'da 2 milyon 300 bin, Instagram'da ise 2 milyon 700 bin takipçi sayısına ulaşan Hasan Can Kaya Konuşanlar programının formatını kendisi oluşturmuştu.
16 Aralık 1989 doğumlu olan Hasan Can Kaya İstanbul Güngören'de dünyaya geldi. Aslen Malatayalı olan Kaya, uzun yıllar komedi programlarında yazarlık yaparken kendi hazırladığı formatları da farklı platformlarda sergiledi.
Geçtiğimiz dönemlerde BKM'de de işler yapan Kaya, formatı kendisine ait olan Konuşanlar programı ile Youtube'da kısa sürede popülerliğe ulaştı. Dönem dönem ünlü isimleri de programda ağırlayan Kaya, programını 1 Ocak 2021 itibariyle Exxen platformuna taşıdı.
Bir dönem Leman Kültür'de düzenli olarak stand up yapan Kaya, çeşitli komedi programlarında oyunculuk ve yönetmenlik de yaptı.
Ünlü komedyen programında da sıklıkla bahsettiği Sultan San ile birlikteliğini uzun süre devam ettirirken ikilinin geçtiğimiz aylarda ayrılma kararı aldıkları ortaya çıkmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/kemal-gecer-kimdir-kac-yasinda-teslanin-turkiye-ceosu-kemal-gecer-mi-oldu
|
Kemal Geçer kimdir, kaç yaşında? Tesla'nın Türkiye CEO'su Kemal Geçer mi oldu?
Kemal Geçer'in uzun süredir devam ettiği görevinden ayrıldığını açıklaması ve Tesla'nın Türkiye yatırımı için CEO arayışına geçtiği süreçte Kemal Geçer'in Tesla'nın Türkiye CEO'su olacağı iddia edildi. Peki, Kemal Geçer kimdir, kaç yaşında, hangi görevlerde yer aldı? İşte Geçer'in kariyeri...
Muazzam değerlemesi sonrasında Elon Musk'ı dünyanın en zengin kişisi unvanına taşıyan Tesla'nın Türkiye yatırımları için buradaki faaliyetleri yönetecek bir isim arayışına girdiği ve bu isim olarak da Kemal Geçer ile anlaştığı öne sürüldü. Geçer'in uzun süredir görev yaptığı alanı bırakması da iddiaları güçlendirdi. Peki, Kemal Geçer kimdir?
Geçer kendisini tanıttığı kişisel sitesinde kariyeri ile ilgili olarak şu ifadeleri kullanıyor "İlk startup girişimimi henüz 18 yaşında iken kendi birikimlerimle kurdum. Bu deneyimimi başka girişimcilikler takip etti. Bunun yanı sıra 4 farklı Fortune500 Global şirketinde Yurtdışında ve Türkiyede farklı iş alanlarında ve çeşitli kademelerde çok heyecan verici görevler takip etti. Elbette önemli olan iyi bir pozisyonda görev almaktan çok orada sağlanan katma değer. Bunlara örnek vermek gerekirse: henüz 'Junior' olarak çalıştığım M&A Danışmanlık şirketine 100 Milyon Dolarlık bir proje kazandırdım. DAX30 şirketlerine projelerde çalıştığım PwC'dan ayrıldığım gün kendi danışmanlık şirketimi kurdum ve bir girişimci olarak sıfırdan başlayıp, ekip kurup, danışmanlık projeleri almak müthiş bir mücadele deneyimi oldu. Uluslararası projeler yönettikten sonra, sağlık sektöründe bir şirkette Genel Müdür olarak şirketin yeniden yapılandırmasını yönettim. Ve sadece 2 sene içerisinde EMEA bölgesinde 20 Ülkede satış ağlarını oluşturdum. 31 yaşına geldiğimde Lufthansa Group'un en genç Genel Müdürü olma fırsatını yakaladım. Bu son 5 sene içerisinde Türkiye Havacılık tarihinin en zor dönemini geçirmesine rağmen daralan yüksek rekabetçi pazarda payımızı artırarak pazarı 'over-perform' edebildik. Bu süre içinde bir çok Üniversitede, ekonomi zirvelerinde ve uluslararası şirketlerin daveti üzerine konuşmacı olarak bilgi ve deneyimlerimi paylaşıyorum."
|
https://www.cnnturk.com/ajanda/yasemin-yalcin-kimdir-kac-yasinda-usta-oyuncu-yeniden-sahnelerde
|
Yasemin Yalçın kimdir, kaç yaşında? Usta oyuncu yeniden sahnelerde!
İnce İnce Yasemince programında canlandırdığı karakterlerle hafızalara kazınan Yasemin Yalçın son dönemde yeniden sahnelerde yer almaya başladı. Usta oyuncu hayat verdiği karakterleri tiyatroda seyircilerle buluşturmayı sürdürürken dönem dönem çeşitli programlara da katılıyor. Peki, Yasemin Yalçın kimdir, kaç yaşında?
İnce İnce Yasemince adlı programda Alican, Sürahi Anne ve Kakılmış gibi karakterlere hayat veren başarılı oyuncu son olarak Armağan Çağlayan'ın programına konuk olarak katıldı. Geçtiğimiz günlerde Çok Güzel Hareketler 2'ye de konuk olan Yalçın, izleyiciler tarafından uzun süre ayakta alkışlanmıştı. İşte usta oyuncunun yaşamıyla ilgili bilgiler...
Yasemin Yalçın, 1964'te İstanbul'da dünyaya geldi. Tiyatro ve sinema oyuncusu olan Yalçın 1982'de liseden mezun oldu. Aynı sene İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'na başladı. 1988 yılında Demet Akbağ ile beraber bir reklam filminde oynadı.
Kenter Tiyatrosu'nda çalıştı. Birçok film ve tiyatro oyununda bulunan oyuncu, 2009 yılında Suzan Kardeş tarafından çıkarılan Makyaj Odası Şarkıları albümünde seslendirdiği Taht Kurmuşsun Kalbime adlı şarkı ile albümde yer almıştır. Kızı Eda'nın şeker hastalığına yakalanması sonrasında tiyatroya ara vermiştir. Daha sonra Oyunun Oyunu adlı tiyatro oyunuyla tiyatroya geri dönmüştür.
1991 yılında En İyi Komedyen ödülünü almıştır. Yasemince adlı kült TV klasiğinde yıllarca değişik karakterler canlandırmıştır. En bilinenleri Sürahi Hanım, Gülazer, Kakılmış, Şuayip, Alican ve Başbayan'dır. Aynı projede "itilmiş" karakterine hayat veren tiyatro oyuncusu İlyas İlbey'le evlidir.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/1-milyon-dolarlik-teklif
|
1 milyon dolarlık teklif
2022 Dünya Kupası'nı kazanan Arjantin'in yıldız futbolcusu Lionel Messi'ye kupa töreni sırasında Katar Emiri tarafından giydirilen bişt, gündemdeki yerini koruyor.
Bazı futbolseverlerin bişti giydiği için eleştirdiği Messi'ye astronomik bir teklif geldi. Umman Milletvekili Ahmed Al Barwani, Dünya Kupası finalinde şampiyonluğa ulaşan Messi'ye kupa töreninde giydiği bişt için 1 milyon dolar teklif etti.
Barwani, Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: "Katar Emiri Messi'ye bişti verdiğinde bunun Arap dünyası için unutulmaz bir an olduğunu anlamıştım. Bu turnuva Arap dünyası için bir gurur kaynağıydı. Şövalyelik ve bilgeliğin sembolü olan biştin bizimle kalması için Messi'ye böyle bir teklif yaptık ve cevap bekliyoruz. Eğer Messi teklifimizi kabul ederse bişt bir daha kimse tarafından giyilmeyecek ve o anı anmak için müzede sergilenecek." Messi'nin teklife ne yanıt vereceği merakla bekleniyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/13-yil-sonra-ilk-iran-cumhurbaskani-reisi-suriyede
|
13 yıl sonra ilk: İran Cumhurbaşkanı Reisi Suriye'de
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye rejiminin lideri Beşar Esad'ın daveti üzerine beraberindeki heyetle birlikte Şam'a ziyaret gerçekleştiriyor. Reisi'nin ziyareti, İran'dan Suriye'ye 13 yıl sonra cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret oldu. Tahran'dan cumhurbaşkanlığı düzeyinde Suriye'ye yapılan son ziyaret 2010 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından gerçekleştirilmişti.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşmek üzere Şam'a gitti.
Esad'ın daveti üzerine iki günlük ziyarette bulunan Reisi'ye ekonomi ve siyaset heyeti eşlik ediyor.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA, Reisi'nin heyetinde İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan'ın yanı sıra petrol, maliye, savunma, yol ve şehirleşme, telekomünikasyon bakanları ile İran Merkez Bankası Başkanı'nın da bulunduğunu duyurdu.
Suriye devlet medyasında iki günlük ziyaret sırasında bir dizi anlaşmanın imzalanacağı belirtildi.
Ziyaret, Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk ziyaret olacak.
Öte yandan, İran'dan cumhurbaşkanlığı düzeyinde Suriye'ye yapılan son ziyaret 2010 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından gerçekleştirilmişti. Söz konusu ziyaret 13 yıl sonra İran'dan Suriye'ye cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olarak kayıtlara geçecek.
Reisi'nin ziyareti nedeniyle, Şam'da yoğun güvenlik önlemleri alındı.
BBC Türkçe'deki habere göre havaalanından Reisi'nin ziyaret edeceği Seyyide Zeyneb Camii'ne giden yol boyunca İran ve Suriye bayrakları asıldı.
İki ülke başkanlarının portrelerinin olduğu billboardlarda Arapça ve Farsça "Hoşgeldiniz" yazıları yer aldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/20-yil-sonra-ilk-besar-esadin-cin-ziyareti-basladi
|
20 yıl sonra ilk: Beşar Esad'ın Çin ziyareti başladı!
Suriye Rejimi Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkesinde savaşın başlamasından bu yana Çin'e ilk ziyaretini gerçekleştiriyor.
Esad, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in yanı sıra diğer yabancı liderlerle bir araya geleceği Asya Oyunları'nın açılış törenine de katılacak.
Mart ayında Suudi Arabistan'la İran arasındaki normalleşme anlaşmasına aracılık eden ve Orta Doğu'da nüfuz alanını genişletmeyi sürdüren Pekin, yarım milyon insanın ölümüne ve ülkenin büyük bir bölümünün harabeye dönmesine neden olan Suriye'deki çatışmalarda Esad'ı desteklemeye devam ediyor.
Uzmanlara göre Çin, gelecekte Suriye'nin milyarlarca dolara mal olması beklenen yeniden inşasında önemli bir rol oynayabilir.
Suriye geçen yıl Çin'in öncülüğündeki Kuşak ve Yol Girişimi'ne katılmıştı.
Esad'ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından davet edildiği ve perşembe günü üst düzey heyetle birlikte Pekin'e gideceği belirtildi.
Esad'ın Çin seyahati, bu ülkeden Pekin'e 20 yıl aradan sonra gerçekleştirilen ilk ziyaret.
Oğul Esad en son 2004'te Çin'i ziyaret etmişti.
Çin, Esad'ın sıkı destekçilerinden biri ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Şam'ı destekleyerek Suriye hükümeti aleyhindeki kararlarda düzenli olarak çekimser oy kullanıyor.
Çin devlet medyası, Beşar Esad, eşi Esma Esad ve beraberindeki heyetin Çin'e ait Air China uçağıyla yerel saatle 13.15'te Hangzhou Havaalanı'na inişini canlı yayınladı.
Esad 12 yıldır devam eden savaş boyunca sadece Rusya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman'ı ziyaret etmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/201-yillik-tabloya-cevre-protestosu
|
201 yıllık tabloya çevre protestosu
Sanat eserleri üzerinden yapılan iklim krizi eylemlerine bir yenisi daha eklendi.
"Just Stop Oil" isimli çevreci örgütün iki üyesi, kendilerini İngiltere'nin en önemli Sanat eserlerinden olan John Constable'ın 1821 yapımı "The Hay Wain" tablosuna yapıştırdı. Hannah Hunt ve Eben Lazarus adlı iklim aktivistleri, Londra'daki Ulusal Galeri'de sergilenen resme ellerini yapıştırmadan önce John Constable'ın resmini başka bir resimle kapladı.
Değiştirilmiş görselde Constable'ın eserindeki nehrin yerini asfalt kaplı bir yol, fabrika bacaları ve uçaklar alıyor. Ulusal Galeri resmin sergiden kaldırıldığını ve oluşan hasarın onarılmasına çalışıldığını bildirdi. Aynı grubun üyeleri, geçen hafta benzer eylemi Londra'da sergilenen bir Van Gogh tablosuna yapmıştı. İklim aktivistlerinin ilk kurbanı ise Leonardo da Vinci'nin ünlü tablosu Mona Lisa olmuştu. Geçen ay düzenlenen protesto gösterisinde, Paris'teki Louvre müzesine kadın kılığında giren aktivist, ünlü tabloya pasta fırlatmıştı.
İngiltere hükümetinin yeni fosil yakıt ruhsatlandırma ve üretimini durdurmayı taahhüt etmesini sağlamak amacıyla kurulan iklim aktivisti grup Just Stop Oil, tarihi sanat eserlerini hedef aldığı eylemlerine devam ediyor. İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Kraliyet Akademisi'ne gelen 5 iklim aktivisti, ellerini sürdükleri yapıştırıcı ile Leonardo Da Vinci'nin öğrencisi Giampietrino tarafından 1520'lerde yapıldığına inanılan Da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" adlı eserinin bir kopyası olan tablonun çerçevesine yapıştırdı. Eylemcilerden biri ise, tablonun altına sprey yardımıyla "No New Oil" yazdı.
Eylemcilerden 47 yaşındaki eski bir ilkokul öğretmeni Lucy Porter, "Öğretmenlik yaparken öğrencilerimi Kraliyet Akademisi gibi büyük kurumlara getirdim. Ancak hükümetleri yeni petrol ve gaz projelerine ruhsat vererek geleceklerini mahvetmeye kararlıyken, onların kültürümüze saygı duymalarını beklemek haksızlık olur" dedi.
Eylemcilerden 21 yaşındaki bir sanat öğrencisi olan Jessica Agar ise yaptığı açıklamada, "Hiçbir resim 6 aylık yeğenimin hayatından daha değerli değildir. Hiçbir heykel, aşırı sıcak ekinleri öldürdüğü için açlıktan ölen bebekleri besleyemez. Hemşireler galerilerin değil, gıda bankalarının önünde sıraya giriyor. Eğer bu galerinin yöneticileri sanatın dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğuna gerçekten inanıyorlarsa, o zaman bu gücü talep etmelerini, hükümet yeni bir petrol taahhüt etmeyene kadar galeriyi kapatmalarını ve açmayı reddetmelerini talep ediyorum" dedi.
Just Stop Oil'in destekçileri, son 1 hafta içinde 5'inci kez, büyük bir sanat kurumunu sivil direniş eylemi ile hedef aldı. Londra'daki Ulusal Galeri'ye gelen iki iklim aktivisti ellerini sürdükleri yapıştırıcı ile John Constable'ın 1821 tarihli eseri The Hay Wain'in çerçevesine yapıştırmış, tablonun üzerine ise yanlarında getirdikleri ve 3 parçadan oluşan "Geleceğin Kıyamet Vizyonu" adını verdikleri resim ile kaplamışlardı.
Ulusal Galeri'deki en popüler tablolardan biri olan The Hay Wain'in, eylem sonrası duvardan kaldırıldığı aktarılmış, çerçevesinde küçük bir hasar olduğu ve "resmin vernik yüzeyinde bazı bozulmalar" tespit edildiği belirtilmişti.
Eylemin ardından 22 yaşındaki müzik öğrencisi Eben Lazarus ve 23 yaşındaki psikoloji öğrencisi Hannah Hunt güvenlik güçleri tarafından tutuklanmıştı.
Öte yandan Londra'daki Courtauld Gallery'deki Van Gogh sergisine gelen iki Just Stop Oil aktivisti, 30 Haziran'da ellerini yapıştırıcı ile Van Gogh'un 1889 tarihli "Peach Trees In Blossom" tablosunun çerçevesine yapıştırmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/2023-nobel-baris-odulunun-sahibi-belli-oldu
|
2023 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi belli oldu
Nobel Barış Ödülü 6 Ekim 2023 tarihinde hapisteki İranlı kadın hakları savunucusu Nergis Muhammedi'ye verildi. Oslo'daki Norveç Nobel Komitesi Başkanı Berit Reiss-Andersen, Muhammedi'nin "İran'da kadınlara yönelik baskıya karşı verdiği mücadele ile beraber herkes için insan hakları ve özgürlüğü teşviki dolayısıyla" onurlandırıldığını söyledi.
2023 Nobel Barış Ödülü, kadın hakları çalışmalarından ötürü İranlı Nergis Muhammedi'ye verildi. İranlı bir diğer aktivist ve Nobel ödüllü Şirin Ebadi tarafından kurulan İnsan Hakları Savunucuları Merkezi'nin başkan yardımcısı olan Muhammedi, "İran'da kadınlara yönelik baskıya karşı verdiği mücadele ile beraber herkes için insan hakları ve özgürlüğü teşviki dolayısıyla" onurlandırıldı.
Muhammedi 2011'den bu yana pek çok kez hapis cezasına çarptırıldı ve şu anda "propaganda yaymak" suçundan Tahran'daki Evin Hapishanesi'nde tutuluyor. Muhammedi 34 yıl hapis cezası almıştı.
Muhammedi, kadın hakları ve idam cezasının kaldırılması için kampanya yürüten İran'ın önde gelen insan hakları aktivistleri arasında yer alıyor.
Bununla birlikte, Front Line Defenders hak örgütüne göre şu anda Muhammedi, Tahran'daki Evin Cezaevi'nde yaklaşık 12 yıl hapis cezasına çarptırılmış durumda bulunuyor. Muhammedi'ya yöneltilen suçlamalar arasında devlete karşı propaganda yapmak da var.
Muhammedi aynı zamanda, 2003 Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi tarafından yönetilen bir sivil toplum kuruluşu olan İnsan Hakları Savunucuları Merkezi'nin başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.
Öte yandan Muhammedi, 122 yıllık ödülü kazanan 19. kadın ve 2021'de Filipinli Maria Ressa'nın Rus Dmitry Muratov ile birlikte ödülü kazanmasından bu yana ilk kadın oldu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/210-kilometre-hiza-ulasabiliyor-iran-yeni-insansiz-hava-aracini-tanitti
|
210 kilometre hıza ulaşabiliyor: İran, yeni insansız hava aracını tanıttı
İran saatte 210 km hıza ulaşabilen, 300 kilograma kadar da bomba yükü taşıyabilen yeni insansız hava aracını tanıttı. Farsça "muhacir" anlamına gelen 'Mohajer'in 1985'ten bu yana İran tarafından üretilen hava araçları serisinin sonuncusu olduğu belirtildi.
İran Savunma Bakanlığı, Amerikan yapımı silahlı MQ-9 Reaper'a benzeyen bir insansız hava aracını tanıttı.
Bakanlık, aracın 24 saat havada kalabildiğini ve Tahran'ın baş düşmanı İsrail'e kadar ulaşabilecek menzile sahip olduğunu iddia etti.
İran devlet ajansı IRNA'nın fotoğrafını da paylaştığı haberine göre Mohajer-10 isimli SİHA, Savunma Sanayi Günü münasebetiyle düzenlenen bir konferansta sergilendi.
Farsça "muhacir" anlamına gelen 'Mohajer'in 1985'ten bu yana İran tarafından üretilen hava araçları serisinin sonuncusu olduğu belirtildi.
İran medyası, dronun saatteki hızının 210 km'yi bulduğu, 24 bin feete kadar çıkabildiği ve 300 kilograma kadar da bomba yükü taşıyabildiğini aktardı.
Ayrıca dronun elektronik gözetleme ekipmanı ve bir kamera taşıyabildiği de belirtildi.
Euronews Türkçe'de yer alan habere göre İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, televizyonda canlı yayınlanan açıklamasında "Bugün kesin bir şekilde İran'ı gelişmiş ve teknolojik bir ülke olarak dünyaya tanıtabiliriz" dedi.
Tahran'ın "dünyadaki tüm ülkelerle" dostane ilişkiler konusundaki tutumunu yineleyen Reisi, İran Silahlı Kuvvetlerinin ülkeyi işgal etmek için uzanacak her eli keseceğini sözlerine ekledi.
Uluslararası basın, İran'ın tanıtımını yaptığı dronun özelliklerinin Tahran'ın açıkladığı gibi olup olmadığını saptamanın zor olduğu konusunda hemfikir.
Devlet medyası, ABD yapımı Reapar'a benzer bir İHA'nın pistten havalanırken görüntülerini paylaştı.
İran, geçmişte ABD insansız hava araçlarını ya da parçalarını ele geçirmişti.
Ancak ABD Hava Kuvvetleri ya da ABD'nin müttefiki ülkeler tarafından kullanılan, uzun süre yüksek irtifada uçabilen ve saldırmadan önce hedefi takip edebilen bir "avcı-katil" insansız hava aracı olan General Atomics'in ürettiği Reaper'ı ele geçirdiğine dair herhangi bir kanıt bulunmuyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/3-yil-sonra-yeni-donem-cin-avustralya-hattinda-buzlar-eriyor
|
3 yıl sonra yeni dönem: Çin-Avustralya hattında buzlar eriyor
Covid-19 pandemisi sırasında adeta dibe vuran Avustralya ile Çin arasındaki ilişkilerde buzlar erimeye başladı. İki ülke arasında üç yıl aradan sonra ilk kez başlatılan diyalog girişimi çerçevesinde Avustralyalı üst düzey bir heyetin Pekin'e gitmesi kararlaştırıldı.
Konu hakkında konuşan Avustralya heyetinin başındaki eski Ticaret Bakanı Craig Emerson, "İkili ilişkilerde son dönemde yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşılıyorum, ancak daha yapılacak çok iş olduğunu biliyoruz" dedi.
İki ülkenin birlikte çalışması gerektiğini vurgulayan eski Çin Dışişleri Bakanı Li Zhaoxing ise "Ticaretin serbestleştirilmesine bağlı kalmalı ve Soğuk Savaş zihniyetine, blok çatışmasına ve ticari korumacılığa birlikte karşı çıkmalıyız." dedi.
Perşembe günü Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de Endonezya'da düzenlenen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği zirvesi çerçevesinde Çin Başbakanı Li Qiang ile bir araya gelmiş ve görüşmeyi olumlu olarak nitelendirmişti. Albenese ayrıca bu yıl içinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in daveti üzerine Çin'i ziyaret edeceğini de söyledi.
Euronews Türkçe'deki habere göre Pekin'de gerçekleştirilecek diyalog ticaret, halklar arası ilişkiler ve güvenlik konularına odaklanacak.
Avustralya ve Çin, insan haklarından Covid-19'un kökenlerine ve ticarete kadar farklı konularda anlaşmazlıklar yaşamıştı. Pekin ile ilişkilerin dondurulmasına neden olan bu dönemde Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere ile nükleer güçle çalışan denizaltılara erişmeyi sağlayan bir nükleer ortaklık kurdu.
Bir önceki Avustralya hükümeti, iç siyasete yabancıların gizli müdahalesini yasaklayan yasaları kabul etmiş, Çin'in sahip olduğu telekomünikasyon devi Huawei'nin güvenlik endişeleri nedeniyle Avustralya'nın 5G ağını kurmasını engellemiş ve Covid-19 salgını hakkında bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulunmuştu.
Buna karşılık Çin, Avustralya'ya yüzde 80,5'lik bir gümrük tarifesi uygulayarak 2020'de arpa ithalatını etkili bir şekilde bloke etti.
Pekin ayrıca Avustralya şarabı, sığır eti ve kömürünün yanı sıra diğer ürünlere de gümrük vergisi koydu. Fakat kısa süre önce arpaya yönelik gümrük vergisi kaldırıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/6-yasindaki-cocuk-ogretmenini-vurmustu-annesi-her-seyi-kabul-etti
|
6 yaşındaki çocuk öğretmenini vurmuştu... Annesi her şeyi kabul etti
ABD'nin Virginia eyaletinde öğretmenini vuran 6 yaşındaki çocuğun annesi, hakkındaki "ağır çocuk ihmali" suçlamasını kabul etti.
ABD'nin Virginia eyaletine bağlı Newport News kentindeki Richneck Richneck İlköğretim Okulu'nda 6 Ocak'ta öğretmenini vuran 6 yaşındaki çocuğun annesi 26 yaşındaki Deja Taylor, jüri tarafından kendisine yöneltilen "ağır çocuk ihmali" suçlamasını kabul etti. Taylor'ın cezasının 6 yıldan 6 aya indirmek için savcılarla yapılan bir anlaşmanın parçası olarak suçunu kabul ettiği ifade edilirken, savunma anlaşmasının bir parçası olarak Taylor hakkındaki "bir ateşli silahın yasa dışı olarak bulundurulması veya kullanılmasıyla" ilgili diğer suçlamanın ise düşürüldüğü aktarıldı. Taylor hakkındaki cezanın 27 Ekim'de verilmesi bekleniyor.
Taylor önce polise silahın çantasında olduğuna inandığını, tetik kilidiyle sabitlendiğini ve kilit anahtarının yatak odası şiltesinin altında olduğunu söylemişti. Taylor, sonra silahın erişilebilir olacak şekilde saklandığını kabul etti.
Anne, daha önce hakkındaki federal suçlamayı da kabul etmişti
Taylor, ateşli silah taşırken uyuşturucu kullanmakla ilgili federal bir suçlamayı geçtiğimiz haziran ayında kabul etmişti. Taylor, hakkında bu davadaki cezanın ise ekim ayında verilmesi bekleniyor.
Vurulan öğretmen 40 milyon dolarlık tazminat davası açmıştı
Öğrencisi tarafından elinden ve göğsünden vurulan 25 yaşındaki öğretmen Abigail Zwerner, haftalarca hastanede yatmış, çok sayıda ameliyat olmuştu. Zwerner, okul yöneticilerinin çocuğun silahı olduğu yönündeki personel ve öğrencilerden gelen uyarıları dikkate almadıklarını iddia ederek, bu yılın başında 40 milyon dolarlık dava açmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-abd-zirvesi-15-haziranda-yapilacak
|
AB-ABD Zirvesi 15 Haziran'da yapılacak
Avrupa Birliği yönetimi ile ABD Başkanı Joe Biden'ı bir araya getirecek AB-ABD Zirvesi'nin 15 Haziran'da Brüksel'de yapılacağı bildirildi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Biden ile ilk yüz yüze görüşmesinin tarihi konusunda daha önce resmi açıklama yapılmamıştı.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman'ın AB yetkilileriyle Brüksel'de bugün yaptığı görüşmeler hakkındaki açıklamada 15 Haziran'da düzenlenecek zirveyle ilgili görüşüldüğü, taraflar arasındaki ilişkilerin yeniden nasıl canlandırılacağı konusunun ele alındığı belirtildi.
Atlantik'in iki yakası arasında böyle bir zirve 2014'ten beri ilk kez yapılmış olacak. 2014'teki son zirve toplantısına dönemin ABD Başkanı Barack Obama ile AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso katılmıştı.
Daha önce ABD Başkanı Biden'ın 14 Haziran'da düzenlenecek NATO Zirvesi için Brüksel'e geleceği biliniyordu ancak AB-ABD Zirvesi'nin tarihi hakkında kesin bilgi bulunmuyordu.
AB ile ABD arasında Donald Trump'ın başkanlığı döneminde gerileyen ilişkiler Biden'ın yönetime gelmesiyle ilerlemeye başlamıştı. Biden, başkanlığının ilk günlerinde 25 Mart'ta düzenlenen AB Liderler Zirvesi'ne video konferansla bağlanmış ve liderlere hitap etmişti.
Biden, Brüksel'den Cenevre'ye geçerek 16 Haziran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşecek.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-disisleri-bakanlari-israil-filistin-gundemiyle-yarin-olaganustu-toplanacak
|
AB Dışişleri Bakanları, İsrail-Filistin gündemiyle yarın olağanüstü toplanacak
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, yarın Belçika'nın başkenti Brüksel'de İsrail-Filistin gündemiyle olağanüstü toplanacak.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, İsrail-Filistin gündemiyle olağanüstü toplanacak. AB Dış ilişkiler Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell yaptığı açıklamada, AB Dışişleri Bakanlarını acil olarak yarın Belçika'nın başkenti Brüksel'de toplantıya çağırdığını duyurarak, "İsrail ve bölgedeki durumu ele almak üzere yarın AB Dışişleri Bakanlarını acil bir toplantıya çağırıyorum" ifadelerini kullandı. Söz konusu toplantıya bazı bakanların yüz yüze bazı bakanların ise çevrimiçi olarak katılması bekleniyor.
"Filistinliler mağdur edilmemelidir"
Belçika basınında yer alan haberlerde ise, AB Dış ilişkiler Sözcüsü Peter Stano'nun AB olarak son gelişmeler konusunda ulusal, uluslararası ve AB düzeyinde yoğun bir diplomasi izlediklerini ve rol oynayabilecek Arap ülkelerini de devreye sokmaya çalıştıklarını söylediği aktarıldı. Haberlerde, Stano'nun ayrıca İsrail tarafının saldırıları nedeniyle Filistin halkının mağdur edilmemesi gerektiğini dile getirdiği aktarıldı.
Şu anda Körfez turu kapsamında Umman'da bulunan Borrell'in yaptığı görüşmelerde AB ile olan ikili ilişkilerin yanı sıra İsrail - Filistin konusunu da ele aldığı aktarıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-goce-karsi-tunus-ile-mutabakat-yapti
|
AB göçe karşı Tunus ile mutabakat yaptı
Ege Denizi'nden kural dışı geçişleri Türkiye ile vardığı anlaşmayla büyük ölçüde kontrol altına alan Avrupa Birliği, benzer bir formülü Afrika'dan Avrupa'ya geçişler için deniyor.
Bu çerçevede önceki gün Tunus ile beş ayaklı bir mutabakat muhtırası imzalandı. AB, insan ticaretiyle mücadele, geri dönüşler ve daha sıkı sınır kontrolleri için bu ülkeye ilk etapta 105 milyon Euro verecek. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen ay yaptığı açıklamada, AB'nin Tunus'a ticaret, yatırım ve enerji işbirliği gibi alanlarda 1 milyar Euro'dan fazla destek sağlamaya hazır olduğunu söyledi.
AB, anlaşmayı, "Ortak zorlukların üstesinden gelmek ve gelecekteki fırsatlar konusunda daha yakın bir şekilde birlikte çalışmak için yeni bir stratejik ve kapsamlı ortaklık" olarak tanımlıyor. Uzlaşı ekonomik istikrar, ticaret, yeşil enerjiye geçiş, bireyler arası temas ve göç alanlarını kapsıyor. Von der Leyen, Tunus'a Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'yle gitti. Rutte, anlaşmanın insanların denizleri aşarak İtalya'ya yaptıkları tehlikeli ve çoğu zaman ölümcül olan yolculuğu durdurmayı amaçladığını ve kaçakçıların iş modelini bozacağını ifade etti. Meloni de Tunus ile varılan anlaşmayı Kuzey Afrika ülkeleriyle kurulacak yeni ilişkiler için bir model olarak gösterdi. Göç konusunda kurulan ortaklık, Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said'in ülkesindeki insan kaçakçılığının şok edici boyutunu açıklamasından birkaç gün sonra gerçekleşti. Son aylarda Tunus'ta ciddi bir göç krizi yaşanıyordu. Anlaşma, Tunus'un insan hakları sicili nedeniyle eleştiriliyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-rusya-ve-belarusun-baltik-denizi-devletleri-konseyindeki-faaliyetlerini-askiya-aldi
|
AB, Rusya ve Belarus'un Baltık Denizi Devletleri Konseyi'ndeki faaliyetlerini askıya aldı
Avrupa Birliği, Rusya ve Belarus'un Baltık Denizi Devletleri Konseyi'ndeki faaliyetlerinin askıya alındığını bildirdi.
Euronews'te yer alan habere göre; Cumartesi günü yapılan açıklamada, Avrupa Birliği'nin Rusya ve Belarus'un faaliyetlerinin durdurulmasında CBBS üyeleriyle birlikte hareket ettiği belirtildi. "Bu karar Avrupa Birliği ve benzer düşüncedeki ortaklarının, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline ve Belarus'un bu haksız saldırganlığa müdahil olmasına karşı tepkisinin bir parçası." ifadeleri kullanıldı.
Birlik'ten yapılan açıklamada ayrıca "AB, CBSS üyesi ülkelerle uluslararası hukukun temel ilkelerine dayalı bir iş birliği mümkün olana kadar Rusya ve Belarus'un CBSS'deki faaliyetlerinin askıya alınmasında anlaşmaya vardı" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-sirketlerde-kadin-yoneticileri-artirmayi-hedefliyor
|
AB, şirketlerde kadın yönetici sayısını artırmayı hedefliyor
Avrupa Birliği Parlamentosu, dün kadınların yönetimde daha fazla bulunmasını amaçlayan taslak mevzuat üzerinde geçici anlaşmaya vardığını duyurdu. 2026 yılında geçerli olacak mevzuata göre firmalar, yönetici olmayan pozisyonlarda yüzde 40, yönetici pozisyonlarında ise yüzde 33 oranında kadın çalıştırmakla yükümlü olacağı ifade edildi.
AB Parlamentosu basın açıklamasında, kadınlara iş hayatında eşitlik sağlayacak mevzuatın 10 yıl boyunca AB Konseyi'nde engellenmesinin ardından "Müzakereciler, en sonunda kadınların şirket yönetim kurullarındaki varlığını artıracak bir yasa tasarısı üzerinde anlaştı" ifadeleriyle duyurdu. Buna göre, 30 Haziran 2026 yılına kadar halka açık firmalarda yönetici olmayan görevlerde yüzde 40, yönetici pozisyonlarında ise yüzde 33 kadın çalıştırılması gerekli olduğu ifade edildi.
Bir iş pozisyonu için adayların eşit niteliklere sahip olduğu durumlarda, önceliğin yeterince temsil edilmeyen cinsiyete verileceği ancak seçimlerde liyakatin esas alınacağı ifade edildi. Borsada işlem gören şirketlerin, yönetim kurullarında yeterli cinsiyet temsiline ve hedeflere ulaşamaması durumunda bu hedeflere nasıl ulaşmayı planladıkları konusunda yılda bir kez yetkili makamlara bilgi vermekle yükümlü olacağı vurgulandı.
Kadın erkek oranını içeren bilgilerin, şirketin internet sitesinde kolay erişilebilir bir şekilde yayınlanacağı ve bu mevzuatın 250'den az çalışanı olan küçük ve orta ölçekli işletmelerde geçerli olmayacağı belirtildi. Yasaya uymayanlara verilecek cezalar arasında, para cezasının yanı sıra mevzuata uymayan seçimler yapılması halinde yargı organları tarafından yönetim kurulu seçimlerinin iptal ettirilebileceği ifade edildi.
AB verilerine göre hali hazırda AB'nin halka açık en büyük şirketlerinde yönetim kurulu üyelerinin yalnızca yüzde 30,6'sının kadın olduğu ifade edildi. En fazla kadın yöneticiler yüzde 45,3 oranla Fransa'da bulunurken en az yüzde 8,5 oranla Güney Kıbrıs'taki şirketlerde bulunduğu kaydedildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-ve-abdden-tahil-anlasmasi-aciklamasi
|
AB ve ABD'den tahıl anlaşması açıklaması
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya'nın tahıl anlaşmasını askıya alma karası sonrası yaptığı açıklamada, "Rusya yeniden gıdayı silah olarak kullanıyor" dedi. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise "AB, Rusya'yı bu karardan dönmeye çağırıyor" ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Rusya'nın tahıl anlaşmasını askıya alma kararı sonrası yaptığı açıklamada, "Karadeniz Tahıl Girişimi şimdiden 9 milyon metrik tondan fazla gıdayı taşıdı. Düşük ve orta gelirli ülkeler için kritik öneme sahip olan fiyatları düşürdü. Başarılı oldu ve devam etmeli. Rusya'nın bu kritik tahıl ihracatını bozmaya yönelik herhangi bir hareketi, esasen dünyanın dört bir yanındaki insanların ve ailelerin yiyecek için daha fazla ödeme yapması veya aç kalmasıyla sonuçlanır. Bu düzenlemeyi askıya alan Rusya, başlattığı savaşta gıdayı yeniden silah olarak kullanıyor, düşük ve orta gelirli ülkeleri ve küresel gıda fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Zaten korkunç haldeki insani krizleri ve gıda güvensizliğini daha da kötüleştiriyor. Rusya hükümetini anlaşmaya bağlılığını sürdürmeye, düzenlemeye tam olarak uymaya ve dünyanın dört bir yanındaki insanların bu anlaşma tarafından kolaylaştırılan faydalardan yararlanmaya devam etmesini sağlamak için çalışmaya çağırıyoruz" dedi.
Öte yandan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Rusya'nın Karadeniz anlaşmasına katılımını askıya alma kararı, Ukrayna'ya karşı savaşının neden olduğu küresel gıda kriziyle mücadele etmek için çok ihtiyaç duyulan tahıl ve gübrelerin ana ihracat rotasını riske atıyor. AB, Rusya'yı kararından dönmeye çağırıyor" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Ukrayna ordusunun tahıl koridorunu kullanarak Sevastopol'deki Karadeniz Filosu gemilerine saldırı düzenlendiğini duyurdu. Saldırıya İngiliz uzmanların da destek verdiği belirtilen açıklamada, "İngiliz uzmanlar öncülüğünde Ukrayna silahlı kuvvetlerinin, özellikle insani koridorun işleyişini sağlayan Rus gemilerine yönelik, terör saldırısından başka bir şey olarak nitelenemeyecek eylemleri sonucunda Rus tarafı, Karadeniz Tahıl Girişimi'ne katılan gemilerin güvenliğini artık garanti edemez ve uygulamasını bugünden itibaren süresiz olarak askıya alacaktır" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-yuksek-temsilcisi-borrell-kievde
|
AB Yüksek Temsilcisi Borrell, Kiev'de
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dün başlayan sürpriz Ukrayna ziyareti kapsamında başkent Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile bir araya geldi.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dün sürpriz şekilde Ukrayna'nın Odesa kentini ziyaret etmesinin ardından başkent Kiev'e geldi. Borrell, Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile bir araya geldi.
Borrell yaptığı açıklamada, "Ölen askerlerin anısını onurlandırmak ve şu anda Ukrayna'yı Rusya'nın haksız saldırganlığına karşı savunan ve ortak değerlerimiz için mücadele edenlere destek vermek için Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile birlikte Kiev'de bulunmaktan dolayı onur duyuyorum" dedi.
"Ukrayna için uzun vadeli güvenlik taahhütleri hazırlıyoruz"
Borrell daha sonra Ukrayna'daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov ile ayrı ayrı görüşme gerçekleştirdi. Borrell, Bakan Umerov ile yaptığı görüşme hakkında, "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı hepimiz için varoluşsal bir tehdittir. Bakan Umerov ile yaptığımız ilk yüz yüze toplantıda AB'nin sürekli askeri yardımını ele aldık. Ukrayna'nın daha hızlı şekilde daha fazla silaha ihtiyacı var. Ukrayna için uzun vadeli güvenlik taahhütleri hazırlıyoruz" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ab-yuksek-temsilcisi-borrell-ukraynali-pilotlarin-f-16-egitimi-basladi
|
AB Yüksek Temsilcisi Borrell: "Ukraynalı pilotların F-16 eğitimi başladı"
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Polonya dahil birkaç ülkede Ukraynalı pilotların F-16 eğitimine başlandığını duyurdu.
AB Savunma Bakanları, Brüksel'de Ukrayna gündemiyle bir araya geliyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantı girişinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Borrell, Ukraynalı pilotların F-16 savaş uçaklarını kullanabilmeleri için eğitim almaya başladığını duyurdu. Borrell, "Nihayet birkaç ülkede pilotlara F-16 eğitimlerinin verilmeye başlanmasından dolayı mutluyum. Bu zaman alacak ama ne kadar erken olursa o kadar iyi olacak" ifadelerini kullandı.
Pilotların eğitimine hangi ülkelerde başlandığı yönündeki soruyu yanıtlayan Borrell, "Örneğin Polonya'da" dedi. Borrell ayrıca, AB ülkelerinin Avrupa Barış Fonu kapsamında Ukrayna'ya 10 milyar euro askeri yardım sağladığını vurguladı.
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, Japonya'nın Hiroşima kentinde düzenlenen G7 Liderler Zirvesi'nde mevkidaşlarına ABD'nin Ukraynalı pilotları F-16'lar da dahil olmak üzere dördüncü nesil savaş uçakları konusunda eğitmek için gösterilen ortak çabayı destekleyeceğini söylemişti. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ise konuya ilişkin açıklamasında, "Eğitim önümüzdeki aylarda ilerledikçe uçakların ne zaman, kim tarafından ve kaç tane teslim edileceğini belirlemek için müttefiklerimizle birlikte çalışacağız" demişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-aciklamasindaki-sifreler-pentagon-alti-kez-uzucu-dedi
|
ABD açıklamasındaki şifreler: Pentagon altı kez 'üzücü' dedi
ABD, Suriye'nin kuzeyinde önceki gün operasyona katılan bir Türk SİHA'sını vurmasıyla ilgili açıklama yaparken yaşanan olayın 'üzücü' olduğunu altı kez vurguladı.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG terör örgütü unsurlarına yönelik devam ettirdiği hava operasyonları sırasında perşembe günü ABD ile meydana gelen hadise sonrası ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder tarafından konuya açıklık getirildi.
"Yerel saatle 11.30 civarında, bir Türk SİHA'sı ABD kuvvetlerinin bulunduğu yöne doğru yasaklı bölge ilan edilen yere yeniden girdi. ABD'li komutanlar, ABD kuvvetlerine yarım kilometreden daha yakın olan SİHA'nın potansiyel bir tehdit olduğunu değerlendirdi ve ABD F-16 savaş uçakları, yerel saatle 11.40 civarında meşru müdafaa amacıyla SİHA'yı düşürdü" diyen Ryder, yaşanan olayın tam 6 kez "üzücü" olduğunu belirtti.
Türkiye'nin SİHA'sının kasıtlı olarak bu harekette bulunmadığının altını çizen Pentagon sözcüsü, şunları söyledi: "Türkiye'nin kasıtlı olarak ABD güçlerini hedef aldığına dair elimizde hiçbir belirti yok. Bahsettiğim gibi, Bakanımız, Türk mevkidaşı ile görüştü ve yakın koordinasyonu ortak sürdürme kararlılığımızı bir kez daha teyit etti. ... Verimli bir görüşme yapma fırsatı buldular ve ABD ile Türkiye'nin yakın iletişim ve koordinasyonu sürdüreceğine dair bir kez daha sözleştiler."
ABD'li tuğgeneral, "Türkiye'nin kendi halkını teröristlerden koruma konusundaki meşru hakkını asla sorgulamayacağız" derken, ABD'nin, terör örgütü PKK ile mücadelede Türkiye'nin ve Türk halkının sıkı bir kararlılıkla yanında olduğunun da altını çizdi.
- Pentagon tarafından daha sonra yapılan yazılı açıklamada iki bakanın telefon görüşmesi hakkında şu ifadelere yer verildi: "Olayın ardından Bakan Austin, Suriye'nin kuzeyinde gerilimi azaltma ile çatışmasızlık protokollerine ve yerleşik her iki tarafın askeri kanalları aracılığıyla iletişime sıkı sıkıya bağlı kalmanın önemini vurguladı."
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in Türk mevkidaşı Yaşar Güler ile telefon görüşmesinde terör örgütü DEAŞ'ı mağlup etme bağlılıklarını yeniden vurguladıkları belirtilen açıklamada, ABD'li bakanın "Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını kabul ettiği" de belirtildi.
Kaynak: Hürriyet / Yunus Paksoy
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-alarm-seviyesini-yukseltecek-mi-nukleer-silah-aciklamasi
|
ABD alarm seviyesini yükseltecek mi? 'Nükleer silah' açıklaması
Gelen son dakika haberine göre; tüm dünya Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını takip ediyor. Tarafların müzakere etmesi beklenirken Kiev'de bombalar bugün de susmadı. ABD Dışişleri Bakanı Blinken'den flaş açıklama geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "Nükleer silahlar tehlikeli, kışkırtıcı ve yanlıştır. Ancak ABD şu anda alarm seviyesini yükseltmek için bir neden görmüyor" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "ABD diplomatik efor sarf etmeye devam edecektir. Diplomasi kapısını açık tutacağız" dedi.
Blinken, Putin liderliğini ispat etmek istiyorsa Rus askerlerini evlerine göndermeli" dedi. Blinken, çok sayıdaki Rusya vatandaşının Ukrayna'daki savaşın bir parçası olmak istemediğini açıkladı.
Blinken, ABD'nin, Rus oligarkların yatları, özel jetleri ve diğer tüm mal varlıklarını donduracağını ve ele geçireceğini söyledi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-baskani-biden-cine-yapilan-teknoloji-yatirimlarini-kisitlayan-kararnameyi-imzaladi
|
ABD Başkanı Biden, Çin'e yapılan teknoloji yatırımlarını kısıtlayan kararnameyi imzaladı
Amerika Birleşik Devletler Başkanı Joe Biden'ın imzaladığı kararname gelişmiş bilgisayar çipleri, mikroelektronik parçalar, kuantum bilgi teknolojileri ve yapay zekayı kapsıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı da Biden yönetimini "teknoloji hegemonyası" yürütmekle suçladı.
Amerika Birleşik Devletler Başkanı Joe Biden, yüksek teknoloji alanında Çin'e yapılan yatırımları engellemek ve düzenlemek için bir başkanlık kararnamesi imzaladı. Beyaz Saray'ın belirli alanları hedeflediğini açıkladığı bu hareket aynı zamanda dünyanın en büyük iki gücü arasında yoğunlaşan rekabeti de yansıtıyor.
Kararname gelişmiş bilgisayar çipleri, mikroelektronik parçalar, kuantum bilgi teknolojileri ve yapay zekayı kapsıyor. Üst düzey yetkililer, çabanın ekonomik çıkarlardan çok ulusal güvenliği koruma hedeflerinden kaynaklandığını ve kapsadığı kategorilerin kasıtlı olarak daraltıldığını söyledi. Bu sayede, Çin'in teknoloji şirketlerindeki ABD yatırımlarını askeri kapasitesini artırmak için kullanma kabiliyetini köreltmeyi ve aynı zamanda her iki ülkenin ekonomisi için hayati önem taşıyan daha geniş ticaret seviyelerini korumayı amaçlıyor.
Çin Ticaret Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, kararname ilgili "ciddi endişeleri" olduğunu ve "önlem alma hakkını saklı tuttuğunu" söyledi. Bakanlık kararnamenin "ABD'nin her zaman savunduğu piyasa ekonomisi ve adil rekabet ilkelerinden ciddi şekilde saptığını," söyledi.
Euronews Türkçe'deki habere göre Çin Dışişleri Bakanlığı da Biden yönetimini "teknoloji hegemonyası" yürütmekle suçladı ve Washington'dan "hatalı kararını derhal geri çekmesini" istedi. Pekin'in endüstriyel gelişimi üzerine yayılan bir çatışmadaki son kısıtlamaların küresel tedarik zincirlerine zarar vereceği konusunda uyardı.
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki jeopolitik rekabet giderek daha da artmış görünüyor. Biden yönetimi yetkilileri, Çin'den "ayrışma" gibi bir hedefleri olmadığında ısrarcı, ancak ABD gelişmiş bilgisayar çiplerinin ihracatını sınırladı ve eski Başkan Donald Trump tarafından belirlenen genişletilmiş gümrük tarifelerini sürdürüyor.
Çin, yanıtında ABD'yi "'ayrışma ve zincir kırma" hedefi için "risk azaltma bahanesini kullanmakla" suçladı.
Biden daha önce, ABD'nin Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Avrupa Birliği ile ittifaklarını yeniden canlandırmasıyla Çin ekonomisinin zorlandığını ve küresel emellerinin yumuşadığını öne sürmüştü.
Kararname kapsamında, yatırımcıların ABD hükümetine Çin ile belirli türdeki işlemler hakkında bilgi vermesi gerekecek ve bazı yatırımlara yasaklar getirilecek.
Yabancı şirketler, daha sıkı güvenlik kontrolleri ve reform vaatlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle Çin'e olan güvenlerini kaybetti. Şi ve diğer liderlerin daha fazla ekonomik özgüven çağrısı, yatırımcıları devlet ağırlıklı ekonomide gelecekleri konusunda tedirgin etti.
Çinli araştırmacılara göre, çoğu yabancı yatırımın Çinli şirketler tarafından getirildiğine ve vergi indirimleri ve diğer avantajlar elde etmek için yabancı para kılığına girdiğine inanılıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-baskani-biden-londraya-gidiyor
|
ABD Başkanı Biden, Londra'ya gidiyor
ABD Başkanı Joe Biden, bugün İngiltere'nin başkenti Londra'ya gidecek. Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve İngiltere Kralı 3. Charles ile görüşecek.
ABD Başkanı Biden, bugün Londra'ya gidiyor. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Biden'ın İngiltere Başbakanı Sunak ve Kral 3. Charles ile görüşme gerçekleştireceği belirtildi. Biden daha sonra 11-12 Temmuz'da NATO Liderler Zirvesi'nin yapılacağı Litvanya'nın başkenti Vilnius'a gidecek.
Öte yandan Biden'ın NATO Liderler Zirvesi'nin ardından 13 Temmuz'da ABD-Nordik Liderler Zirvesi için Finlandiya'nın başkenti Helsinki'ye seyahat edeceği ve Avrupa temaslarını tamamlayacağı bilgisi paylaşıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-baskani-bidenin-esi-jill-biden-tekrar-covid-19a-yakalandi
|
ABD Başkanı Biden'ın eşi Jill Biden tekrar Covid-19'a yakalandı
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise First Lady'nin testinin pozitif çıkmasının ardından ABD Başkanı Biden'a test yapıldığı duyuruldu.
ABD Başkanı Joe Biden'ın eşi Jill Biden'ın tekrar Covid-19'a yakalandığı açıklandı. Biden'ın test sonucunun ise negatif olduğu belirtildi.
Geçen yıl ağustos ayında Covid-19'a yakalanan Jill Biden'ın yapılan test sonucunun pozitif sonuç verdiği belirtildi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada 72 yaşındaki First Lady'nin semptomlarının hafif olduğu ve evinde dinlendiği kaydedildi. 80 yaşındaki ABD Başkanı Biden ise son olarak geçen yıl temmuz ayında hastalığa yakalanmıştı.
Euronews Türkçe'deki habere göre İletişim Direktörü Elizabeth Alexander konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu akşam First Lady'nin Covid-19 testi pozitif çıktı. Delaware'de Rehoboth Beach'teki evlerinde kalacak" dedi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise First Lady'nin testinin pozitif çıkmasının ardından Biden'a test yapıldığı duyuruldu. Açıklamada, Biden'ın Covid-19 testinin negatif sonuç verdiği ancak bu hafta boyunda düzenli aralıklarla test yapılacağı ve semptomların izleneceği ifade edildi.
Açıklamada ABD Başkanı Biden'ın planlı yurt dışı seyahatinin bu durumdan etkilenip etkilenmediğine ilişkin yorum yapılmadı. Ancak Biden'ın bir haftalık resmi programı eşinin Covid-19'a yakalandığını belirten açıklamadan hemen sonra yayınlandı.
Bu programa göre ABD Başkanı Biden, G20 Zirvesi için Yeni Delhi'ye gidecek. ABD'de gelecek yıl yapılacak seçimde tekrar yarışmak isteyen Biden'ın ilerleyen yaşı ve sağlık durumu ülkede tartışılmaya devam ediyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-destegini-acikladi-joe-bidendan-israile-yapilan-saldiriya-dair-aciklama
|
ABD desteğini açıkladı: Joe Biden'dan İsrail'e yapılan saldırıya dair açıklama
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Biden'ın görüşmede İsrail'in Hamas'a karşı yürüttüğü operasyonu desteklediği ifade edildi.
Hamas'ın İsrail'in güneyinden içeri girmesinden saatler sonra Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüştü. Biden, Netanyahu'ya İsrail'in operasyonlarını desteklediğini söyledi.
Pentagon'dan yapılan açıklamada ABD'nin İsrail'in 'kendisini savunmak için ihtiyaç duyduğu şeye sahip olmasını' sağlayacağı bildirildi. Pentagon Şefi Lloyd Austin yaptığı konuşmada 'Önümüzdeki günlerde Savunma Bakanlığı, İsrail'in kendisini savunmak ve sivilleri terörizmden korumak için ihtiyaç duyduğu şeylere sahip olmasını sağlamak için çalışacak' ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-disisleri-bakani-blinken-persembe-gunu-israili-ziyaret-edecek
|
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, perşembe günü İsrail'i ziyaret edecek
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar devam ederken, perşembe günü İsrail'i ziyaret edecek.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar devam ederken, ABD'den İsrail'e üst düzey ziyarette bulunulacağı açıklandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın İsrailli yetkililer ile sahadaki durum hakkında doğrudan iletişime geçmek ve ABD'nin İsrail'e vereceği desteği belirlemek için önümüzdeki günlerde İsrail'i ziyaret edeceğini aktardı.
Miller, Blinken'in Çarşamba günü ABD'den ayrılmasını ve perşembe günü İsrail'e varmasının beklendiğini açıklayarak, "Bakan Blinken, İsrail hükümetinin üst düzey liderleriyle buluşmayı ve kendisi ve Başkanın cumartesi günkü ilk saldırılardan bu yana onlarla yürüttüğü görüşmeleri sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyor" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-duyurdu-suriyede-ust-duzey-deasli-yakalandi
|
ABD duyurdu! Suriye'de üst düzey DEAŞ'lı yakalandı
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Suriye'nin kuzeyine düzenlenen askeri operasyonda terör örgütü DEAŞ'ın üst düzey yetkililerinden Ebu Halil el-Fadani'nin yakalandığını açıkladı.
ABD'nin terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonları devam ediyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suriye'nin kuzeyine 23 Eylül'de düzenlenen helikopter destekli askeri operasyonda terör örgütü DEAŞ'ın üst düzey yetkililerinden Ebu Halil el-Fadani'nin yakalandığı duyurularak, operasyonda hiçbir sivilin öldürülmediği veya yaralanmadığı vurgulandı.
CENTCOM Sözcüsü Yarbay Troy Garlock, "El Fadani gibi DEAŞ'lıların yakalanması, teröristleri savaş alanından tespit etme, hedefleme ve uzaklaştırma yeteneğimizi artırıyor. CENTCOM, DEAŞ'ın kalıcı yenilgiye uğratılması konusunda kararlılığını sürdürüyor" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-fransa-almanya-italya-ve-ingiltereden-ortak-hamas-aciklamasi
|
ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere'den ortak 'Hamas' açıklaması
ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere'nin liderleri dün ortak açıklama yapıp "Hamas, Filistin'in meşru isteklerini temsil etmiyor ve Filistin halkı için daha fazla terör ve kan dökmekten başka bir şey sunmuyor" dedi.
ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve İngilitere Başbakanı Rishi Sunak, dün ortak bir açıklama yaptı. Biden ve Macron tarafından paylaşılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;
"Hamas'ın terörist eylemlerinin hiçbir haklı gerekçesi ve meşruiyeti olmadığını, evrensel olarak kınanması gerektiğini açıkça ifade ediyoruz. Terörizmin hiçbir zaman haklı bir gerekçesi olamaz.
Son günlerde dünya, Hamas teröristlerinin aileleri evlerinde katletmesini, bir müzik festivalinde eğlenen 200'den fazla genci katletmesini ve şu anda rehine olarak tutulan yaşlı kadınları, çocukları ve tüm aileleri kaçırmasını dehşet içinde izledi.
Ülkelerimiz, İsrail'in kendisini ve halkını bu tür vahşetlere karşı savunma çabalarını destekleyecektir. Ayrıca, İsrail'e düşman herhangi bir tarafın bu saldırıları istismar ederek avantaj elde edebileceği bir zaman olmadığını da vurguluyoruz.
Hepimiz Filistin halkının meşru isteklerinin farkındayız ve hem İsrailliler hem de Filistinliler için eşit ölçüde adalet ve özgürlüğü destekliyoruz.
Ancak hiç kuşkunuz olmasın: Hamas bu istekleri temsil etmiyor ve Filistin halkı için daha fazla terör ve kan dökmekten başka bir şey sunmuyor.
Önümüzdeki günlerde, İsrail'in kendisini savunabilmesini sağlamak ve nihayetinde barışçıl ve bütünleşmiş bir Orta Doğu bölgesi için gerekli koşulları oluşturmak üzere, müttefikler ve İsrail'in ortak dostları olarak birlik ve koordinasyon içinde olacağız."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-genelkurmay-baskani-afganistandaki-savas-kaybedildi
|
ABD Genelkurmay Başkanı: "Afganistan'daki savaş kaybedildi"
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Afganistan'da 20 yıl süren savaşın ülkesinin istediği gibi bitmediğini belirterek, "Savaş kaybedildi" dedi. Miley, Taliban'ın başkent Kabil'i aldığı sırada yapılan tahliyeler içinse 'pişmanlıklar var' ifadelerini kullandı.
Taliban'ın Afganistan'ın başkenti Kabil'de kontrolü almasının ikinci yılında ABC televizyonuna konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Milley, 20 yıl süren savaşı değerlendirdi.
Eylül ayının sonunda emekli olacak Milley, tamamı pazar günü yayınlanacak röportajda, Taliban ile Afganistan'daki savaş için "İstediğim gibi bitmedi, hiçbirimizin istediği gibi sona ermedi" dedi. "Düşman, destek verdiğiniz başkenti işgal ettiğinde bu stratejik bir gerilemedir, stratejik başarısızlıktır." ifadelerini kullanan Milley Şunları söyledi:
"Daha geniş anlamda savaş kaybedildi. Taliban ve müttefikleriyle 20 yıldan fazla süredir savaşıyorduk. Onlar, şu an burada değinmeye vaktimin olmadığı birçok nedenden dolayı başkentte galip geldiler. Elbette çoğumuz 11 Eylül'den bu yana pek çok pişmanlık yaşadık."
Afganistan'da görev yapan herkesin başını dik tutmasını isteyen Milley, "Çünkü onlar uluslarının istediklerini yaptılar" diyerek, "ABD'yi 20 yıl üst üste Afganistan'dan gelecek saldırılara karşı koruduk ve Afgan halkına daha iyi bir yaşam için umut verdik" ifadelerini kullandı.
Euronews Türkçe'deki habere göre Milley, ABD ordusunun Afganistan'dan tahliyeleri daha erken başlatması gerektiği konusunda hata ve pişmanlıklara katılıp katılmadığı yönündeki soruya ise "Tabii ki 11 Eylül'den beri Afganistan'da 2 bin 400'ün üstünde, Kabil havalimanındaki saldırıda 13 askerimizi kaybettik. Pek çok pişmanlık var, kesinlikle. Kaybettiğim her asker bir pişmanlıktır." ifadelerini paylaştı.
ABD askerinin 20 yıl boyunca Afganistan'dan gelecek saldırıları önlediğini ve Afgan halkına daha iyi bir hayat için ümit verdiğini de savunan Milley, hatalara rağmen 124 bin kişinin tahliye edildiği çekilme sürecini de "inanılmaz bir lojistik başarı" olarak niteledi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-irandan-ele-gecirilen-muhimmati-ukraynaya-gonderdigini-acikladi
|
ABD, İran'dan ele geçirilen mühimmatı Ukrayna'ya gönderdiğini açıkladı
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, İran'dan ele geçirilen yaklaşık 1,1 milyon 7,62 mm'lik mühimmatın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne gönderildiğini açıkladı.
ABD, İran'dan ele geçirilen mühimmatı Rusya'nın saldırılarına karşı kullanması için Ukrayna'ya gönderdi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD hükümetinin İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ele geçirdiği yaklaşık 1,1 milyon 7,62 mm'lik mühimmatın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne gönderdiği duyuruldu.
CENTCOM'un söz konusu mühimmatın 9 Aralık 2022'de transit haldeki MARWAN 1 adlı gemiden ele geçirildiği aktarılan açıklamada, "Mühimmat, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2216 sayılı kararına aykırı olarak Devrim Muhafızları tarafından Yemen'deki Husilere gönderiliyordu" denildi.
ABD'nin İran'ın bölgedeki ölümcül yardım akışının ABD ve BM yaptırımları da dahil olmak üzere tüm yasal yollarla engellemek için müttefikleri ve ortakları ile birlikte çalışmaya kararlı olduğu vurgulanan açıklamada, "İran'ın silahlı gruplara verdiği destek, uluslararası ve bölgesel güvenliği, güçlerimizi, diplomatik personelimizi ve bölgedeki vatandaşların yanı sıra ortaklarımızın güvenliğini de tehdit ediyor. İran'ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine ışık tutmak ve durdurmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" denildi.
ABD yıllardır, İran'dan Yemen'deki Husilere gönderildiğine inanılan ve genellikle balıkçı tekneleriyle taşınan silahlara el koyuyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-iranla-esir-takasi-kapsaminda-6-milyar-dolarlik-yaptirimi-iptal-etti
|
ABD, İran'la esir takası kapsamında 6 milyar dolarlık yaptırımı iptal etti
ABD, İran'da tutuklu bulunan beş Amerikan vatandaşının serbest bırakılması karşılığında Tahran'a uygulanan 6 milyar dolar değerindeki yaptırıma muafiyet kararına imza attı.
Washington yönetimi, İran'da tutuklu bulunan beş Amerikan vatandaşının serbest bırakılması karşılığında Tahran'ın dondurulmuş 6 milyar dolarlık parasıyla ilgili yaptırımı kaldırdı.
Bu kapsamda İran parasını Güney Kore'den Katar'a transfer edebilmeleri için genel bir feragatname yayınlandı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD ve İranlı yetkililerin prensipte bir anlaşmaya varıldığını açıklamalarından bir ay sonra, geçen haftanın sonlarında yaptırımlardan muafiyet kararını imzaladı.
Kongre feragat kararından pazartesi gününe kadar haberdar edilmedi.
Anlaşma kapsamında beş İranlı mahkumun da serbest bırakacağı ilk kez açıklandı.
Cumhuriyetçiler, İran ekonomisini güçlendireceğini gerekçe göstererek anlaşmayı eleştirdi.
Iowa Senatörü Chuck Grassley, X platformunda "İran'ın bir numaralı dış politikası olan terörizmin dolaylı olarak finanse edilmesine yardımcı olacak rehineler için ABD'ye 6 milyar dolar ödeme şantajı yapılması çok saçma" dedi.
Arkansas Senatörü Tom Cotton da Biden'ı "dünyanın en kötü terör destekçisi devletine fidye ödemekle" suçladı.
Senatör Ted Cruz, feragatlerin, yönetimin İran ile tutukluların serbest bırakılmasından daha fazlasını içeren daha geniş bir anlaşmayı gizlice takip ettiğinin bir işareti olduğunu söyledi.
Anlaşmaya göre, Güney Kore'de dondurulan para İran'ın insani yardım mallarının alımında kullanması için Katar merkez bankasına aktarılacak. Bu da ABD'in İran yaptırımlarının delinmesi anlamına geliyor.
Beş Amerikalı tutuklunun dördü geçen ay İran hapishanelerinden ev hapsine nakledildi. Beşinci tutuklu zaten ev hapsinde tutuluyordu.
ABD'li tutuklular arasında 2015'de gözaltına alınan ve casusluk suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Siamak Namazi, 10 yıl hapis cezasına çarptırılan girişim sermayedarı Emad Sharghi, 2018'de tutuklanan ve 10 yıl hapis cezası alan İran asıllı İngiliz-Amerikan çevreci Morad Tahbaz da bulunuyor. Diğer mahkumların kimlikleri açıklanmadı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-rumlara-yonelik-silah-ambargosunu-kaldirdi
|
ABD, Rumlara yönelik silah ambargosunu kaldırdı
ABD'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ne 1987'de getirdiği 2020 yılında hafiflettiği silah ambargosunu tamamen kaldırma kararı alması hem Türkiye'nin hem de KKTC'nin tepkisini çekti. Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan ise 'dönüm noktası' diyerek kararı övdü.
ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne iki yıl önce hafiflettiği silah ambargosu üzerindeki tüm kısıtlamaları kaldırdı ve saldırı silahları satışının da önünü açtı. Rum lider Nikos Anastasiadis kararı 'dönüm noktası' diye niteleyerek, büyük memnuniyet duyduğunu açıklarken, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Rumlar daha da cesaretlenecek, gerginliği tırmandıracak, seyirci kalamayız, gerekli önlemleri alacağız" karşılığı verdi. Türkiye de ABD'nin kararını sert bir dille kınadı.
Rum-Yunan lobisinin iki yıl önce Donald Trump döneminde bütçe yasası içine koyarak geçirdiği, 1987 tarihli Rumlara silah ambargosunun kaldırılması kararı, radar gibi ateşli olmayan silah sistemlerini kapsıyordu. ABD Dışişleri Bakanlığı, her yıl gözden geçirdiği karar üzerindeki tüm kısıtlamaları kaldırdı ve saldırı amaçlı ateşli silahların da satılmasına yeşil ışık yaktı.
ABD yasağı kaldırma gerekçesini 'Rusya'nın bölgedeki etkinliğini azaltma' diye gösterse de Rum yönetimi silahlanma çabalarının Türkiye'ye karşı yapıldığını gizlemiyor. Ambargonun kaldırılması kararı, Rumların Rus gemilerine limanlarını kapaması ve Rus sermayesine de sınırlama getirmesi şartlarına bağlı. Her yıl gözden geçirilmesi bekleniyor.
Dışişleri Sözcüsü Ned Price, ABD'nin GKRY'ye uyguladığı silah ambargosunu bir yıllığına kaldırdıklarına dair yaptığı yazılı açıklamada, "Dışişleri Bakanı Blinken, 2023 mali yılında yeniden ihracat ve savunma malzemelerinin transferlerinin onaylanmasına izin vermek için Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilgili mevzuat kapsamında gerekli koşulları yerine getirdiğini tespit etmiş ve Kongre'ye bildirmiştir. Bakan, 2023 mali yılında Kıbrıs Cumhuriyeti için savunma ticareti kısıtlamalarını kaldırdı" dedi.
Haberi, telefonla görüştüğü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'den öğrenen Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiadis, ABD ile askeri alanda da stratejik ilişki kurduklarını belirterek, ambargonun kaldırılmasının bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Anastasiadis, ambargonun kaldırılmasına katkı sağlayan Rum-Yunan lobisinin bir numaralı ismi Senatör Robert Menendez'e de teşekkür etti.
Kıbrıs Rum yönetimi İsrail'le bir yıldır 'Demir Kubbe' adı verilen hava savunma sistemi pazarlıkları yapıyordu, ancak füze sisteminin satışı önünde ABD ile İsrail arasındaki anlaşmalar gereği, Rumlara uygulanan ambargo da engel teşkil ediyordu. ABD'nin son kararıyla Rumların İsrail'den hava savunma sistemi alması önündeki pürüzleri giderdi. Rum yönetimi, İsrail'in Filistinlilerden gelen füzelere karşı kullandığı savunma sistemini, Türkiye'nin İHA ve SİHA'larına karşı kullanmayı amaçlıyor.
Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, ABD'nin Kıbrıs Rum Yönetimi'ne yönelik silah ambargosunu kaldırma yönündeki 2020 Eylül ayında aldığı kararın kapsamını genişletmesinden son derece memnun olduğunu açıkladı.
Dendias sosyal medya hesabında "Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in, ABD'nin, Kıbrıs'a silah ambargosunu tamamen kaldırmasından, büyük memnuniyet duydum. Bu karar, ABD ile Kıbrıs arasındaki ilişkilerde siyasi bir dönüm noktasıdır" dedi.
Dendias, ABD Senatosu'nun, Türkiye'ye karşı düşmanlığını gizlemeyen sıkı Yunan-Rum dostu, Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Robert Menendez'in bu karardaki katkılarına da değinerek "Yunanistan, ABD ve Kıbrıs ile birlikte, Doğu Akdeniz'de güvenlik ve istikrarın geliştirilmesi için çalışmaya devam edecektir" ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne silah ambargosunu kaldırma kararının kapsamını genişletmesini kınadı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "ABD'nin GKRY'ye yönelik silah ambargosunu kaldırma yönündeki 2020 Eylül ayında aldığı kararın kapsamını genişletmesini şiddetle kınıyoruz. KKTC makamlarının, söz konusu karara ilişkin tepkisini tümüyle destekliyoruz. Ada'daki iki tarafın eşitliği ilkesiyle çelişen ve Rum tarafını daha uzlaşmaz kılacak bu karar, Kıbrıs meselesinin çözülmesi yönündeki çabaları olumsuz etkileyecek; Ada'da bir silahlanma yarışına yol açacak ve Doğu Akdeniz'de barış ve istikrara zarar verecektir" denildi.
ABD'ye kararı gözden geçirme ve Ada'da dengeli politika izleme çağrısı yapılarak, "ABD dahil uluslararası toplum, Kıbrıs Türk halkının 1959-1960 Antlaşmalarıyla da teyit edilen egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeli ve buna göre hareket etmelidir. Her halükarda Türkiye, garantör ülke sıfatıyla, Kıbrıs Türkünün varlığını, güvenliğini ve huzurunu sağlamak amacıyla, tarihi ve hukuki sorumlulukları çerçevesinde, gerekli adımları atmaya devam edecektir" denildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kararı şiddetle kınadıklarını belirterek, "Rumlar daha da cesaretlenecek ve gerginliği tırmandıracak. Bu karar, Kıbrıs'ta ve bölgede tehlikeli bir tırmanış ve Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir gerginlik alanı oluşturma ve iki NATO üyesini karşı karşıya getirme riski de doğurur. Buna seyirci kalmayacağız ve Türkiye ile gerekli tedbirleri alacağız" dedi.
Türkiye ile KKTC arasında her yıl yapılan planlı tatbikatlardan Şehit Yüzbaşı Cengiz Topel Akdeniz Fırtınası Tatbikatı yarın başlıyor. Tatbikata Türkiye'den kara, deniz ve hava unsurları da katılacak. Üç günlük tatbikatta, Türkiye ile KKTC güçleri arasında koordinasyon geliştirilecek.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-rus-savas-ucaklarinin-suriyede-abd-ihalarini-taciz-ettigi-goruntuleri-yayinladi
|
ABD, Rus savaş uçaklarının Suriye'de ABD İHA'larını 'taciz' ettiği görüntüleri yayınladı
ABD Hava Kuvvetleri, Rus savaş uçaklarının Suriye üzerinde ABD insansız hava araçlarına yaklaşarak, uçuş yolunda işaret fişekleri attığı anların görüntülerini yayınladı. ABD hava kuvvetleri yetkilisi olayla ilgili "Suriye'deki Rus güçlerini bu pervasız davranışlarına son vermeye ve profesyonel bir hava kuvvetinden beklenen davranış standartlarına uymaya çağırıyoruz" dedi.
ABD Hava Kuvvetleri Merkezi'nden yapılan açıklamada, dün Rus SU-35 savaş uçağının Suriye üzerinde ABD'ye ait MQ-9 tipi İHA'ya yaklaşarak, uçuş yolunda paraşüt işaret fişekleri kullandığı belirtildi. O anların görüntüsü yayınlandı. Olayla ilgili "Yerleşik normlara ve protokollere aykırı olan bu durum ABD uçağını kaçınma manevraları yapmaya zorlamıştır. Bu olaylar, Suriye'de faaliyet gösteren Rus hava kuvvetleri tarafından profesyonel olmayan ve güvensiz eylemlerin yeni bir seviyesini temsil etmektedir" açıklamasına yer verildi.
Merkezi ABD'nin Güney Karolina eyaletindeki Shaw Hava Kuvvetleri Üssü'nde bulunan 9. Hava Kuvvetleri'nin Komutanı Alex Grynkewich de yaptığı açıklamada, sabah saat 10:40 sularında Rus askeri uçaklarının Suriye'de ABD uçaklarıyla etkileşim halindeyken "güvensiz ve profesyonel olmayan" davranışlarda bulunduğunu belirtti. ABD'ye ait üç MQ-9 tipi İHA'nın DEAŞ hedeflerine karşı görev yürüttüğü sırada üç Rus savaş uçağının İHA'ları "taciz etmeye" başladığını ifade eden Grynkewich, "Yerleşik normlara ve protokollere aykırı olarak Rus jetleri İHA'ların önüne çok sayıda paraşüt işaret fişeği atarak uçaklarımızı kaçınma manevraları yapmaya zorladı. Ayrıca, bir Rus pilot uçağını bir MQ-9'un önüne konumlandırmış ve art yakıcıyı devreye sokarak operatörün uçağı güvenli bir şekilde kullanma kabiliyetini azaltmıştır. Bu olaylar, Suriye'de faaliyet gösteren Rus hava kuvvetlerinin hem ABD hem de Rus kuvvetlerinin güvenliğini tehdit eden profesyonel ve güvenli olmayan eylemlerinin bir başka örneğini teşkil etmektedir. Suriye'deki Rus güçlerini bu pervasız davranışlarına son vermeye ve profesyonel bir hava kuvvetinden beklenen davranış standartlarına uymaya çağırıyoruz ki DEAŞ'ın kalıcı yenilgisine odaklanmaya devam edebilelim" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-ve-ab-nato-karargahinda-kosova-sirbistan-gerilimini-ele-aldi
|
ABD ve AB NATO Karargahında Kosova-Sırbistan gerilimini ele aldı
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Gabriel Escobar ve Avrupa Birliği Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak, NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana'nın ev sahipliğinde NATO Karargahında bir araya geldi. Toplantıda, Kosova-Sırbistan gerilimi ele alındı.
ABD ve AB, Belçika'nın başkenti Brüksel'de yer alan NATO Karargahında bir araya geldi. NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana'nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Gabriel Escobar ve AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak katıldı.
Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantının ardından NATO tarafından yapılan açıklamada, toplantıda son dönemde Kosova ve Batı Balkanlar'da yaşanan gelişmelerin ele alındığı aktarılarak, NATO müttefikleri ile Avrupa Birliği'nin özellikle Kosova'nın kuzeyinde son zamanlardaki gerilimleri yatıştırmak için yürüttüğü yoğun çabaların altı çizildi.
Açıklamada, NATO'nun Kosova Barış Gücü misyonu ve AB Kosova Hukukun Üstünlüğü Misyonu Kosova genelinde hareket özgürlüğünün tamamen yeniden sağlanmasına yardımcı olduğu ve barikatların başarılı bir şekilde kaldırılmasında sağladığı kilit destek vurgulandı.
"KFOR tetikte olmaya devam ediyor"
Birleşmiş Milletler'in rolüne dikkat çekilen açıklamada, "KFOR tetikte olmaya devam ediyor ve Kosova'da yaşayan tüm toplulukların yararına olmak üzere BM görevini eksiksiz ve günlük olarak uygulamaya devam edecek kapasiteye ve personele sahip. Bu, Kosova'da güvenliğe ve bölge çapında istikrara katkıda bulunuyor. NATO ayrıca, bölge genelinde kalıcı barış ve güvenliğin inşa edilmesi için ana platform olarak, Belgrad ile Priştine arasındaki AB tarafından kolaylaştırılan diyaloğu ve Batı Balkanlar'ın Avrupa ve Avrupa-Atlantik entegrasyonunu ilerletmeyi amaçlayan tüm çabaları desteklemeye devam etmektedir'' denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-ve-cinden-maltada-ust-duzey-temas
|
ABD ve Çin'den Malta'da üst düzey temas
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Malta'da bir araya geldi.
ABD ve Çin, sorunlu ilişkileri istikrara kavuşturmaya çalıştıkları bir dönemde üst düzey görüşme gerçekleştirdi. ABD'li bir yetkili basına yaptığı açıklamada, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin Malta'da bir araya geldiğini belirtirken, görüşmenin içeriğine dair ise detay vermedi.
Sullivan ve Wang görüşmesi, ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in bu yılın sonlarında yapması beklenen toplantıya zemin hazırlayabilecek bir dizi üst düzey görüşmenin sonuncusu olarak kayıtlara geçti. Sullivan, Wang ile en son geçtiğimiz mayıs ayında Avusturya'nın başkenti Viyana'da bir araya gelmişti.
Xi ve Biden'ın bir araya gelebileceği en yakın muhtemel zirvenin kasım ayında ABD'nin California eyaletinde yer alan San Francisco'da düzenlenecek olan Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Zirvesi olduğu düşünülüyor. Biden ve Xi, en son 2022'de Endonezya'nın Bali Adası'nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nin oturum aralarında bir araya gelmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abd-ve-suriye-gorustu-iddiasi
|
'ABD ve Suriye görüştü' iddiası
Suriye'de Esad rejimi ile normalleşme adımlarına karşı çıkan ABD'nin, Umman'da Esad yönetimiyle gizli bir görüşme gerçekleştirildiği öne sürüldü.
İngiltere merkezli The Cradle Haber sitesinin Arap Birliği'nden diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleşen görüşmelere her iki ülkenin güvenlik yetkilileri ve dışişleri temsilcileri katıldı.
Görüşmelerde ABD tarafının 2012'de Şam'da kaybolan Amerikalı gazeteci Austin Tice'ın Suriye ordusunun elinde tutulduğu yönünde bilgileri olduğunu gündeme getirdiği ancak Suriyeli yetkililerin iddiaları reddettiği kaydedildi. Suriye'nin Arap Birliği'ne geri kabulüne karşı çıkan Washington, Türkiye'nin Rusya ve İran'ın katılımıyla Suriye yönetimiyle yürüttüğü görüşmelere dair de, "siyasi bir çözüm bulunması yönünde gerçek bir ilerleme sağlanmadan Esad rejimi ile ilişkileri normalleştirmeyeceği" açıklamasını yapmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdde-azerbaycan-ve-ermenistan-zirvesi
|
ABD'de Azerbaycan ve Ermenistan zirvesi
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın daveti üzerine çalışma ziyaretinde bulunmak üzere ABD'ye gitti.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov'un, Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış anlaşması müzakereleri için ABD'ye gittiği belirtildi. Bayramov'un ziyareti kapsamında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ikili görüşme gerçekleştireceği, ikili görüşmenin ardından Blinken'in katılımıyla gerçekleştirilecek üçlü toplantıda Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile bir araya geleceği ifade edildi. Toplantıda, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları arasında Barışın Tesisi ve Devletlerarası İlişkilere İlişkin İkili Anlaşma kapsamında görüşmelerin yapılacağı belirtildi.
Antony Blinken, Ceyhun Bayramov ve Ararat Mirzoyan arasındaki üçlü görüşme en son 1 Mayıs'ta ABD'nin başkenti Washington DC. kentinde gerçekleştirilmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdde-polis-ilkokula-zorla-girmeye-calisan-kisiyi-oldurdu
|
ABD'de polis, ilkokula zorla girmeye çalışan kişiyi öldürdü
ABD'nin Alabama eyaletinde bulunan bir ilkokula girmeye teşebbüs eden şahıs polis tarafından öldürüldü. Yetkililer olay esnasında şüpheli şahsın, polisin silahını almaya çalıştığını da belirtti.
ABD'nin Alabama eyaletindeki Walnut Park İlkokulu'na girmeye çalışan bir kişiye polis müdahale etti. Alabama Emniyet Teşkilatı tarafından yapılan açıklamada, dün öğleden sonra içerisinde en az 34 öğrencinin bulunduğu ilkokula girmek isteyen bir kişi ile polis arasında yaşanan arbede sonucu, şüpheli şahsın öldürüldüğü aktarıldı. Yetkililer olay esnasında şüpheli şahsın, polisin silahını almaya çalıştığını da belirtti. Etowah ilçesi Şerifi Jonathan Horton, olayda hiçbir çocuğun zarar görmediğini söyledi.
Gadsden Şehri Okulları Müfettişi Tony Reddick, okulda ders döneminin bitmesine rağmen çocuklar için eğitim kamplarının düzenlediğini belirtti. İlçede, "potansiyel davetsiz misafirleri" dışarıda tutmak için kapıların içeriden ve dışarıdan kilitli tutulduğu bir sistemin olduğunu ifade eden Reddick, "Şüpheli, okula doğru açılan en az 2 kapıyı açmaya çalıştı. Burası Gadsen. Küçük bir topluluk. Okulda böyle olayların yaşanabileceğini düşünmezsin" dedi. Okuldaki bir görevlinin olaya müdahale ettiğini ve hafif yaralı bir şekilde hastaneye sevk edildiğini de belirten Reddick, "Okul görevlisi tam olarak yapılması gerekeni yaptı. Şüpheli ile yüzleşti. Olay ne yazık ki şüphelinin ölümüyle bitti. Fakat bu, yaşanan tehdidi okuldan uzak tutmak içindi" açıklamasında bulundu. Alabama Emniyet Teşkilatı, olayla ilgili soruşturma başlattı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdden-iran-aciklamasi-hicbir-sey-degismedi
|
ABD'den İran açıklaması: Hiçbir şey değişmedi
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran'da ev hapsine alınan ABD'li tutuklular ile ilgili Tahran ile yapılması gündemde olan anlaşmaya değinerek, "İran'a genel yaklaşımımızla ilgili hiçbir şey değişmedi" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, düzenlediği basın toplantısında İran'da ev hapsine alınan ABD'li tutuklular ile ilgili Tahran ile yapılması gündemde olan anlaşmaya değindi. Geçtiğimiz hafta İranlı yetkililerin 5 ABD vatandaşını cezaevinden ev hapsine naklettiğini doğruladıklarının belirten Blinken, "Çoğu, bu yönetimin göreve gelmesinden bu yana hapiste. Biri yaklaşık sekiz yıldır tutuluyor. Hiçbiri tutuklanmamalıydı. Dün bu tutukluların sevdiklerinden birkaçıyla konuştum. İnsanlarımızı ev hapsine almak olumlu bir adım ama henüz evlerinde değiller. Sağlık durumlarını yakından izliyoruz, İsviçreli ortaklarımıza sahadaki destekleri için özellikle minnettarız ve yurttaşlarımız aileleriyle yeniden bir araya gelerek ABD'ye dönene kadar dinlenmeyeceğiz." dedi.
ABD'nin İran'a yönelik genel yaklaşımının değişmediğini vurgulayan Blinken, "Caydırıcılık, baskı ve diplomasi stratejisini sürdürmeye devam ediyoruz. İran'ın asla nükleer silah sahibi olmamasını sağlama taahhüdümüzü sürdürüyoruz. Rejimi insan hakları ihlallerinden, bölgedeki istikrarsızlaştırıcı eylemlerden, terörü finanse etmekten, Rusya'ya insansız hava araçları sağlamaktan ve diğer pek çok suçtan sorumlu tutmaya devam ediyoruz" dedi. Diplomasiye alan oluşturmak için İran'ın gerginliği azaltması gerektiği konusunda net olduklarını aktaran Blinken, "Bu gelişme, yani tutuklularımızın cezaevinden çıkıp ev hapsine alınması, İran politikamızın başka hiçbir yönüyle bağlantılı değildir. Bu sadece insanlarımızla ilgili. Bunu daha önce söylediğimi duymuşsunuzdur. Dünyanın herhangi bir yerinde bulunan ABD'lilerin güvenliğini ve refahını gözetmekten daha önemli bir önceliğim yok. Bakanlığımız, dünyanın dört bir yanında haksız yere tutuklu bulunanların serbest bırakılması için elinden gelen her şeyi yapmaya devam edecektir." dedi.
İran'da tutuklu ABD'liler ev hapsine alınmıştı
İran'ın başkenti Tahran'daki Evin Hapishanesi'nde bulunan 5 ABD'li ev hapsine nakledilmişti. Ev hapsine alınan mahkumlar arasında işadamları 51 yaşındaki Siamak Namazi ve 58 yaşındaki Emad Shargi ile İngiliz uyruklu 67 yaşındaki Morad Tahbaz'ın bulunduğu aktarılmış, hapisten çıkmasına izin verilen dördüncü ABD vatandaşının kimliği ve halihazırda ev hapsinde olan beşinci kişinin kimliği kamuoyu ile paylaşılmamıştı.
Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson ise yaptığı açıklamada, nihai serbest bırakılmalar için müzakerelerin devam ettiğini ve hassas bir konu olduğunu ifade etmişti.
ABD ve İran'ın anlaşmaya varması halinde, ABD'nin çok sayıda İranlı tutukluyu serbest bırakması ve İran'ın Güney Kore'de bulunan ve bloke edilen 6 milyar dolarlık fona yeniden erişim sağlamasına izin verilmesinin beklendiği aktarılmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdden-iran-yaptirimi-iha-uretimine-destekleyen-5-kurulus-ve-2-kisi-listede
|
ABD'den İran yaptırımı! İHA üretimine destekleyen 5 kuruluş ve 2 kişi listede
ABD Hazine Bakanlığı, İran'ın İHA üretimine destek olan ve hassas parçalar sağlayan İran, Çin, Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye'den 5 kuruluş ile 2 kişiye yaptırım uyguladı.
ABD, yeni yaptırımlar ile İran'ın İHA üretiminde kullandığı tedarik zincirini hedef aldı. ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi, İran'ın İHA üretimine destek olan ve hassas parçalar sağlayan İran, Çin, Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye'den 5 kuruluş ile 2 kişiye yaptırım uyguladı.
Hazine Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kişilerin ve kuruluşların İran'ın ürettiği Shahed tipi İHA'larda kullanılan kritik bir bileşen olan servo motorlar ile ilgili tedariki, sevkiyatı ve finansal işlemleri kolaylaştırdığı ifade edildi.
Açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'da Shahed-136 tipi İHA'lar kullandığına dikkat çekilerek, yaptırım uygulananlar tarafından tedarik edilen servo motorlardan birinin yakın zamanda Ukrayna'da düşürülen Shahed-136'nın kalıntılarında bulunduğu aktarıldı.
ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan sorumlu Hazine Müsteşarı Brian Nelson konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İran yapımı İHA'ların Ukrayna'ya yönelik saldırılarında Rusya için önemli bir araç olmaya devam ettiğini vurgulayarak, "ABD, müttefikleri ve ortakları ile koordinasyon içinde, İran'ın İHA'larını Rusya'ya, Orta Doğu'daki vekillerine ve diğer istikrarsızlaştırıcı aktörlere dağıtmasına katkıda bulunanlardan hesap sormaya devam edecektir" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdden-israile-destek-dogu-akdenize-dogru-yola-cikti
|
ABD'den İsrail'e destek: Doğu Akdeniz'e doğru yola çıktı
ABD Merkez Komutanlığı, uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu filonun, İsrail ordusuna destek olması amacıyla Doğu Akdeniz'e doğru yola çıktığını duyurdu.
CENTCOM'dan dün akşam yapılan açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri USS Gerald R. Ford Saldırı Grubu'nu Doğu Akdeniz'e taşımaya başladı. Bu grupta ABD Donanmasına ait uçak gemisi USS Gerald R. Ford (CVN-78), Ticonderoga sınıfı güdümlü füze kruvazörü USS Normandy (CG 60) ve Arleigh-Burke sınıfı güdümlü füze destroyerleri USS Thomas Hudner (DDG 116), USS Ramage (DDG 61), USS Carney (DDG 64) ve USS Roosevelt (DDG 80) yer almaktadır. Ayrıca bölgedeki ABD Hava Kuvvetleri F-15, F-16 ve A-10 savaş uçağı filolarını güçlendirmek için de adımlar attık. ABD, gerektiğinde bu duruşu daha da güçlendirmek için küresel çapta hazır kuvvetler bulundurmaktadır" denildi.
CENTCOM Komutanı General Michael Kurilla, CENTCOM'un İsrail'in yanında olduğunu belirterek, "CENTCOM, çatışmanın genişleme riskini önlemek için İsrailli ve bölgesel ortaklarımızla birlikte kararlılıkla durmaktadır" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdden-israile-yeni-destek-iddiasi
|
ABD'den İsrail'e yeni yardım girişimi iddiası
ABD basınında yer alan haberlerde, ABD yönetiminin İsrail'e destek amacıyla Doğu Akdeniz'e ikinci bir uçak gemisi göndermeyi değerlendirdiği iddia edildi.
ABD'ye ait USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile beraberindeki görev grubu İsrail'e destek amacıyla Doğu Akdeniz'e doğru yol alırken, ABD yönetiminin İsrail'e destek amacıyla Doğu Akdeniz'e ikinci bir uçak gemisi göndermeyi değerlendirdiği iddia edildi. ABD basınında yer alan haberlerde, söz konusu ikinci geminin gönderilme amacının başka ülkelerin İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalara dahil olmasını engellemek olduğu belirtildi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin 8 Ekim'de yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden ile yapılan görüşmelerin ardından Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarına yanıt olarak USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile beraberindeki görev grubunun İsrail'e destek amacıyla Doğu Akdeniz'e gönderildiğini duyurmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdden-polonyaya-patriot-satisina-onay
|
ABD'den Polonya'ya Patriot satışına onay
ABD Dışişleri Bakanlığı, Polonya'ya 48 adet Patriot M903 Füze Fırlatma Rampası ile 644 adet Patriot PAC-3 MSE Füzesinin de aralarında bulunduğu 15 milyar dolarlık silah satış paketini onayladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Polonya'ya 15 milyar dolarlık Patriot hava savunma sistemi satacak. Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığının Polonya'ya Patriot hava savunma sistemi satışını onayladığını duyurdu. Bakan Blaszczak, 48 adet Patriot M903 Füze Fırlatma Rampası, 644 adet Patriot PAC-3 MSE Füzesi, 48 adet Lançer Arayüz Verbağı Kitini, 12 adet Alt Katman Hava ve Füze Savunma Sensörü, 12 adet LTPS enerji besleme sistemi ve birçok ekipmanı içeren satışın bedelinin 15 milyar dolar olduğunu bildirdi. Söz konusu 15 milyar dolar değerindeki satışın Polonya hava savunma sisteminin güçlendirilmesi bakımından son derece önemli olduğunu ifade eden Blaszczak, bir sonraki adım olarak ABD Kongresi'nin onayını beklediklerini söyledi.
Polonya tarihinin en büyük silah sözleşmesi
Söz konusu 15 milyar dolar değerindeki silah satış paketi Polonya tarihindeki en büyük silah sözleşmesi olacak. Polonya'nın bugüne kadar imzaladığı en yüksek bedelli sözleşme, 2018 yılında yine ABD ile imzaladığı 208 Patriot füzesi ve 16 adet seyyar füze rampasını kapsayan 4,75 milyar dolarlık sözleşme olarak biliniyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdden-turkiye-aciklamasi-ab-uyelik-istegi-isvece-engel-teskil-etmemeli
|
ABD'den Türkiye açıklaması: AB üyelik isteği, İsveç'e engel teşkil etmemeli
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, "Türkiye'nin AB üyelik isteği İsveç'in NATO'YA üye olmasına engel teşkil etmemeli" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew, düzenlediği günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin AB üyeliği ve İsveç'in NATO üyeliği hakkında değerlendirmelerde bulunan Miller, "ABD birkaç yıldır Türkiye'nin AB'ye girmesini destekliyor ve bu desteğini sürdürüyor. Bu ABD'nin kararında olan bir şey değil. Bu en nihayetinde Türkiye ile Avrupa Birliği arasında olan bir şey. Bunların ayrı meseleler olduğunu düşünüyoruz. Ancak biz Türkiye'nin AB üyeliği isteğinin İsveç'in NATO'ya üye olmasına engel teşkil etmemesi gerektiğine inanıyoruz. İsveç'in Türkiye'nin istediği talepleri yerine getirip getirmemesini de takip ediyoruz. Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini destekleme zamanı geldi. Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini destekleyeceğini umuyoruz" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abden-ukraynaya-1-5-milyar-euroluk-yardim
|
AB'den Ukrayna'ya 1,5 milyar euroluk yardım
Avrupa Komisyonu, Ukrayna'ya 1,5 milyar euroluk Makro-Finansal Destek sağladığını duyurdu. Ukrayna, 2023 içinde AB'den 13.5 milyar euro destek aldı.
Avrupa Komisyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Bu destek Ukrayna'nın maaşları ve emekli maaşlarını ödemeye devam etmesine ve hastaneler, okullar, yer değiştiren insanlar için konutlar inşa etmesi gibi temel kamu hizmetlerini çalışır durumda tutmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca Ukrayna'nın makroekonomik istikrarı sağlamasına ve Rusya'nın tahrip ettiği enerji altyapısı, su sistemleri, ulaşım ağları, yollar ve köprüler gibi kritik altyapıyı restore etmesine de olanak tanıyacaktır" denildi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yapılan yardımla ilgili açıklamasında, "Sadece bu yıl, Ukrayna'nın hastaneleri, okulları ve diğer hizmetleri sürdürmesine yardımcı olmak için 13.5 milyar euro verdik. Aydan aya devam eden desteğimiz Ukrayna'nın maaş ve emekli maaşlarını ödemesine de yardımcı oluyor. Bu hızlı ve esnek yardım, ülkenin ihtiyaçlarına göre uyarlanmakta ve Ukrayna'daki dönüştürücü reformları da teşvik etmektedir. Ukrayna'nın yanında olma kararlılığımız sarsılmazdır ve modern ve müreffeh bir ülkenin yeniden inşası için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdli-senatorun-gozu-dondu-skandal-cagri
|
ABD'li Senatörün gözü döndü! Skandal çağrı
Dış politikada aşırı söylemleriyle sık sık dikkat çeken Senatör Lindsey Graham, Hamas'ın bu hafta sonu İsrail'e düzenlediği saldırıda İran'ın katılımından şüphe etmedi ve ülkeye misilleme olarak petrol rafinerilerinin bombalanması çağrısında bulundu.
Senatör Lindsey Graham İran rafinerilerinin bombalanması çağrısında bulundu. Graham, İran bağlantılı grupların yeni bir saldırısı olması halinde ABD'nin "İran'ın petrol altyapısını yok etmesi" gerektiğini söyledi.
Washington Examiner'ın aktardığına göre, "artık İsrail'deki dostlarımızla birlikte İran'ın petrol ekonomisine darbe vurmayı düşünme zamanının geldiğini" ifade eden Graham, "Bu savaş kızışırsa, Biden yönetimini ve İsraillileri, İran'ın petrol altyapısını yok etme yönünde ortak bir plan hazırlamaya çağırıyorum" dedi.
Senatör "Petrol olmazsa paraları olmaz. Para olmazsa terör en büyük hayırseverini kaybeder. Herkes İran'ın sorumlu olduğundan bahsediyor. Konuşma ucuz. Artık onlara bir bedel ödetmenin zamanı geldi." ifadelerini kullandı.
Oysa İsrail Savunma Kuvvetleri, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Hamas'a savaş ilan etmesine neden olan bu hafta sonu Hamas saldırılarına İran'ın karıştığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını söylemişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı da şimdilik İran'ı işaret etmekten kaçındı; ancak Wall Street Journal, isimsiz kaynaklara dayandırarak saldırıların İran'ın katılımıyla planlandığını bildirdi.
Graham "Eğer bu savaş tırmanırsa ve siz Yahudi devletini daha da yok etmeye çalışırsanız, petrol işinin dışında kalacaksınız. Vurulması kolay sabit hedefleri var" diye konuştu.
İran, Filistin'e desteğini yinelerken, saldırıyla ilgisi olduğunu reddetti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdnin-incirlikte-hicbir-faal-ucagi-yok-sihamizi-vuran-jet-nereden-kalkti
|
ABD'nin İncirlik'te hiçbir faal uçağı yok! SİHA'mızı vuran jet nereden kalktı?
Türkiye, düne Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin saldırısına uğrayan SİHA haberiyle başladı. Dışişleri Bakanlığı'nın ilk açıklamasına göre Tel Rıfat, Cizre ve Derik bölgeleri olmak üzere Suriye'nin kuzeyini hedef alan operasyon esnasında, üçüncü taraflarla işletilen çatışmasızlık mekanizmasındaki farklı teknik değerlendirmeler nedeniyle bir SİHA kaybedildi. Peşi sıra, ABD, SİHA'yı bir F-16 ile düşürdüğünü açıkladı. Daha sonra kritik açıklamalar peş peşe geldi. ABD ile diplomatik krize neden olan skandal olay neden ve nasıl yaşandı? İşte ayrıntılar...
Milliyet yazarı Didem Özel Tümer'in bugün kaleme aldığı köşe yazısı...
"İçişleri Bakanlığı'na yönelik saldırı girişiminin ardından terör örgütünün içerdeki ve dışardaki varlığına karşı yürütülen operasyonlar sırasında ortaya çok fazla soru çıktı. Her yapılan açıklamadan farklı farklı sonuçlar çıkarılıyor, bağlantılı - bağlantısız yorumlar yapılıyor. Bir kaç gündür sorulan soruları güvenlik kaynaklarına yönelttim. İşte soruların bazıları ve aldığım yanıtlardan çıkardığım sonuçlar:
MSB Bakanı Yaşar Güler'in evsahipliği yaptığı güvenlik toplantısındaki fotoğrafa ilişkin çok fazla çıkarım yapılıyor. Duvardaki harita ve tablo, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın yan yana oturmuş olmasına herkes farklı bir anlam yüklüyor. Fotoğraf kompozisyonunda terörle tüm unsurların ortak mücadelesi vurgusundan başka mesaj var mı?
Hayır yok. Herkes bir yorum yapsa da, özel anlam yüklemesi yapılmış bir fotoğraf değil. Kaynakların ifadesiyle 'olması gerektiği gibi bir fotoğraf'. MSB Bakanı ve Genelkurmay Başkanı başka fotoğraflarda da hep aynı yerde oturuyorlar. Fidan ile Kalın'ın yan yana oturmasında da haleflik, seleflik ya da bundan sonra 'MİT Dışişleri'nin kontrolünde' gibi zorlama bir yorum yapılmasına gerek yok.
SİHA'yı vuran uçak nereden kalktı? İncirlik'ten kalktığı, Türkiye'ye ait bir SİHA'nın kendi topraklarından kalkan bir uçakla vurulduğu iddiası doğru mu?
"Ortada ya cehalet ya da kasıt var" diyor güvenlik kaynakları. 15 Temmuz 2016'dan bu güne kadar ABD'nin İncirlik'te hiçbir faal uçağı yok, kullanmıyorlar. ABD'nin uçakları Musul'dan kalkıyor.
Irak'ta TSK'nın art arda üç operasyonu oldu ama Suriye sahasında önce TSK'ya ait olmayan SİHA'lar faaliyette bulundu. Bunun anlamı ne?
Operasyon önce SİHA'lar ile başladı, daha sonra daha büyük olanına geçildi. Önce büyük operasyonla başlamanın başka 'riskleri' var. Suriye sahası askerlerin sık sık söylediği gibi 'çok aktörlü, çok faktörlü' bir saha. SİHA'ların öncelikli varlığı bir çeşit uyarı atışı.
Bu yorumlardan biri olabilir ama SİHA'nın düşüşünde asıl teknik sebepler baskın. Yapılan açıklamalardaki ısrarlı "koordinasyon" vurgusunun nedeni bu. Çatışmasızlık hattında koordinasyonun artırılması gereği ortaya çıktı. Deyim yerindeyse şu anda kimse kimseye her zamankinden daha fazla kızıyor ya da tepkili değil. ABD yaptığı açıklama ile düşürme gerekçesini ortaya koydu. Türkiye de bir anlamda yine 'ben operasyon yaparken senin ne işin var orada' dedi.
Irak'a bugüne kadar 'topraklarındaki terör örgütünü ya sen temizle, ya beraber temizleyeyim, sen yapamıyorsan bana bırak' denildi. Son dönemde hem Irak merkezi yönetimi ile hem de bölgesel yönetimle ilişkiler iyi seyrediyor. Daha önceden planlı olan ancak tam da Türkiye'nin operasyonlarına denk gelen ziyaretin olumlu geçtiği belirtiliyor. Irak'ın İran ile yaptığına benzer bir güvenlik anlaşması konusunda görüşmeler yapıldı. Görüşmelerin bir anlaşma ile sonuçlanıp sonuçlanmayacağını zaman gösterecek."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdnin-israile-destek-amaciyla-savas-gemileri-ve-ucaklari-gonderecegi-iddiasi
|
ABD'nin İsrail'e destek amacıyla savaş gemileri ve uçakları göndereceği iddiası
ABD basınında yer alan haberlerde, ABD hükümetinin destek amacıyla İsrail'e savaş gemileri ve uçakları göndereceği iddia edildi.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar sürerken, ABD basınında yeni bir iddia ortaya atıldı. Konuya aşina iki ABD'ki yetkiliye dayandırılan haberlerde, ABD hükümetinin destek amacıyla İsrail'e savaş gemileri ve uçakları göndereceği iddia edildi.
Haberlerde ayrıca, ABD'nin muhtemel bir tahliye planı üzerinde de çalıştığı ifade edilerek, şu an için resmi olarak hiçbir kararın alınmadı ancak tüm seçeneklerin masada olduğu belirtildi.
Biden'dan İsrail'e ek destek talimatı
Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada ise, ABD Başkanı Joe Biden'ın Hamas'ın devam eden saldırıları karşısında İsrail'e "ek destek" talimatı verdiği belirtildi. Açıklamada, söz konusu desteğe ilişkin ayrıntı verilmedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdnin-washington-eyaletinde-orman-yangini-1-olu
|
ABD'nin Washington eyaletinde orman yangını: 1 ölü
ABD'nin Washington eyaletinde çıkan orman yangınında 1 kişi hayatını kaybederken, yangında 8 bin 90 dönüm alan kül oldu.
ABD'nin Kanada sınırında yer alan Washington eyaletindeki Spokane şehri yakınlarında geçtiğimiz cuma günü iki noktada çıkan orman yangınları devam ediyor. Yetkililer, yangında 1 kişinin hayatını kaybettiğini açıklarken, 8 bin 90 dönümlük alanın kül olduğunu ve çoğu ev olan 200 yapının yandığını ifade etti. İtfaiye ekiplerinin alevlerle mücadelesi devam ederken, bölgede yağmur beklendiği ve yangının kontrol altına alınmasının kolaylaşacağı aktarıldı.
Acil durum ilan edildi
Washington Valisi Jay Inslee, yangınlar nedeniyle acil durum ilan ederken, bölgede yaşayan binlerce kişi tahliye edilerek barınaklara yerleştirildi.
Washington Eyaleti Doğal Kaynaklar Departmanı, yangınların kuru otlar ve buğday tarlalarında başladığını açıkladı. Görgü tanıkları ise, yangınların bir anda başladığını ve çok hızlı bir şekilde yayıldığını söyledi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdye-gore-amerikan-vatandaslarinin-afganistandan-tahliyesi-icin-31-agustosa-kadar-yeterli-vakit-var
|
ABD'ye göre, Amerikan vatandaşlarının Afganistan'dan tahliyesi için 31 Ağustos'a kadar yeterli vakit var
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Afganistan'dan ayrılmak isteyen tüm Amerikalıların tahliyesi için 31 Ağustos'a kadar yeterli vakitlerinin olduğunu düşündüklerini açıkladı.
Sullivan, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki'nin düzenlediği günlük basın toplantısına katılarak Afganistan'daki durum konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Afganistan'dan 14 Ağustos'tan bugüne kadar 37 binden fazla kişiyi tahliye ettiklerinin altını çizen Sullivan, Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nda tahliyeler sırasında ortaya çıkan karelere ilişkin, "Afganistan'dan tahliye sürecinde acı ve umutsuzluk verici görüntüler ortaya çıktı ancak iç savaşın ortasındaki bir başkentten yapılan hiçbir tahliye bu görüntüler olmadan yapılamazdı." dedi.
- "Başarılı bir operasyon yürüttüğümüze inanıyoruz"
Sullivan, Afganistan'daki amaçlarının, kendilerine yardım eden olabildiğince çok Afgan'ı ve ülkeden çıkmak isteyen Amerikan vatandaşını tahliye etmek olduğunu vurgulayarak "Biz başarılı bir operasyon yürüttüğümüze inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Taliban'ın, ABD'nin Afganistan'dan ayrılmak için son tarihi olan 31 Ağustos'un uzatılmasına yanaşmadığının anımsatılması üzerine Sullivan, "Bu tarihin uzatılıp uzatılmayacağı günün sonunda Başkan Joe Biden'ın kararı olacaktır. Ancak ben 31 Ağustos'a kadar ayrılmak isteyen tüm Amerikalıları çıkaracak kadar vaktimizin olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Bölgedeki tahliye çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğünü belirten Sullivan, hem Taliban ile hem de müttefikleri ile yakın temas içinde olduklarını ve ABD Başkanı Biden'ın yarın G7 ülkeleri ile bu konuyu görüşeceğini dile getirdi.
- Beyaz Saray'dan Afganistan istifası beklenmiyor
Sullivan, Afganistan'da El Kaide'nin tekrar alan bulabileceği tartışmalarına ilişkin ise El Kaide'nin şu anda öyle bir gücü olduğunu düşünmediklerini belirtti.
Bir gazetecinin "Başkan Biden'ın, Afganistan ile ilgilenen herhangi bir Beyaz Saray yetkilisini görevden alması ya da bu kişilerin istifasını istemesi bekleniyor mu?" sorusu üzerine, "Ben kendisinden öyle bir şey duymadım." yanıtını verdi.
Sullivan, Afganistan'daki Amerikan askerlerinin kendi perimeterlerinin dışında operasyon yapıp yapmadığının sorulması üzere, "ABD askerleri kendi perimeterlerinin dışına çıkmıyor ancak perimetreyi biraz genişlettiler." dedi.
Bugüne kadar Afganistan'dan tahliye edilenlerin kabaca yüzde 70'inin Afgan, yüzde 30'unun ise Amerikalı olduğunu belirten Sullivan, şimdiye kadar tahliye edilen Amerikalıların sayısı konusunda net bilgi vermekten kaçındı.
Öte yandan Sullivan, Afganistan'da Amerikan askerleri ile çalışanlara sunulan "Özel Göçmen Vizesi " konusunda eski Başkan Donald Trump yönetiminin Mart 2020'den sonra işlem yapmadığını, dolayısıyla şu anda üzerlerinde ciddi bir yük olduğunu söyledi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/abdye-gore-buyuk-soygunun-arkasinda-kuzey-kore-var
|
ABD'ye göre büyük soygunun arkasında Kuzey Kore var
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu ve ABD Hazine Bakanlığı, popüler video oyunu Axie Infinity'nin bağlı olduğu Ronin Network'ten geçen ay yüz milyonlarca milyon dolarlık kripto para çalanların, Kuzey Kore'nin desteklediği bilgisayar korsanları olduğunu açıkladı. Bilgisayar korsanlarının kullandığı kripto para hesabının, Kuzey Koreli hacker grupları Lazarus ve APT38 tarafından kontrol edildiği saptandı.
Ronin Network'ten yaklaşık 615 milyon dolarlık kripto para çalınmış, olay dünyanın en büyük ikinci kripto para soygunu olarak kayıtlara geçmişti.
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu ve ABD Hazine Bakanlığı, popüler video oyunu Axie Infinity'nin bağlı olduğu Ronin Network'ten geçen ay yüz milyonlarca milyon dolarlık kripto para çalanların, Kuzey Kore'nin desteklediği bilgisayar korsanları olduğunu açıkladı.
Bilgisayar korsanlarının kullandığı kripto para hesabının, Kuzey Koreli hacker grupları Lazarus ve APT38 tarafından kontrol edildiği saptandı.
Ronin Network'ten yaklaşık 615 milyon dolarlık kripto para çalınmış, olay dünyanın en büyük ikinci kripto para soygunu olarak kayıtlara geçmişti.
Birleşmiş Milletler'in nükleer programı nedeniyle yaptırım uyguladığı Kuzey Kore'nin uzun süredir kripto para borsalarını ve sitelerini hedef aldığı biliniyor.
BM'ye göre, ülkenin "kripto soygunları" nükleer ve balistik füze programları için de büyük bir gelir kaynağı.
Kuzey Kore'nin siber programını 1990'ların ortasından bu yana aktif şekilde kullandığüı biliniyor. ABD ordusunun geçen yıl yayımladığı bir raporda, ülkenin "Büro 121" adlı siber savaş biriminde 6 bin kişinin görev yaptığı; birimin Belearus, Çin, Hindistan, Malezya ve Rusya dahil birçok ülkede faaliyet gösterdiği belirtilmişti.
ABD ordusunun geçen yıl yayımladığı bir raporda, ülkenin "Büro 121" adlı siber savaş biriminde 6 bin kişinin görev yaptığı; birimin Belearus, Çin, Hindistan, Malezya ve Rusya dahil bir. çok ülkede faaliyet gösterdiği belirtilmişti.
ABD, BM Güvenlik Konseyi'nden, ilk etapta Lazarus Grubu'nu kara listeye almasını ve grup üyelerinin mal varlıklarını dondurmasını istiyor.
Reuters haber ajansı, buna ilişkin bir karar tasarısının Çarşamba günü Konsey'e sunulduğunu bildirdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistan-iran-sinirinda-catisma-tahrandan-yeni-aciklama-geldi
|
Afganistan-İran sınırında çatışma: Tahran'dan yeni açıklama geldi!
İran sınır muhafızları ile Taliban güçleri arasında sınır bölgesinde çıkan çatışmalarda en az 3 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Bölgedeki son duruma ilişkin Tahran'dan yeni bir açıklama geldi.
İran sınır muhafızları ile Afganistan'da yönetimi elinde bulunduran Taliban arasında sınır bölgesinde yaşanan çatışmanın ardından Tahran'dan yeni bir açıklama geldi.
İran, cumartesi günü sınır muhafızları ile Taliban güçleri arasında yaşanan çatışmalarda 2 İran sınır muhafızının hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Taliban ise çatışmalar esnasında bir üyesinin öldüğünü duyurmuştu.
İran devlet televizyonuna konuşan İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi'den bölgedeki son gelişmelere ilişkin yeni bir açıklama geldi.
Kısa süreli bir çatışma yaşandığını söyleyen Vahidi, "Taliban tarafıyla da görüşmeler yapıldı, sorun çözüldü. Şu anda bir sorun yok, sınır sakin ve açık." dedi.
İranlı bakan ayrıca çatışmada Taliban güçlerine "gereken karşılığın verildiğini" belirtti.
Geçtiğimiz günlerde Taliban yönetiminin İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdul Nafi Takor ise "Durum şu anda kontrol altında" dedi ve Afganistan'ın komşularıyla çatışmak istemediğini belirtti.
Sınır hattında çıkan çatışmalara ilişkin her iki taraf da birbirini suçlamıştı.
İran ile Taliban arasında Hilmend Nehri'ndeki su paylaşımı konusunda gerginlik yaşanıyor. İki ülke arasındaki Hilmend Su Yolu üzerindeki su sorunu 1973'te varılan anlaşmayla çözüme kavuşmuştu.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Taliban'ı, Helmand Nehri'ndeki su kullanım haklarını ihlal etmemeleri yönünde uyarmıştı. 1973'te imzalanan anlaşmadan kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmesi talep edilmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistanda-6-3-buyuklugunde-deprem-120-olu
|
Afganistan'da 6.3 büyüklüğünde deprem: 320 ölü
Birleşmiş Milletler, Afganistan'ın Herat eyaletinde meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 320'ye ulaştığını açıkladı.
Afganistan'da meydana gelen depremde can kaybı artıyor. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamada, Herat eyaletinde meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında meydana gelen artçı depremler nedeniyle şu ana kadar 320 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin ise yaralandığı belirtildi.
Daha önce bu ildeki yerel kaynaklar ölü sayısının 120 olduğunu açıklamıştı. Yaralananların sayısı konusunda net bir rakam belirtilmezken, kayıp ihbarlarının çoğunun Zindajan ilçesinden geldiği ifade edildi. Depremden etkilenen bölgelerde kurtarma operasyonlarının devam ettiği ve yaklaşık bin 200 ailenin hala enkaz altında olduğu bildirildi.
Öte yandan deprem sonrasında evleri yıkılan yüzlerce mağdur şu ana kadar yardım kuruluşlarından ya da Taliban'dan herhangi bir yardım alamadıklarını söylerken, Taliban, mağdurlara yardım sağlanması konusunda ülkelerden işbirliği talep etti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistanda-ilkokula-giden-77-kiz-cocugu-zehirlendi
|
Afganistan'da ilkokula giden 77 kız çocuğu zehirlendi
İran'ın ardından kız çocuklarının zehirlenmesi vakaları sınır komşusu Afganistan'a sıçradı. Afganistan'da ilkokula giden yaklaşık 80 kız öğrencinin zehirlendiği bildirildi.
Ülkenin kuzeyindeki Sar-i Pol Vilayeti'nde cumartesi ve pazar günü yaşanan olaylarda Nasvan Kabod adlı ilkokulda 60 öğrencinin, Nasvan Fayzebad ilkokulunda da 17 öğrencinin zehirlendiği belirtildi.
Vilayetin eğitimden sorumlu yetkilisi Muhammed Rahmani, "Her iki ilkokul da birbirine yakın ve art arda hedef alındı. Zehirlenen öğrenciler hastaneye kaldırıldı. Şu anda durumları iyi" ifadelerini kullandı.
Rahmani, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını belirtirken, ilk tespitlere göre saldırganın "şahsi bir düşmanlık" meselesi nedeniyle öğrencileri zehirlemesi için birini tuttuğunu söyledi.
Polisten yapılan açıklamada, saldırganın kimliği ve olaya dair detaylar paylaşılmazken, henüz kimsenin gözaltına alınmadığı bildirildi.
ABD merkezli haber ajansı Associated Press, ABD askerlerinin Ağustos 2021'de ülkeden çekilmesinin ardından Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinden bu yana ilk kez böyle bir saldırı yaşandığını yazdı.
Taliban, Afganistan'da geçen yıl kadınların üniversite eğitimi görmesini yasaklamıştı. Bunun ardından kız çocuklarının lise eğitimleri de durdurulmuştu.
Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC ise Afganistan'da kadınların her geçen gün daha fazla baskıya karşılaştığını ve intihar düşüncelerinin yaygınlaştığını yazdı.
BBC'nin görüştüğü ve kimliğini paylaşmayan bir üniversite öğrencisi, "Sınıfımdaki kadınların çoğunun intihar düşünceleri var. Hepimiz depresyon ve anksiyeteden mustaribiz. Hiç umudumuz yok" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistanda-kiz-okullari-yer-altinda-faaliyette
|
Afganistan'da kız okulları yer altında faaliyette
Afganistan'da Taliban yönetimi 2021 Ağustos'ta ülkenin yönetimini eline geçirmesinden bu yana kadınları sosyal hayatta baskılamaya yönelik birçok karar aldı. Ülkede Afganistan'da kız okulları yeraltına indi.
Genç kızları ve kadınları en çok etkileyen kararlardan biri ise kız çocuklarının yalnızca ilkokul eğitimi almasına izin verilmesiydi. Ancak Afgan kızlar, Taliban yönetiminden gizli kurulmuş bir okul ağında eğitimlerini alarak, hakları için mücadele etmeyi sürdürüyor. BBC Afgan servisinin hazırladığı habere göre, 'Learn Afghanistan' adlı eğitim gönüllüleri derneğinin de dahliyle kurulan 'yeraltı okul ağında' genç kadınlara yüz yüze ya da uzaktan eğitim imkanı sağlanıyor.
30 kişilik sınıflarda devam ettirilen eğitim mücaledesinde, okullarda çalışanların da büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Sınıfta eğitim alan kadınlardan birinin BBC muhabirine kullandığı, "Çaktırmadan eğitim alıyormuşum gibi. Oysaki hayatımı geri alıyorum" ifadeleri Afgan kadınların Taliban sonrası yaşadığı zorluğu ortaya koyarken, yaklaşık altı aydır bu okulda öğretmenlik yaptığını söyleyen öğretmen ise olası bir Taliban baskınından korkmasına rağmen küçük kızlara yardım etmek için devam edeceğini söylüyor. Taliban yönetimi her ne kadar kadınların eğitime katılmasının tamamen yasaklanmadığını ve "gerekli müfredat değişiklikleri" sonrası kadınların eğitime katılacağını söylese de uygulamalar bu yönde değil.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistanda-muson-yagmurlari-en-az-30-olu
|
Afganistan'da muson yağmurları: En az 30 ölü
Afganistan'da muson yağmurlarının yol açtığı seller nedeniyle en az 30 kişi yaşamını yitirdi.
Taliban idaresi altındaki ülkede Afet Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Şefi Rahimi, ölümlerin 26'sının Kabil'in doğusundaki Meydan Vardak vilayetinin Jalrez ilçesinde gerçekleştiğini dile getirdi.
Sözcü Rahimi, şiddetli muson yağmurlarının çoğu topraktan inşa edilen yüzlerce evi yerle bir ettiğini söyledi.
Diğer dört can kaybının başkent Kabil'de meydana geldiğini aktaran sözcü, 70'in üzerinde kişinin yaralandığını ve en az 40 kişinin de hala kayıp olduğunu aktardı.
Dünyada hiçbir ülke tarafından tanınmayan resmen Taliban hükümeti sözcüsü Zebihullah Mücahid, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, afetzedelere gerekli yardımların sağlanması için ilgili tüm birimlere talimat verildiğini ifade etti.
Euronews Türkçe'deki habere göre Mücahid, yerel ve uluslararası yardım örgütlerine selzede ailelere yardım etmeleri çağrısında bulundu.
Meydan Vardak valiliği de, yüzlerce evin hasar gördüğü ya da yıkıldığı ve kayıp kişilerin de yıkılan evlerin enkazı altında olduğuna inanıldığını bildirdi.
Seller nedeniyle yüzlerce hektar tarım arazisinin sular altında kalarak tahrip olurken Kabil ile Bamyan vilayetleri arasındaki karayolu da sel nedeniyle ulaşıma kapandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistanda-oldurulen-taliban-yetkilisinin-cenaze-toreninde-patlama-11-olu
|
Afganistan'da öldürülen Taliban yetkilisinin cenaze töreninde patlama: 11 ölü
Afganistan'ın Badakhshan vilayetinde iki gün önce bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Badakhshan Vali Yardımcısı ve Vali Vekili Mevlevi Nisar Ahmed Ahmadi'nin cenaze töreninde meydana gelen patlamada 11 kişi hayatını kaybetti.
Afganistan'ın kuzeydoğusundaki Badakhshan vilayetinin başkenti Faizabad'da 6 Haziran'da bombalı saldırıda yaşamını yitiren Badakhshan Vali Yardımcısı ve Vali Vekili Mevlevi Nisar Ahmed Ahmadi'nin cenaze töreninin yapıldığı Nabawi Camii'nde patlama meydana geldi. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdul Nafi Takor yaptığı açıklamada, patlamada ilk bilgilere göre 11 kişinin hayatını kaybettiğini, 30'dan fazla kişinin yaralandığını belirtti. Badakhshan Valiliği Kültür ve Enformasyon Müdürü Mazuddin Ahmedi ise hayatını kaybedenler arasında Baghlan Vilayeti eski Emniyet Müdürü Safiullah Samim'in de olduğunu aktardı.
Saldırıyı henüz üstlenen olmadı.
Badakhshan Vali Yardımcısı ve Vali Vekili Mevlevi Nisar Ahmed Ahmadi, geçtiğimiz salı günü Faizabad'da düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetmişti. Saldırıyı terör örgütü DEAŞ üstlenmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistandaki-depremde-can-kaybi-2-bin-400e-yukseldi
|
Afganistan'daki depremde can kaybı 2 bin 400'e yükseldi
Afganistan Afet Yönetimi Bakanlığı, deprem felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısının 2 bin 400'e yükseldiğini açıkladı.
Afganistan'ın Herat eyaletinde dün meydana gelen depremde can kaybı artıyor. Afet Yönetimi Bakanlığı Sözcüsü Janan Saiq yaptığı açıklamada, deprem felaketinden hayatını kaybedenlerin sayısının 2 bin 400'e yükseldiği duyurdu. Saiq ayrıca, daha önce 9 bin 240 kişi olarak yaralanan yaralı sayısını revize ederek, 2 binden fazla kişinin de yaralandığını açıkladı.
Depremin vurduğu köylerde arama-kurtarma operasyonları devam ederken, yaklaşık bin 200 kişinin hala enkaz altında olduğu tahmin ediliyor.
Afganistan'ın Zindajan bölgesinde dün meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki deprem 13 köyde büyük yıkımlara yol açmış, bin 320 ev tamamen yıkılmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistandaki-depremde-can-kaybi-2-bin-53e-yukseldi
|
Afganistan'daki depremde can kaybı 2 bin 53'e yükseldi
Afganistan'ın kuzeybatısındaki Herat bölgesinde meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 53'e yükseldi.
Afganistan'ın Herat bölgesinde meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 53'e ulaştı. Afgan medyası, yaralı sayısının ise 9 bin 240 olduğunu aktardı. Afganistan Kızılayı, depremin ardından en çok etkilenen Zinda Jan bölgesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Afgan Kızılayından yapılan açıklamada, "Afgan Kızılay gönüllüleri insani yardım sağlamanın yanı sıra depremden etkilenen ailelere yönelik bir anket çalışması da yürütüyor. Amaç, mağdurların kesin sayısını belirlemek ve onlara yardım etmek için gerekli önlemleri almaktır" denildi. Kızılay, insani yardım yüklü çok sayıda kamyonu Herat bölgesine gönderdi. Afgan Kızılayının paylaştığı fotoğraflarda, yardım kolilerinin üzerinde Türk bayrağı görüldü.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/afganistanin-eski-milletvekili-mursel-nebizade-evinde-vurularak-olduruldu
|
Afganistan'ın eski milletvekili Mürsel Nebizade evinde vurularak öldürüldü
Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesi öncesinde görev yapan kadın milletvekillerinden Mürsel Nebizade'ye başkent Kabil'deki evinde saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz bir kişi tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda, 32 yaşındaki Nebizade ile birlikte koruması da hayatını kaybetti.
Saldırıda, 32 yaşındaki Nebizade ile birlikte koruması da hayatını kaybetti. Kardeşi ve diğer koruması ise saldırıda yaralandı.
Öldürülen eski milletvekili, Taliban'ın iktidara gelmesinden sonra ülkeyi terk etmeyen az sayıda kadın siyasetçi arasındaydı.
Saldırının nedeni henüz bilinmiyor. Kabil Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Halid Zadran, olayla ilgili inceleme başlatıldığını söyledi.
Nebizade, 2018'de Kabil'den milletvekili seçilmiş ve Taliban iktidarına kadar görev yapmıştı.
Meclis Savunma Komisyonu üyesi olan Nebizade'nin ölümü, eski çalışma arkadaşları tarafından da üzüntüyle karşılandı. Nebizade'nin, Taliban sonrası ülkeyi terk etmeyi reddettiği hatırlatıldı.
Eski milletvekillerinden Mariam Solaimankhil, "O gerçek bir öncüydü. Güçlü, inandığı şeyler için sesini yükselten bir kadındı" dedi.
Avrupa Parlamentosu üyesi Hannah Neumann, "Üzgünüm, sinirliyim ve tüm dünyanın bilmesini istiyorum. O karanlıkta öldürülmüş olabilir ama Taliban, cinsel ayrımcılık sistemini güpegündüz kurdu" dedi.
Taliban'ın 2021'in Ağustos ayında ülke yönetimi ele almasıyla, kadınların temel hakları büyük ölçüde ellerinden alındı.
Tüm eğitim kademelerinden dışlanan kadınların, siyasette de temsil gücü kalmadı.
Üst düzey görevlerde yer alan kadınlar Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden yönetimi ele geçirmesi sonrası büyük ölçüde ülkeyi terk etti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ahmedinejada-havalimaninda-buyuk-sok
|
Ahmedinejad'a havalimanında büyük şok!
İran'ın eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın Tahran'daki havaalanında pasaportuna el konuldu ve ülke dışına çıkışına izin verilmedi.
Eski Cumhurbaşkanı'na yakınlığıyla bilinen Telegram kanallarından paylaşılan habere göre, su kaynaklarının yönetimi konusunda uluslararası sempozyuma katılmak için Guatemala'ya gitmek üzere havalimanında bulunan Ahmedinejad, istihbarat güçleri tarafından engellendi.
Söz konusu haberde, "Kendilerini istihbarat ve güvenlik yetkilisi olarak tanıtan kişiler, bugün İmam Humeyni Havaalanı'na gelerek Ahmedinejad'ın pasaportuna el koydu ve İran milletinin hizmetkarının Guatemala'ya gitmesini engellediler." ifadelerine yer verildi.
İran'ın İttilaat gazetesi ise güvenlik yetkililerinin, Ahmedinejad'a "uluslararası yaptırımlardan kaynaklı tutuklanma ihtimali" ile Guatemala'daki "istikrarsız güvenlik ve siyasi koşullar" nedeniyle ülke dışına çıkmamasını tavsiye ettiğini aktardı ve Ahmedinejad'ın ziyaretinin iptal edildiğini bildirdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-basbakani-olaf-scholz-wagnerin-isyani-putini-zayiflatti
|
Almanya Başbakanı Olaf Scholz: Wagner'in isyanı Putin'i zayıflattı
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rus paralı asker grubu Wagner'in başlattığı kısa süreli isyanın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i zayıflattığını ifade etti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ARD'ye verdiği özel röportajda Rus paralı asker grubu Wagner'in Rusya'daki isyanına değindi. Scholz, Wagner'in başlattığı kısa süreli isyanın Rusya'nın iç meselesi olduğunu yineleyerek, Batı'nın bu isyanla bir ilgisi olmadığını aktardı.
Wagner'in isyanının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i zayıflattığını ifade eden Scholz, "Onun zayıfladığına inanıyorum, çünkü bu otokratik iktidar yapılarında çatlaklar olduğunu ve her zaman iddia ettiği gibi sağlam olmadığını gösteriyor" dedi.
İsyanın Ukrayna savaşı üzerindeki etkisi üzerine gelen soruya cevap veren Scholz, Ukrayna'daki barış görüşmelerinin ön koşulunun Rusya'nın askerlerini ülkeden çekmesi olduğunu söyleyerek, "Bu olaylar nedeniyle bunun daha kolay mı yoksa daha zor mu olduğu tam olarak net değil" dedi.
Putin'in görevde ne kadar süre kalacağı konusundaki spekülasyonlara katılmak istemediğini belirten Scholz, Batı'nın Ukrayna'yı desteklemesindeki amacının rejim değişikliğini sağlamak olmadığını, Ukrayna'nın kendisini savunmasına yardımcı olmak olduğunu ifade etti.
Wagner isyanı sonrası ABD, Fransa, İngiltere ve Polonya liderleri ile görüştüğünü aktaran Scholz, "Çok hızlı bir şekilde sessiz kalmaya karar verdik. Rusya'daki çatışmayla hiçbir ilgimiz yok" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-basbakani-olaf-scholzdan-nukleer-santral-aciklamasi
|
Almanya Başbakanı Olaf Scholz'dan nükleer santral açıklaması
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, koalisyon ortağının nükleer santralleri açık tutma teklifini reddederek, "Nükleer enerji bitmiştir." dedi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, koalisyonun küçük ortaklarından birinin ülkenin kapalı nükleer santrallerini kullanma seçeneğini açık tutması yönündeki önerisini geri çevirdi.
Hür Demokratlar'ın parlamento grubu, bu hafta "hala kullanıma uygun olan nükleer santrallerin sökülmesini durdurmak" istediğini belirten bir politika bildirisini onayladı.
Deutschlandfunk radyosuna verdiği röportajda bu öneriyi reddettiğini belierten Scholz, "Nükleer enerji bitmiştir. Yeni nükleer santraller inşa etmek isteyenlerin 15 yıla ihtiyacı olacak ve her biri için 15-20 milyar Euro harcamak zorunda kalacaklar." dedi.
Almanya nisan ayında son üç nükleer reaktörünü de kapatarak 2011 yılında Japonya'da yaşanan Fukuşima nükleer reaktör felaketinin ardından geniş bir siyasi destek alan süreci tamamlamış oldu.
Ancak ülkede Ukrayna'daki savaş nedeniyle enerji fiyatlarının artmasının ardından yeniden düşünülmesi gerektiğini savunanlar bulunuyor.
Şansölye, "nükleer enerji kullanımının sona ermesiyle birlikte sökümün de başladığı" ve atom enerjisi kullanımına yeniden başlanmasının yeni santraller inşa edilmesi anlamına geleceğini kaydetti.
Scholz, Avrupa'nın en büyük ekonomisinin gelecekteki ihtiyaçlarını rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların kullanımını arttırarak karşılama planlarını vurguladı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-basbakani-scholz-avrupada-hava-savunmasi-icin-yatirim-yapmaliyiz
|
Almanya Başbakanı Scholz: "Avrupa'da hava savunması için yatırım yapmalıyız"
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile düzenlediği basın toplantısında, "Avrupa'da hava savunması için yatırım yapmalıyız. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırı savaşının daha uzun süre devam edebileceğini düşünerek, hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz, politikamızı buna göre ayarlıyoruz" dedi.
Eylül ayında görevi bırakacak olan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, son Almanya ziyaretini gerçekleştirdi. Federal Başbakanlık konutunda bir araya gelen Stoltenberg ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, öncelikli olarak 11 -12 Temmuz tarihlerinde Litvanya'nın başkenti Vilnius'da gerçekleştirilecek NATO toplantısını ele aldı.
Stoltenberg ve Scholz, görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti. Basın toplantısında ilk sözü alan Başbakan Scholz, NATO'nun savunma yeteneğini artırmak istediklerini ve birliğin topraklarının her santimetrekaresini savunmada kararlı olduğunu göstermek istediklerini söyledi. Yeni bir Ulusal Güvenlik stratejisi oluşturduklarını belirten Scholz, "Geçen hafta federal hükümet Ulusal Güvenlik Stratejisini kabul etti. Tarihimizde ilk kez böyle bir strateji oluşturduk. Bu strateji, ulusal ve ittifak savunmasının Alman ordusu için mutlak önceliğe sahip olduğunu çok net bir şekilde gösteriyor. Savunma yeteneklerimizi modernize etmek ve geliştirmek için 100 milyar euro bütçe ayırdık. Bununla birlikte artık her yıl yıllık gayrisafi yurt içi hasılamızın yüzde 2'sini savunmaya ayıracağız. NATO, kollektif güvenliğimiz için merkezi bir güvence ve öyle de kalacak. Ordumuzun büyük bir bölümünü NATO savunması için güvenilir bir şekilde hazır tutacağız. Orta ve Doğu Avrupa'daki birlik ülkeleri için Almanya kuvvetli bir işbirliği gösteriyor. Örneğin, Litvanya'da uzun zamandır uluslararası bir birlik bulunduruyoruz ve aynı zamanda bir tugay asker Litvanya'nın savunması için hazır bekliyor. Eurofighter savaş uçaklarımızla ve Patriot'larla Polonya'yı savunuyoruz. Buna ilaveten tehdit altındaki müttefiklerimize acil yarım gücü olarak 17 bin hazır asker bulunduruyoruz".
Scholz, konuşmasının devamında, Rusya-Ukrayna Savaşının daha uzun sürebileceğini ve Avrupa savunması için daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. Almanya'nın Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğini söyleyen Scholz, "Avrupa'da hava savunması için yatırım yapmalıyız. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırı savaşının daha uzun süre devam edebileceğini düşünerek, hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz, politikamızı buna göre ayarlıyoruz. Almanya, Ukrayna'yı gerektiği kadar desteklemeye devam edecek. Gerekli parayı ayırdık ve Alman endüstrisinin savunma sanayi kapasitesini artırması için çaba sarf ediyoruz. Bunun yanında NATO savaş taraftarı olmayacak. NATO güçlü bir birlik. Finlandiya ve İsveç de NATO birliğine katılma kararı aldı. Onlar birliğe güç katacaktır. Bu iki ülkenin de Vilnius'ta masaya NATO üyesi olarak oturmaları benim için önemli" dedi.
Stoltenberg ile Kuzey Denizi'ndeki kritik altyapı güvenliği için de konuştuklarını açıklayan Olaf Scholz, bu bölgedeki gaz boru hatlarına, deniz dibi kablolarına ve rüzgar enerjisi tesislerine yapılan sabotajların birliğin güvenliğini tehdit ettiğini belirterek, "Bu sorunu da hep birlikte çözeceğiz" dedi.
Almanya'nın yeni Ulusal Güvenlik Stratejisini de memnuniyetle karşıladığını vurgulayan NATO Genel Sekreteri, bunun Almanya'nın NATO içerisindeki varlığını güçlendireceğini söyledi. Stoltenberg, konuşmasının devamında insan hayatını korumak için güvenliğe yatırım yapmaları gerektiğinin altını çizdi ve savunmaya harcanması gereken senelik yüzde 2'lik rakamın alt sınır olduğunu, üst sınır olmadığını kaydetti.
Alman Başbakanla, Kosova'daki gerilim üzerine de konuştuklarını belirten Stoltenberg, Kosova'daki bütün etnik grupların rahat hareket edebilmesi için güvenliğin sağlanması gerektiğini tekrarladı. NATO Genel Sekreteri, "Bütün tarafları şiddeti körükleyebilecek davranışlardan kaçınmaya çağırıyoruz ve acilen AB çatısı altında diyaloğa geri dönmelerini istiyoruz" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-basbakani-scholzdan-dikkat-ceken-ab-aciklamasi-turkiye-iliskilerinin-gelisecegine-inaniyorum
|
Almanya Başbakanı Scholz'dan dikkat çeken AB açıklaması: 'Türkiye ilişkilerinin gelişeceğine inanıyorum'
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, "AB ile Türkiye ilişkilerinin gelişeceğine inanıyorum." dedi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bugün Berlin'de basın toplantısı düzenledi. Güncel gelişmelere dair sorulara yanıt veren Scholz, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilgili ilişkilerine değinerek, "AB ile Türkiye, özellikle Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da gelişebileceğine inanıyorum" dedi.
Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliği hakkında olumlu mesajlar veren Scholz, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zaten söylemişti. Ayrıca bundan çok eminim ki üyeliğin uzayacağına dair hiçbir işaret yok" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-cifte-vatandaslik-yolunu-acti
|
Almanya 'çifte vatandaşlık' yolunu açtı
Almanya'da çifte vatandaşlık ve Alman vatandaşlığına geçme koşullarının kolaylaştırılması yolu açıldı.
Başbakan Olaf Scholz başkanlığında yapılanBakanlar Kurulu toplantısında, Alman Vatandaşlık Hakkının Modernleştirilmesi Yasa Tasarısı kabul edildi. Tasarının önümüzdeki aylarda Federal Meclis'te görüşülüp hayata geçirileceği açıklandı. Federal İçişleri ve Yurt Bakanı Nancy Faeser, basın toplantısında "Modern ülkemize yaraşır modern bir göç hakkı yaratıyoruz" dedi. Bakan Faeser, Hürriyet'in, Schröder hükümetinin 1999'da "çifte vatandaşlık" yolunu açan yasa tasarısının anamuhalefet CDU/CSU tarafından bloke edildiğini hatırlatarak yine böyle bir tehlike olup olmadığı sorusu üzerine, 2006 yılındaki federalizm reformu çerçevesindeki değişiklikler nedeniyle Eyaletler Meclisi'nin onayına gerek olmadığını söyledi.
Hayata geçirilmesi öngörülen Alman Vatandaşlık Hakkının Modernleştirilmesi Yasası'na göre Almanya'da yaşayan yabancılar, 8 yıl yerine 5 yıl sonra Alman Vatandaşlığı alabilecek. Çok iyi uyum sağlayanlar, iyi derecede Almanca bilenler veya fahri olarak çalışanlar da 3 yıl sonra Alman vatandaşı olabilecek.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-cumhurbaskani-islam-almanyada-yeni-bir-vatan-buldu
|
Almanya Cumhurbaşkanı: İslam Almanya'da yeni bir vatan buldu
İslam Kültür Merkezleri Birliği'nin 50'nci kuruluş yıldönümü için Almanya'nın Köln şehrinde verilen resepsiyonda konuşan Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, "Bugün, İslam'ın çeşitliliği de 5 milyonun üzerindeki Müslüman da ülkemize aittir" derken "Almanya'nın İslam için yeni bir vatan haline geldiğini" belirterek Müslümanlara "Ortak toplumumuzun ortasında yerinizi alın" çağrısı yaptı.
1965 yılında yüzlerce Müslümanın Ramazan Bayramı'nı Köln katedralinde kutlamasının "din tarihine geçen bir gün" olarak hatırlandığını söyleyen Steinmeier, "50 yıl önce İslam Kültür Merkezleri Birliği'nin kuruluşu da din tarihine geçen bir gün olmuştur. Derneğin kuruluşu kağıt üzerinde idari bir işlemdi, ancak ülkemizdeki pek çok Müslüman için çok daha fazlasını ifade ediyordu. İslam'ın bir vatanı daha olmuştu: Almanya" ifadelerini kullandı. Almanya'da ibadet ve fikir alışverişi için kurulan mekanların arttığına dikkat çeken Steinmeier, "Bu, ülkemizde İslam'ın kök saldığını göstermektedir. Hepinizi cesaretlendirmeye devam ediyorum: Ortak toplumumuzun ortasında yerinizi alın" çağrısında bulundu.
Etkinliğe Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakan Yardımcısı Mona Neubaur, Türkiye'nin Köln Başkonsolosu Turhan Kaya ve Köln Anakent Belediye Başkanı Henriette Reker de katıldı. İKBM'nin Almanya'da 300'ün üzerinde cami ve Kuran kursu bulunuyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-cumhurbaskani-steinmeier-ile-cin-basbakani-li-berlinde-bir-araya-geldi
|
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile Çin Başbakanı Li Berlin'de bir araya geldi
Çin Başbakanı Li Qiang, göreve gelmesinin ardından yurt dışına düzenlediği ilk ziyarette Almanya'nın başkenti Berlin'de Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile bir araya geldi.
Çin Başbakanı Li Qiang, geçtiğimiz mart ayında başbakanlık görevine geldikten sonraki ilk yurt dışı ziyaretini Almanya'ya düzenledi. Qiang, başkent Berlin'de Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile bir araya geldi. Görüşmede, Ukrayna krizi başta olmak üzere uluslararası ve bölgesel meseleler üzerinde de görüş alışverişinde bulunulduğu aktarıldı.
Başbakan Li görüşmede, Çin'in Almanya ile ilişkilerine büyük önem verdiğine işaret ederek, "Almanya'ya ziyaretim ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile birlikte 7'nci Çin-Almanya Hükümetler Arası İstişare'ye eş başkanlık edecek olmam, güveni artırmayı ve şüpheleri silmeyi, ikili işbirliği için yeni fırsatlar keşfetmeyi, Çin-Almanya kapsamlı stratejik ortaklığının içeriğini zenginleştirmeyi, iki ülkenin kalkınmasına ve küresel ekonominin toparlanmasına katkı sağlamayı amaçlıyor" dedi.
Çin ile Almanya arasında kökten bir ihtilaf bulunmadığına dikkat çeken Li, ikili işbirliğinin geleceğine tam güven beslediklerini dile getirdi. Çin'in kalkınmasının dünyaya olumlu bir katkı ve tüm ülkeler için önemli bir fırsat anlamına geldiğini söyleyen Li, Almanya ile birlikte barış, kalkınma ve işbirliğini korumak için çalışmaya hazır olduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Steinmeier ise görüşmede, Almanya'nın Çin ile birlikte serbest ticaretin korunması ve iklim değişikliği gibi meydan okumalara yanıt verilmesi konularında çalışmayı arzuladığını ifade etti. Steinmeier, Almanya'nın Çin ile iletişimi güçlendirerek dünyanın barış ve kalkınmasına katkı yapmayı istediğini dile getirdi.
Li ve Scholz bir araya gelecek
Başbakan Li, ziyareti kapsamında Alman mevkidaşı Scholz ile birlikte 7'nci Çin-Almanya Hükümetler Arası İstişare'ye eş başkanlık edecek. Li ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, söz konusu istişarenin iki ülkenin yeni hükümetleri arasındaki ilk kapsamlı temas olacağını belirtmişti.
Li'nin ziyareti kapsamında ayrıca Çin-Almanya Ekonomik ve Teknik İşbirliği Forumu'na ve iki ülkeden girişimcilerin yer alacağı yuvarlak masa toplantısına katılacağı, Alman sanayi ve iş çevrelerinden temsilcilerle görüşeceği bildirildi.
Li, Almanya'nın ardından Fransa'yı ziyaret edecek
Başbakanı Li, Almanya'nın ardından Fransa'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirecek ve başkent Paris'te düzenlenecek Yeni Küresel Finans Paktı Zirvesi'ne de katılacak.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-disisleri-bakani-baerbocku-yari-yolda-birakan-ucak-emekliye-ayriliyor
|
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock'u yarı yolda bırakan uçak emekliye ayrılıyor
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, kendisini taşıyan uçağın arızalanması üzerine Pasifik seferini iptal etti. İki eski Airbus 340 uçağının planlanandan önce hizmet dışı bırakılacağı duyuruldu
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'u taşıyan uçağın arızalanması üzerine iki eski Airbus 340'ın hizmet dışı bırakılacağı açıklandı.
Alman Hava Kuvvetleri Luftwaffe, bu uçaklarla ilgili Eylül 2023 ve 2024'ün sonundan itibaren planlanan emekliye ayırmanın önümüzdeki haftalarda yapılacağını kaydetti.
Avustralya, Yeni Zelanda ve Fiji'ye bir haftalık seyahat planlayan Baerbock, yakıt ikmalinin ardından kanatlarda meydana gelen teknik bir arıza nedeniyle iki kez Abu Dabi'ye dönmek zorunda kaldı.
Ticari bir uçuşla Almanya'ya geri dönmesi beklenen Bakan, X platformunda "Her şeyi denedik ama ne yazık ki Hint-Pasifik seyahatime arızalı uçakla devam etmem mümkün değil. Bu can sıkıcı olmaktan da öte" diye yazdı.
Euronews Türkçe'de yer alan habere göre hükümet filoyu yenilemek için 2019 yılında 1,2 milyar euro karşılığında üç yeni A350 satın aldı. Luftwaffe'den yapılan açıklamada "A350'lerle birlikte hava kuvvetleri uzun menzilli operasyonlar için sağlam ve modern uçaklara sahip oluyor" denildi.
Yaşanan aksilik Alman hükümetinin eskiyen uçaklarıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Alman medyası olayı "utanç verici" ve "fiyasko" olarak nitelendirdi.
Ülkenin en çok satan Bild gazetesi, "Uçak en üst düzey diplomatımızı uluslararası randevulara taşıyamıyor." diye yazdı.
Alman yetkililerin uçuş planları son yıllarda teknik sorunlar nedeniyle defalarca kesintiye uğradı.
Baerbock'un seyahat planlarını engelleyen aynı Airbus A340-300, elektronik bir arıza nedeniyle 2018 yılında da eski Başbakan Angela Merkel'in G20 zirvesine gidişini ertelemesine neden olmuştu.
O yılın başlarında da dönemin Maliye Bakanı ve şimdiki Başbakan Olaf Scholz, kemirgenlerin uçağın kablolarına zarar vermesi üzerine Endonezya'dan ticari bir uçuşla dönmek zorunda kaldı.
Baerbock, Mayıs ayında, başka bir hükümet uçağının lastiğinin patlaması üzerine Katar ziyaretini bir gün uzattı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-haftada-4-gunluk-calisma-icin-pilot-proje-baslatiyor
|
Almanya, haftada 4 günlük çalışma için pilot proje başlatıyor
Almanya'da gelecek yıldan itibaren başlatılması planlanan bir pilot proje ile haftada dört gün çalışma sisteminin denenmesi öngörülüyor. Bu sistemde, çalışma süresi kısaltılacak, ancak verim ve ücret aynı kalacak.
Almanya'da başlatılacak bir pilot proje ile haftada dört gün çalışma sisteminin denenmesi planlanıyor. Berlin'de bulunan danışmanlık firması Intraprenör'ün uygulamaya geçireceği projeye şirketler Perşembe gününden itibaren başvuruda bulunabilecek. Intraprenör'ün dört günlük çalışma haftası sisteminin denenmesi için en az 50 şirketin projeye katılmasını hedefleniyor.
Proje süresince şirketler uzmanlara danışabilecek, yeni yöntemler deneyecek ve birbirleriyle görüş alışverişinde bulunabilecek. Projenin sonunda da sonuçların Münster Üniversitesi tarafından değerlendirilmesi öngörülüyor.
Altı ay için öngörülen projede, yüzde 100 verim, yüzde 80 çalışma süresi, yüzde 100 ödeme modeli uygulanacak. Haftada dört gün çalışmada gündeme gelen diğer modellerde, çalışma süresi ile birlikte ödenen ücretin düşürülmesi öngörülüyor. Bazı küçük işletmeler ise haftada dört gün çalışırken fazla mesaiyi gündeme getiriyor. Bu projede ise çalışma süresi azaltılırken, verim ve ücretin aynı kalacağı vurgulanıyor.
Hans Böckler Vakfı tarafından sonuçları Mayıs ayında açıklanan bir ankette, ücretli çalışanların yüzde 73'ü kazandıkları para aynı kaldığı sürece haftada dört gün çalışmaya sıcak baktığını belirtmişti. Ankete katılanların yüzde 17'si hafta dört gün çalışmaya karşı çıkmıştı. Dört gün çalışmaya karşı çıkanların yüzde 86'sı çalışmaktan zevk duyduğunu, yüzde 82'si çalışma süresinin kısaltılmasının çalışma sistemini değiştirmesinden endişe ettiğini, yüzde 77'si ise işini bitiremeyeceğini düşündüğünü ifade etmişti.
Orta Ölçekli İşletmeler Birliği ise haftada dört gün çalışmaya mesafeli. Birlik Genel Sekreteri Christoph Ahlhaus, işveren ile çalışanlar arasında bireysel çözümlerin mümkün olabileceğini, ancak haftada dört gün çalışmaya tam ücretin ödenmesini öngören bir sistemin uygulanması için devletin olası müdahalesine karşı çıktıklarını söyledi. Çalışma süresinin azaltılmasının verimin düşmesine yol açabileceğini belirten Ahlhaus, bundan önce işletmelerin sonrasında ise herkesin zarar göreceğini savundu.
Sanayide çalışanları bir araya getiren Almanya'nın en büyük sendikası IG Metall ise haftada dört gün çalışma tartışmalarında Almanya'nın metal ve elektronik endüstrisindeki rekabet gücünü dikkate alınması gerektiği görüşünde. IG Metall Başkanı Jörg Hofmann, hafta sonunda Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung'a verdiği röportajda, gelecek yıl yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde haftada dört gün çalışma modelinin IG Metall'in talepler listesinde yer almayacağını, bunun "uzun vadeli bir konu" olduğunu söyledi. IG Metall, haftalık çalışma saatlerinin 35'ten 32'ye düşürülmesini istiyor.
Intrarprenör, gelecek yılın başından itibaren uygulanması planlanan projeyi, dünyanın farklı ülkelerinde hafta dört gün çalışma sisteminin getirilmesi için çalışan sivil toplum örgütü 4 Day Week Global ile birlikte yürütecek.
Aynı proje daha önce İngiltere'de de uygulanmıştı. Şirketler, projenin sonunda olumlu bir bilanço çıkarttı. İngiltere'de projeye katılan 61 şirketten 56'sı haftada dört gün çalışma sistemini sürdüreceklerini belirtti. Deneme süresince çalışanlar arasında rapor alanların oranı yüzde 65 azalırken, işten ayrılanların oranı da yüzde 57 düştü. Boston ve Cambrigde'den uzmanların yaptığı analize göre deneme süresinde şirketlerin cirosunda ortalama yüzde 1,4 artış kaydedildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanya-hukumet-ucagi-ariza-yapti-disisleri-bakani-baerbock-yolda-kaldi
|
Almanya hükümet uçağı arıza yaptı: Dışişleri Bakanı Baerbock yolda kaldı
Avustralya, Yeni Zelanda ve Fiji'ye yapacağı ziyaret için yola çıkan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un uçağı, teknik bir arıza nedeniyle bu sabaha karşı Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'ye iniş yapmak zorunda kaldı.
Almanya'da gündem Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un yarım kalan yurtdışı ziyareti.
Sık sık arızalanan hükümet uçağı bir kez daha Alman bakanı yarı yolda bıraktı.
Baerbock'un Avustralya, Yeni Zelanda ve Fiji'ye yapacağı resmi ziyaret sancılı başladı.
Bakan Baerbock'un, Airbus 340-300 tipi uçağın arka kapaklarından birinde teknik arıza nedeniyle seyahatine ara vermek zorunda kaldığı açıklandı.
Teknik arızanın giderilip giderilemeyeceği henüz belli olmadığı için Baerbock ve beraberindeki heyetin seyahate nasıl devam edeceklerinin açıklık kazanmadığı belirtildi.
Bakanlık Sözcüsü, arızanın giderilememesi durumunda Bakan Baerbock ile heyetten bazı kişilerin Abu Dabi'den Avustralya'nın başkenti Canberra'ya normal sefer yapan uçaklardan biriyle seyahate devam edebileceğini veya Köln/Bonn Havalimanı'ndan gelecek hükümet uçağını bekleyeceklerini söyledi.
Söz konusu arıza sosyal medyanın gündemine birinci sıradan giriş yaptı. Pek çok kullanıcı Alman hükümet uçaklarının sık sık arızalanmasına atıfta bulunarak durumu ti'ye aldı.
Ancak bu Alman bakanın yaşadığı ilk sorun değil. Hürriyet'te yer alan habere göre Baerbock'un seyahat ettiği hükumet uçağı, mayıs ayında da benzer bir sorun yaşamıştı.
Uçak lastik arızası nedeniyle Katar'ın başkenti Doha'ya zorunlu iniş yapmıştı.
Bu yılın ilk yarısında Almanya Başbakanı ve Bakanların kuaför ve kozmetik gibi güzellik giderleri için vergi mükelleflerinin 452 bin Euro ödediği ortaya çıkmıştı.
Sağ popülist Almanya için Alternatif'in soru önergesine hükümet sözcüsü tarafından verilen yanıta göre, Başbakan Olaf Scholz ile Bakanların bu yılın ilk 6 ayında kuaför, makyaj, kozmetik ve fotoğrafçı giderleri için toplam 452 bin 354 Euro 32 Cent ödeme yapıldı.
8 Aralık 2021 tarihinde göreve başlayan Scholz hükümetindeki kabine üyelerinin güzel görünme harcamalarının 2022 yılında vergi mükelleflerine 1 milyon 200 bin Euro'yu bulduğu ve bunun da bir yıl öncesine göre yüzde 80 artış anlamına geldiği de belirtildi.
Başbakan Olaf Scholz'un makyaj giderleri için 2022 yılında 39 bin 910 Euro 95 Cent, fotoğrafçılar için de 510 bin 764 Euro 54 Cent ödeme yapıldığı belirlendi.
Dış görünüm için en çok ödemenin Yeşillerli Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock adına yapıldığı da kaydedildi.
Sürekli olarak yurt içi ve yurt dışı seyahatlere çıkan Baerbock'un güzel görünmesi için vergi mükellefleri geçen yıl 132 bin 552 Euro makyaj, kuaför ve kozmetik giderleri ödedi.
Almanya'da yayınlanan en yüksek tirajlı günlük gazetelerden Bild, 1994 yılında bugün 80 yaşında olan dönemin FDP Berlin Eyalet Teşkilatı ve Meclis Grup Başkanı Carola Freifrau von Braun'un 8 kez gittiği kuaföre parti kasasından 1138 Mark ödediğinin ortaya çıkması üzerine istifa ettiğine yer vererek, dolaylı bir biçimde imada da bulundu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-3-bin-yillik-bronz-kilic-bulundu
|
Almanya'da 3 bin yıllık bronz kılıç bulundu
Almanya'nın Bavyera bölgesinde arkeologlar, kazı sırasında Bronz Çağı'na ait 3 bin yıllık iyi korunmuş bir bronz kılıç bulduklarını duyurdu.
Bavyera Eyalet Yönetimi Anıt Koruma kurumu, 14 Haziran'da yaptığı açıklamada arkeologların, Donau-Ries ilçesindeki kazılar sırasında bir mezarda, Bronz Çağı'na ait iyi korunmuş bir kılıç bulduğunu duyurdu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"3000 yıldan daha eski olan ve neredeyse parlayacak kadar olağanüstü iyi korunmuş bronz bir kılıç. bronz tam kabzalı kılıç ailesinden, sekizgen kabzası tamamen bronzdan yapılmış."
Yetkililer, kılıcın ilk belirlemelere göre M. Ö. 14. Yüzyıla ait olduğunu belirterek bu döneme ait bir kılıç buluntularına rastlamanın son derece nadir olduğunu vurguladı. Arkeologların mezarda kılıçla birlikte başka bronz eşyalar da bulduğu belirtilerek keşif 'olağanüstü' olarak nitelendirildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-500-kiloluk-tarihi-can-calindi
|
Almanya'da 500 kiloluk tarihi çan çalındı
Almanya'da bulunan bir kilisede 500 kilogram ağırlığındaki tarihi bir çan çalındı.
Almanya'nın başkenti Berlin'in Pankow ilçesine bağlı Heinersdorf'ta bulunan Evanjelik Kilisesi'nden tarihi bir kilise çanı kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı. Çanı kimlerin hangi maksatla çaldığı henüz bilinmezken, çanın 17 Temmuz'da çalındığı fark edildi.
Kilise Rahibesi Anne-Kathrin Finke'ye göre, 2. Dünya Savaşı sırasında hasar gören çan, o zamandan beri Romain-Rolland-Strasse Caddesi üzerinde bulunan kilisenin bahçesinde duruyordu. Rahibe Finke "Çan, İkinci Dünya Savaşı'nda hasar gördü, 50 yıldır Romain-Rolland-Strasse'deki kilisenin önünde duruyordu. Bu, bizim için çok acı bir kayıp" dedi. Çanın kilise cemaati için çok değerli olduğunu vurgulayan Finke, 500 kiloluk bir çanı kimsenin kolunun altına sıkıştırıp götüremeyeceğini, birilerinin hırsızlığı görmüş olması gerektiğini söyledi ve görenlerin polise başvurmalarını istedi.
Yaklaşık yarım ton ağırlığındaki tamamen bronzdan yapılma çanın tarihi 1513 yılına kadar uzanıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-afdden-pes-pese-ilkler-once-kaymakamlik-ardindan-belediye-baskanligi
|
Almanya'da AfD'den peş peşe ilkler: Önce kaymakamlık ardından belediye başkanlığı!
Aşırı sağcı parti Almanya için Alternatif, geçtiğimiz hafta kaymakamlık seçimini kazanmasının ardından ilk kez bir belediye başkanlığını aldı.
Almanya'da son yıllarda yükselişe geçen aşırı sağcı parti Almanya için Alternatif, ilk kez bir belediye başkanlığı seçimini kazandı.
Saksonya-Anhalt'ın doğu bölgesinde yer alan yaklaşık 9 bin nüfuslu Raguhn-Jessnitz kasabasının belediye başkanlığına Hannes Loth seçildi.
42 yaşındaki Loth, yüzde 51.13 oy oranıyla bağımsız bir adayı geride bıraktı.
AfD, geçtiğimiz hafta da Thüringen eyaletindeki Sonneberg'de ilk kez bir kaymakamlık koltuğunu almıştı.
Euronews Türkçe'nin haberine göre göçmen karşıtı partide görev yapan Christian Blex, sosyal medyada "İlk kaymakamlıktan sonra şimdi de AfD'nin ilk tam zamanlı belediye başkanına sahibiz" mesajını paylaştı.
Ülkede daha önce de az sayıda köyde AfD'li belediye başkanları görev yaptı. Ancak bu seçilmiş temsilciler aynı zamanda başka işlerde de çalıştıkları için bu görevler gönüllülük esasına dayanıyordu.
Almanya'nın güneybatısında 12 bin nüfuslu Burladingen belediyesi de 2018-2020 yılları arasında AfD'li bir meclis üyesi tarafından yönetildi ancak bu başka partiden olan bu kişi görev süresi içinde AfD'ye katılmıştı.
10 yıl önce kurulan Avrupa şüphecisi parti anketlerde de önde görünüyor.
Insa enstitüsü tarafından yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre AfD, yüzde 20'lik oy oranıyla ulusal düzeyde Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un Sosyal Demokrat partisinin önünde yer alıyor. SPD'nin oy oranı yüzde 19 seviyesinde.
Özellikle ülkenin doğusunda güçlü bir varlığa sahip olan AfD, 2021'deki son genel seçimde yüzde 10,3 oy oranına ulaştı.
Son dönemde enflasyon ve hükümetin uygulamaya çalıştığı ekolojik dönüşümden kaynaklanan rahatsızlıkların AfD'ye olan desteği artırdığı belirtiliyor.
Almanya'da eğitim programlarından sorumlu Federal Yurttaşlık Eğitimi Ajansı'nın başkanı Thomas Krüger, AfD'nin yükselişinin "basit bir protesto hareketine" indirgenmesi riskine karşı uyarıda bulundu.
Krüger, "Seçmenler bu partiyi istiyor ve durum ciddileşiyor. Toplumun bir kesiminde demokratik ilkelerle bağdaştırılamayacak ve kabul edilemez bazı görüşler yerleşik hale geldi" dedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-asiri-sagci-afd-ilk-kez-kaymakamlik-seciminden-zaferle-cikti
|
Almanya'da aşırı sağcı AfD ilk kez kaymakamlık seçiminden zaferle çıktı
Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi'nin adayı Robert Sesselmann, Thüringen eyaletinde yer alan Sonneberg'te yapılan seçimi kazanarak ülkenin ilk aşırı sağcı kaymakamı oldu.
Almanya'da aşırı sağcı bir isim ilk kez kaymakam olarak seçildi. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi'nin adayı Robert Sesselmann, Thüringen eyaletinde yer alan Sonneberg'te yapılan seçimi kazanarak ülkenin ilk aşırı sağcı kaymakamı oldu. Almanya'nın ana akım partilerinin radikal görüşleri nedeniyle işbirliği yapmayı resmen reddettiği AfD'nin adayı Sesselmann, ikinci turda oyların yüzde 52,8'ini alarak seçimin galibi oldu. AfD kuruluşundan 10 yıl sonra ilk üst düzey bir makamı kazanmış oldu.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin adayı olan Jürgen Köpper ise diğer partilerin desteğine rağmen yüzde 47,2'de kaldı. Thüringen İçişleri Bakanı Georg Maier Alman basınına yaptığı açıklamada, seçim sonucunu "tüm demokratik güçler için bir alarm" olarak nitelendirdi.
AfD'nin 57 bin nüfusuyla Almanya'nın en küçük seçim bölgelerinden biri olan Sonneberg'te zafer kazanması "dönüm noktası" olarak nitelendirilirken, bazı Alman medya kuruluşları ise Sesselmann'ın galibiyetini siyasi bir "deprem" ve "aşırı sağ parti için dikkate değer bir başarı" olarak yorumladı.
Gelecek yıl bölgesel seçimlerin yapılacağı Almanya'da analistler, AfD'nin eski Doğu Almanya eyaletleri Thüringen, Brandenburg ve Saksonya'da oylarını artıracağını öngörüyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-bir-sokaga-safiye-alinin-adi-verildi
|
Almanya'da bir sokağa Safiye Ali'nin adı verildi
Almanya'nın Dortmund kentinde bir sokağa Türkiye'nin ilk kadın doktoru Safiye Ali'nin adı verildi.
Almanya'nın Dortmund kentinde Türkiye'nin ilk kadın doktoru Safiye Ali'nin adı bir tıp doktoru ve kadın hakları aktivisti olarak başarılarını onurlandırmak için bir sokağa verdi. Ölümünden 70 yıl sonra adı Almanya'da bir sokağa verilen Safiye Ali için düzenlenen törende, yaşamı boyunca verdiği hizmetler ve başarıları anlatıldı.
Türkiye'nin Essen Başkonsolosu Taylan Aydın'ın yanı sıra yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de törene katılanlar arasındaydı.
Dortmund Belediyesi, Safiye Ali'nin ismini bir sokağa vermesinin yanı sıra "Dr. Safiye Ali Krekeler Pediatrik Tıp ve Sağlık Ödülü" adı altında bir ödülün verileceğini de duyurdu. Pediatrik tıp ve pediatrik cerrahi alanındaki üstün başarılar ve çocuk sağlığının teşviki için her iki yılda bir verilecek ödülün yanı sıra 20 bin euro para ödülü ve bir festival etkinliğinin yapılacağı şehir yönetimi tarafından duyuruldu.
İstanbul'da 1894 yılında dünyaya gelen Safiye Ali, Türkiye'nin ilk kadın tıp doktoru ve tıp eğitimi veren ilk kadındır. 1916 yılında Almanya'da tıp eğitimi almaya başlayan Safiye Ali, Almanya'nın Wülzburg Üniversitesi'ni birincilikle tamamlamıştır.
1923 yılında İstanbul'da ilk muayenehanesini açan Safiye Ali, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya'da doktor olarak görev yaparak başarılı hizmetlerde bulunmuştur. 5 Temmuz 1952'de Dortmund'da 58 yaşında vefat eden Safiye Ali, kısa yaşamına birçok başarı sığdırmıştır.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-casus-alarmi-gizli-bilgileri-rus-istihbaratina-iletmekle-suclaniyor
|
Almanya'da casus alarmı: Gizli bilgileri, Rus istihbaratına iletmekle suçlanıyor
Almanya'da Rus istihbaratı için casusluk yaptığı suçlamasıyla bir Alman vatandaşı gözaltına alındı.
Almanya Ordu'su casus krizini konuşuyor...
Koblenz kentindeki Malzeme, Enformasyon Tekniği ve Federal Ordu'nun Kullanımı Federal Dairesi'nde görev yapan Thomas H. isimli kişinin, Rusya'nın Bonn Başkonsolosluğu ve Berlin Büyükelçiliği ile irtibata geçerek gizli bilgi ve belgeleri ulaştırdığı şüphesiyle gözaltına alındı.
Karlsruhe Başsavcılığı, Thomas H.'nın evinde ve iş yerine arama yapılarak bazı belgelere el konulduğunu açıkladı.
Soruşturmanın, Almanya'da iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı ve Askeri İstihbarat Teşkilatı'nın işbirliğiyle sürdürüleceği açıklandı.
Gözaltına alınan Thomas H.'nın 10 yıla kadar hapis cezasına çaptırılabileceği belirtildi.
İddialara göre Thomas H., Mayıs ayından bu yana birkaç kez Rusya'nın Bonn Başkonsolosluğu ve Berlin Büyükelçiliği ile bağlantı kurdu ve elde ettiği bilgileri aktarmayı teklif etti.
Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaştan bu yana Almanya'daki casusluk faaliyetlerin arttığına dikkat çekilirken, Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann, "Uyanık olmalıyız" çağrısında bulunuldu.
Aynı zamanda 'istenmeyen kişi' ilan edilen Berlin'deki Rus Büyükelçiliği'nde görevli 40 diplomatın sınır dışı edildikleri hatırlatıldı.
Hürriyet'te yer alan habere göre Federal Meclis Savunma Komisyonu Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann da hassas makamlara alınacak kişilerin geçmişlerinin çok iyi araştırılmasını önerdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-ece-sarigulun-katiline-muebbet-hapis-cezasi
|
Almanya'da Ece Sarıgül'ün katiline müebbet hapis cezası
Almanya'da bıçaklanarak öldürülen 14 yaşındaki Türk kızı Ece Sarıgül'ün katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Almanya'nın Baden-Württemberg Eyaleti'nde bulunan İllerkirchberg kasabasında bir sığınmacı tarafından bıçaklanarak öldürülen 14 yaşındaki Ece Sarıgül'ün davası bugün görüldü. Ulm Bölge Mahkemesi'de gerçekleştirilen duruşmada Sarıgül'ün katili Okba Michael B. adlı bir Eritreli sığınmacıya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ulm Bölge Mahkemesi'nin açıkladığı karara göre, Okba Michael B. ağır suçluluk derecesi ile müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Böylelikle sanığın iyi halden yararlanarak 15 yıl sonra cezaevinden erken tahliyesinin neredeyse imkansız olduğu kaydedildi.
Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinde yer alan Illerkirchberg'de 5 Aralık 2022 tarihinde okula gittikleri sırada 13 ve 14 yaşındaki iki kız çocuğu bıçaklı saldırıya uğramıştı. Polis tarafından yapılan açıklamada, saldırının ardından iki kızın da yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı belirtilmiş, fakat 14 yaşındaki Ece Sarıgül tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-frankfurt-havalimani-gole-dondu-onlarca-ucus-iptal
|
Almanya'da Frankfurt Havalimanı göle döndü: Onlarca uçuş iptal!
Almanya'da etkili olan şiddetli yağış nedeniyle Frankfurt Havalimanı'nda su baskını meydana geldi. Apron göle dönerken, uçaklar sular altında kaldı.
Almanya'nın güneybatı ve orta kesiminde dün akşam saatlerinde etkili olan şiddetli yağış, su baskınlarına yol açtı. Hessen eyaletindeki Frankfurt'ta sokaklar, altgeçitler, bodrum katlar ve tren istasyonları sular altında kaldı.
Frankfurt Havalimanı'nda ise apron göle döndü, uçaklar su içinde kaldı. Yaklaşık 70 uçuş iptal edilirken, Frankfurt Havalimanı varışlı 23 uçuş diğer havalimanlarına yönlendirildi. Havalimanındaki yer hizmetleri 2 saatten fazla süreyle durduruldu, yolcuların uçuş saatinden 2,5 saat önce havalimanında olmaları yönünde uyarı yapıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-hukumet-esrar-kullanimini-serbest-kilan-yasayi-onayladi
|
Almanya'da hükümet esrar kullanımını serbest kılan yasayı onayladı
Tasarının parlamentodan da geçmesi gerekiyor ancak bu gelişme Almanya'nın esrarı yasallaştırması yolunda ilk adım olarak görülüyor.
Almanya'da hükümet, yetişkinlerin eğlence amaçlı kullanım için az miktarda esrar satın alma ve bulundurmasına izin veren yasayı onayladı.
Yasaya göre kişilerin 25 grama kadar esrar bulundurmalarına ve kişisel kullanımları için en fazla üç kenevir bitkisi yetiştirmesine izin verilecek.
Bu dernekler, üyelerine günde en fazla 25 gram ve ayda 50 gram esrar dağıtabilecek. 18 ila 21 yaş arasındaki kişilere ayda en fazla 30 gram verilebilecek.
Dört yıl boyunca denenecek yasayla ilgili konuşan Şansölye Olaf Scholz, yasanın karaborsayı engelleme, tüketicileri katkı maddesi eklenmiş veya toksik maddelerle yapılan esrara karşı korumasını ve uyuşturucuyla ilgili suçları azaltacağını umduğunu belirtti.
-Kişiler üzerlerinde 25 grama kadar esrar bulundurabilecek
-Kişi başına en fazla üç kenevir bitkisi yetiştirilmesine izin verilecek
-Kar amacı gütmeyen "kenevir dernekleri" üyelerine günde en fazla 25 gram ayda en fazla 50 gram uyuşturucu dağıtabilecek
-18 ila 21 yaş arasındaki kişilere ayda en fazla 30 gram verilebilecek
-Yasa dört yıl boyunca denenecek
-18 yaş altına yasak
Sağlık Bakanı Karl Lauterbach düzenlediği basın toplantısında, "Tüketimi sınırlandırmak ve özellikle çocuklar ile gençler için daha güvenli hale getirmek istiyoruz. Ancak bunu yaygınlaştırmak istemiyoruz" dedi.
Halihazırda esrar ülkede yasal olarak üretilebiliyor ve sınırlı tıbbi ihtiyaçlar için kullanılabiliyor.
Planın önemli bir ayağının uyuşturucu kullanımının riskleri konusunda farkındalık yaratmaya yönelik bir kampanya olduğunu de sözlerine ekleyen Sağlık Bakanı, 18 yaşından küçükler için esrar bulundurma ve tüketimin yasak olmaya devam edeceğinin altını çizdi.
Çocukların ve gençlerin daha fazla korunacağı ve daha fazla eğitim sağlanacağını da belirten Lauterbach, "Yaptığımız şey aynı zamanda yakalananlara önleyici tedbirler sunmak. Sorunlu tüketim durumunda gençlik daireleri de devreye giriyor ki bu işin peşini bırakmayalım" diye ekledi.
Ancak yasaya karşı şiddetli bir muhalefet var.
Muhalefet partileri yasanın uyuşturucu kullanımını teşvik edeceği ve reşit olmayanları risk altına sokacağı uyarısında bulunurken, bir grup yargıç da yasanın yargı sistemi üzerindeki yükü azaltmak yerine arttıracağını söyledi.
Milletvekilleri tasarıyı 4 Eylül'de yaz tatilinden döndüğünde görüşmeye başlayacak. Oylamanın yıl sonundan önce gerçekleşmesi bekleniyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-kira-artisina-3-yillik-yeni-sinir
|
Almanya'da kira artışına 3 yıllık yeni sınır
Almanya'da koalisyon hükümeti kira artışlarının önüne geçebilmek için artışları 3 yıl boyunca en fazla yüzde 6 oranında sınırlandırma planı üzerinde çalışıyor.
Almanya'da kolaisyon hükümeti, kira artışlarına yeni sınırlamalar getirmeyi planlıyor. Ülkede 2021 yılında kurulan koalisyon hükümetinin büyük ortağı Sosyal Demokrat Partisi, son zamanlarda ülke genelindeki kira artışlarının önüne geçebilmek için, 3 yıl boyunca kiraların artış oranını en fazla yüzde 6'da sınırlandırmak için yeni önlem paketi hazırlandığını açıkladı. SPD Federal Meclis Grubu tarafından hazırlanan raporda, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte artan enerji fiyatları ve insanların ödeme güçlüğü çekmesine dikkat çekilerek, buna karşı önlem alınmasının kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Almanya'da 41 milyon hanenin yüzde 58'inin kiralık konutlarda yaşadığı ve önlem alınmaması halinde bu sıkıntının önümüzdeki yıllarda daha da artacağı belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan SPD Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Verena Hubertz, "Kiracıların biraz nefes alabilmesine ve önümüzdeki 3 yıl boyunca kiraların dondurulmasına ihtiyacımız var" dedi.
SPD, yüzde 11'lik oranı yeterli bulmuyor
Kira artışlarında şu anda yüzde 20'lik genel bir sınırın olduğu belirtilirken konut piyasasının sıkışık olduğu bölgelerde bu rakamın yüzde 15 civarında olduğu kaydedildi. Koalisyon görüşmeleri sırasında, partiler bu tavanın yüzde 11'e düşürülmesi konusunda anlaşmaya varmışlardı ancak SPD parlamento grubu konut piyasasındaki mevcut kritik durum göz önüne alındığında bu oranı yeterli görmüyor. SPD'nin sunduğu paket kapsamında, dairelerin mobilyalandırılarak geçici kullanım iddiasıyla kira sınırının üzerinde kiraya verilebilmesinin de önüne geçilmesi planlanırken, gelecekte ev sahiplerinin kira ve mobilya masraflarını ayrı ayrı göstermesi istenecek. Süresi 6 aydan fazla olan kiralamalar artık "geçici kullanım" sayılmayacak. Planlanan başka bir düzenlemeye göre ise, ev sahibi kişisel kullanım gerekçesiyle mevcut kira kontratını fesheder, ardından daha yüksek kirayla başkasına kiralarsa, eski kiracıya tazminat ödemek zorunda kalacak. Yeni kurallara uymayan ev sahipleri, emlak şirketleri ve yöneticiler ise cezalandırılacak.
Almanya'da yaşayan Türkler de olumsuz etkileniyor
Berlin'de kira artışları hakkında konuşan Ali Akçin, başkentte her yıl kiralara enflasyon oranlarının üzerinde zam geldiğini söyledi. İnsanların gelirlerindeki artışın, kiralara yapılan zamların altında olduğunu dile getiren Akçin, "Benim kiram 920 euro iken bin 240 euro oldu. Ev bürosuna gerekli yazışmaları yaptık. Ama geri dönüş yapmadılar. İnsanlardan duyduklarımız ve gördüklerimize göre kira artış seviyesi özellikle son senelerde hissedilir bir şekilde yukarı doğru çıkmakta" ifadelerini kullandı. Akçin, son 1-2 yıl içerisinde Berlin'de artan mülteci sayısıyla birlikte konut bulma sıkıntısının da tavan yaptığını, artık yüksek kiraların yanısıra ev bulabilmek için 7 bin ile 10 bin euro arasında hava parası istendiğini söyledi.
Kira artışlarının durdurulması ve bu artışa kalıcı önlemler alınması için ülke genelinde büyük protesto gösterileri düzenleniyor. Ülkede kiracı yardım dernekleri ve benzeri kuruluşların organize ettiği ve onbinlerce göstericinin katıldığı protestolar artarken, başkent Berlin'de fahiş kira artışlarına karşı Gecekondu adında dayanışma ve enformasyon barakası kuruldu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-sicakliklar-38-dereceyi-buldu-sokaklar-ve-meydanlar-bosaldi
|
Almanya'da sıcaklıklar 38 dereceyi buldu: Sokaklar ve meydanlar boşaldı
Almanya'da 38 dereceyi bulan sıcaklıklar nedeniyle sokaklar ve meydanlar boş kaldı.
Avrupa'nın güneyini kavuran sıcak hava dalgası Almanya'ya da ulaştı. Ülkede bazı bölgelerde sıcaklıklar 28 dereceye çıkarken bazı yerlerde de 35 dereceyi buldu. Bugün de termometreler 38 dereceyi göstererek rekor seviyeye yükseldi. Meteoroloji uzmanları sıcak hava dalgasını "son derece bunaltıcı ve çok rahatsız edici" olarak tanımlarken ülkede vantilatör ve klima sistemleri satışında artış yaşandı. Federal Sağlık Eğitimi Merkezi, vatandaşları aşırı sıcaklara karşı uyarırken günde 2-3 litre su tüketilmesini önerdi. Sıcak havalarda alkol tüketilmemesi, ara sıra duş alınması ve güneş kremi kullanılması tavsiyesi verildi.
Ancak sıcaklıkların uzun sürmeyeceği belirtiliyor. Hava sıcaklıklarının Pazar günü ülkenin kuzeyinde 23 - 25 derece, güneyinde de 25 - 31 derece arasında olması bekleniyor.
Öte yandan ülkede güney kesimlerde ve Ren-Main bölgesinde, 17 Temmuz Pazartesi gününden itibaren hava sıcaklıklarının 33 dereceye kadar çıkması beklenirken Cuma gününden itibaren ise, ülke genelinde yeniden sıcak havaların etkili olması öngörülüyor.
Başkent Berlin'de, sıcak havalar etkisini gösterdi. Berlin'de nemli ve sıcak hava dalgası nedeniyle sıcaklıklar 37 dereceye kadar çıktı. Berlinliler mümkün olduğunca güneş altında kalmamaya çalıştı. Güneş alan sokaklar ve meydanlar boşalırken insanlar gölgeliklere, ağaç altlarına, kapalı mekanlarda oturarak güneşten korundu. Kimi güneşten korunmak için şemsiye taşırken kimileri de dondurmayla, suyla ve buzlu soğuk içeceklerle serinledi. Dondurmacıların önünde uzun kuyruklar oluşurken su birikintilerine ve fıskiye havuzlarına girerek serinleyenler de oldu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyada-siddetli-firtina-ve-dolu-yildirim-dusmesi-sonucu-1-kisi-hayatini-kaybetti
|
Almanya'da şiddetli fırtına ve dolu: Yıldırım düşmesi sonucu 1 kişi hayatını kaybetti
Almanya'nın Rheinland-Pfalz eyaletinde şiddetli fırtına ve dolu hayatı olumsuz etkiledi, 1 kişi yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
Almanya'nın Rheinland-Pfalz eyaletine bağlı Worms kentini şiddetli fırtına ve yağış vurdu. Fırtınanın etkisiyle ağaçlar devrilirken, araçlarda hasar oluştu. Caddelerde ve binaların bodrum katlarında su baskınları meydana geldi. Kentin bazı noktalarında ise dolu yağışı etkili oldu. Yollar dolu yağışıyla birlikte beyaza bürünürken, kent sakinleri bir günde kışı yaşadı. Sürücüler yollarda ilerlemekte güçlük çekti. İtfaiye teşkilatı fırtınayla ilgili yaklaşık 120 çağrıya yanıt verildiğini açıkladı.
Polisten edinilen bilgiye göre skutır kullanan 43 yaşındaki bir kişi ise yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/almanyadan-filistin-aciklamasi-insani-yardimin-durdurulmasi-yanlis
|
Almanya'dan 'Filistin' açıklaması: İnsani yardımın durdurulması yanlış
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarının İsrail-Filistin gündemli olağanüstü toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, "Filistin topraklarında aralarında birçok çocuğun da bulunduğu milyonlarca insan yiyecek, su ve ilaç açısından bize bağlı" dedi.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarının İsrail-Filistin gündemiyle düzenleyeceği olağanüstü toplantı öncesi Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, açıklamalarda bulundu. Baerbock, Filistin'e insani yardımın durdurulmasının "tamamen yanlış" olacağını belirterek, "Filistin topraklarında aralarında birçok çocuğun da bulunduğu milyonlarca insan yiyecek, su ve ilaç açısından bize bağlı" dedi.
Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırıların ardından AB, Filistin'e yapılan mali yardımları gözden geçirme kararı almış, insani yardımlarında bu kapsamda durdurulabileceği gündeme gelmişti.
AB Komisyonu tarafından dün yapılan açıklamada, AB'nin Filistin'e yaptığı mali yardımın acil olarak gözden geçirilmeye başlandığını duyurulmuş, "Mevcut güvenlik önlemlerine ek olarak, bu incelemenin amacı, hiçbir AB fonunun dolaylı olarak herhangi bir terör örgütünün İsrail'e karşı saldırı düzenlemesine olanak vermemesini sağlamaktır'' denilmişti.
Filistin için öngörülmüş bir ödemenin bulunmaması nedeniyle AB Komisyonu tarafından başlatılan inceleme nedeniyle herhangi bir askıya alma durumu söz konusu olmadığı belirtilen açıklamada, "Bu süreçte herhangi bir ödeme öngörülmediği için ödemelerin durdurulması da söz konusu olmayacak. Bu inceleme, Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları kapsamında sağlanan insani yardımları kapsamamaktadır'' denilmişti.
|
Dataset Card for Havadis
Havadis is a high quality and large Turkish news corpus, indeed the largest Turkish news corpus ever. This corpus is scraped from online news sebsites and includes text from popular newspapers such as
CNN Türk
Habertürk
Hürriyet
Millyet
NTV
Posta
Sabah
Star
Sözcü
Takvim
. The instances are first crawled from the corresponding websites, then went throught an extensive cleaning process. We eliminated instances that are too short, too repetetive (mostly ads), ads, some weather forecast and content that lowers the quality of the corpus.
This corpus is a part of large scale Turkish corpus Bella Turca. For more details about Bella Turca, please refer to the publication. The dataset has a single default config and has a single split train, the size info is as follows:
| split | num instances | size | num of words |
|---|---|---|---|
| train | 744.868 | 2.88GB | 315M |
| Total | 744.868 | 2.88GB | 315M |
Instances
A typical instance from the dataset looks like:
{
"url": "https://www.takvim.com.tr/yasam/2021/08/05/konyada-7-kisiyi-katleden-cani-mehmet-altunun-ilk-ifadesi-ortaya-cikti-oldurme-kastim-yoktu",
"text": "Çemberi daraltan Özel Harekat polisleri Bozkır ilçesine bağlı Üçpınar Mahallesini çember içerisine aldı. \
Ekipler mahalle mezarlığında üzerinde olay günü giydiği kıyafetleri bulunan Altun'u gördü. Polisten kaçmaya çalışan \
Altun kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. 5 gün boyunca kırsal alanda geceleyen ve ihtiyaçlarını doğadan bulduğu \
yiyeceklerde karşılayan Altun sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Katil zanlısı Altun'un cinayeti neden işlediği de \
ortaya çıktı. Daha önce iki aile arasında çıkan kavga nedeniyle aralarında ablası ve eniştesinin de bulunduğu 6 kişi tutuklanmış, \
soruşturma aşamasında 4 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Altun'un da bu durumdan olumsuz etkilenen ailesi ile \
ilgili konuşmak için oraya gittiği belirtildi. Katil zanlısının olay günü ağzında bulunan cerrahi maske ile ailenin evine gittiği, \
kendisinin Meram belediyesinde memur olduğunu ve bütün ailenin bir araya gelmesi gerektiğini söylediği, maskeyi çıkarması üzerine \
ailenin kendisini tanıyıp üzerine yürüdüğü, kendisinin de çantasındaki tabancayı çıkartıp, aileye doğrultarak karşılarına \
oturmalarını istediği öğrenildi. Kendisi de aile üyelerinin karşısına oturan Altun'un üzerinde 'önceki dosyalarda tutuklu bulunan \
kişiler hakkında şikayetimden vazgeçtim' yazan kendisinin hazırlamış olduğu uzlaştırma evraklarının imzalamalarını istediği ve bu \
yönde aileyi ikna etmeye çalıştığı ancak ailenin tepki gösterip, üzerine yürümesi üzerine tabancası ile onları öldürdüğü belirtildi. \
Sabah'ın haberine göre zanlı ifadesinde öldürme kastı olmadığını söylediği öğrenilen Altun'un, "Ben oraya sadece şikayetlerinden vazgeçsinler diye ikna etmek için gittim. Tabancamı da yanıma tedbir amaçlı almıştım. Evi ateşe vermek istememin sebebi de kamera kayıt cihazını yakıp, arkamda delil bırakmamaktı" dediği belirtildi. Bankalara çok miktarda kredi borcu olduğu öğrenilen Altun'un, cinayetleri tek başına işlediğini ve ailesinin bu olayda bir bağlantısının olmadığını söylediği belirtildi. Konya'da 7 kişiyi öldüren cani Mehmet Altun yakalandı."
Citation
@InProceedings{10.1007/978-3-031-70563-2_16,
author="Altinok, Duygu",
editor="N{\"o}th, Elmar
and Hor{\'a}k, Ale{\v{s}}
and Sojka, Petr",
title="Bella Turca: A Large-Scale Dataset of Diverse Text Sources for Turkish Language Modeling",
booktitle="Text, Speech, and Dialogue",
year="2024",
publisher="Springer Nature Switzerland",
address="Cham",
pages="196--213",
abstract="In recent studies, it has been demonstrated that incorporating diverse training datasets enhances the overall knowledge and generalization capabilities of large-scale language models, especially in cross-domain scenarios. In line with this, we introduce Bella Turca: a comprehensive Turkish text corpus, totaling 265GB, specifically curated for training language models. Bella Turca encompasses 25 distinct subsets of 4 genre, carefully chosen to ensure diversity and high quality. While Turkish is spoken widely across three continents, it suffers from a dearth of robust data resources for language modelling. Existing transformers and language models have primarily relied on repetitive corpora such as OSCAR and/or Wiki, which lack the desired diversity. Our work aims to break free from this monotony by introducing a fresh perspective to Turkish corpora resources. To the best of our knowledge, this release marks the first instance of such a vast and diverse dataset tailored for the Turkish language. Additionally, we contribute to the community by providing the code used in the dataset's construction and cleaning, fostering collaboration and knowledge sharing.",
isbn="978-3-031-70563-2"
}
Acknowledgments
This research was supported with Cloud TPUs from Google's TPU Research Cloud (TRC).
- Downloads last month
- 59